#7

1K 113 78
                                    

Felix;

"Felix, benimle gelsene bir."

Ne. Jeha beni mi çağırıyor?
Oturduğum sıradan kalkıp onun peşinden gittim. "Nereye gidiyoruz?" arkasını dönüp bana baktı. "Gidince görürsün."

Bir dakika, neden tuvalete geldik?
İçeride nasıl kimse yok?
Jeha'ya baktığımda kapıyı kilitlediğini gördüm. Ne yapıyor bu herif!
Üzerime doğru geliyordu. O üzerime geldikçe bende geriye doğru gidiyordum.
"Oyun oynayalım mı?"

"Kapıyı aç, gideceğim ben!"

Arkamdaki duvara çarptığımda sertçe yutkundum. Önümde durdu Jeha.
Biraz daha yaklaşıp kollarını belime doladı.
"Jeha bırak beni!"

"Sesini çıkarma." Tam bağıracaktım ki eliyle ağzımı kapattı. "Sus diyorum."
Gözlerim çoktan dolmaya başlamıştı bile.

Elini ağzımdan çektikten sonra üzerimdeki formayı çıkarttı. "Yardım edi-"
Tokat attı. "Kes sesini."

"Bırak beni! İstemiyorum!"
Niye kimse sesimi duymuyor...

Dudaklarını boynumda gezdiriyordu.
"Jeha yapma.." Onu iterek kendimden uzaklaştırdım. "Rahat dur."
Tekrar yanıma geldiğinde pantolonumun düğmesini açıp fermuarını aşağıya indirdi.
"Hayır, Jeha lütfen!"
Ellerimi arkamda birleştirip cebinden çıkardığı kelepçeyi taktı. Ardından da ağzımı bantladı. "Böyle daha iyi."
Kafama siyah bir poşet geçirdi.
"Dilenci şapkası. Çok yakıştı sana."
Ne konuşabiliyordum, ne de onu kendimden uzaklaştırabiliyordum.

Tekme atmayı denedim ama olmadı.
Tam o sırada ders zili çaldı.
Kurtulduğumu sandım fakat bırakmadı.
Pantolonumu çıkardı..
Sadece boxer kalmıştı üzerimde.
Konuşmuyordu nedense.
Bir elini kalçamda hissettim. Okşuyordu.
Yan tarafa gitmeye çalıştım. Olmuyordu.
Bırakmıyordu. Sesimi çıkartmaya çalışsam bile duyulmuyordu. Boxerımı da çıkardı.
Hissedebiliyordum ama onun ne yaptığını göremiyordum. Dilimle ağzımdaki bandı ıslatıp çıkarttım.

"Yardım edin!" Daha yüksek sesle bağırdım bu sefer. Umursamadan eliyle penisimi kavradı. "Yapma!"

"Of ne ağladın be." Kafamdaki siyah
poşeti de çıkardı sonunda. Derin derin nefes almaya başladım. Dudaklarını tekrardan boynuma değdirdi. Hem öpüyordu,
hem ısırıyordu.

Bir süre sonra kelepçeyi çıkardı ve
beni bırakıp gitti. Hiç bitmeyecek sandım.

Ağlıyordum.

Hemen üzerimi giyinip çıktım tuvaletten.
Çantamı umursamadan okulun arkasına gidip duvardan atladım ve dışarıya çıktım.

Hep gittiğim bir park vardı,
oraya gidip bir salıncağa oturdum ve kendi
kendime hafifçe sallanmaya başladım.
Göz yaşlarımı sildikçe yenileniyordu,
tutamıyordum.

Neden? Neden yaptı bunu?

Aradan saatler geçti, hâlâ aynı yerdeydim.
Abim defalarca aradı ve mesaj attı.
Hiç birine cevap vermedim.
Merak etmiş olmalı.
Ben, bunu ona nasıl söyleyeceğim...

Hava kararıyordu, rüzgar esiyordu ve benim üzerimde bir hırka bile yoktu.
Gökyüzünü kara bulutlar kaplamıştı.

"Lix!" Abimin sesiydi bu.
Yanıma gelip beni sarsmaya başladı.
"Neredesin sen! Saatlerdir seni arıyorum.
Ne kadar korktum haberin var mı?"

Dentist / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin