#16

897 90 337
                                    

Changbin - Felix

Changbin:
Heh geldim

Felix:
Jeongin miydi o

Changbin:
Sen nerden taniyosun amk

Felix:
Tam sana gore dedigim
bi cocuk vardi ya
gittigim disci de
asistan olan
Oydu o cocuk
Lan siz onunla nasi tanistiniz

Changbin:
Cafe de tanistik

Felix:
2-3 gun icinde nasi
bu kadar yakinlastiniz acaba

Changbin:
yakinlastik iste
ee siz?
Disciyle?
Yaptiniz mi?

Felix:
Yapmadik

Changbin:
sevgili misiniz

Felix:
👍🏻

Changbin:
sasirmadim
(Görüldü)

——

Hyunjin - Felix

Felix:
Hyunjin
disim agriyo

Hyunjin:
Sağlamdı dişlerin ama

Felix:
agriyo ama
geliyim mi
bos musun

Hyunjin:
Boşum ama
çok gec oldu
kapatıyorum kliniği
herkes çıktı
Bende çıkıcam şimdi
Yarın gel olur mu?

Felix:
Ama cok agriyo😭

Hyunjin:
gelirsen bırakmam|
Yarın gel bebeğim
Çok geç oldu

Felix:
lutbeb
lutfen
isini zorlastirmam
sadece otururum
lutfeeennnnnnnnnnn

Hyunjin:
Hmm
Koluma iğne batırmazsın değil mi?

Felix:
o gun icin ozur dilerim
batirmam
hem belki islem gerektiricek
bisey yoktur
ama
varsa da
acitma lutfen

Hyunjin:
Tamam gel
Ya da bekle
Ben alayım seni
Bu saatte çıkma

Felix:
buraya kadar gelmene gerek yok
ben gelirim kendim
otobusle

Hyunjin:
15 dakikaya ordayım
hazırlan

Felix:
inatci keci
hıh
gelirdim ben
ama neyse
*Mesajınıza 🤍 ifadesini bıraktı."

——

Aradan yirmi dakika geçtikten sonra kapının çalmasıyla ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi Felix.

Kapıyı açtı, Hyunjin'di gelen.
Baştan aşağıya süzdü Felix'i.
"Dışarısı esiyor, ceket falan al üstüne bebeğim."

"Üşümem ben."

"Hangi dişin ağrıyor? Aç bakayım ağzını."
Felix, onun dediğini yapıp ağrıyan dişimi gösterdi. "Göremiyorum ki, neyse kliniğe gidelim orada bakarım."

Arabada ön koltuğa oturdu Felix.
Ardından emniyet kemerini taktı.

Sessiz geçen yol sonunda arabadan inmişlerdi, Hyunjin iner inmez anahtarı kanalizasyona düşürdü.
"Hay sikeyim ben böyle işi! Felix hep senin yüzünden, acelen neydi sanki?"

"Özür dilerim."

"Neyse, Jeongin'de yedeği vardı. Yarın getirir, zaten kliniğin değil, odanın anahtarıydı.
Gel geçelim içeriye."

"Ama başka oda yok ki orada."

"Var. Gel sen"

Hyunjin kliniğe girerken Felix'de onun peşinden ilerliyordu. İçeriye girdikten sonra Hyunjin ışıkları açtı.

Koridorun sonunda Felix'in hiç görmediği bir oda vardı. Oraya girdi, ardından da odadaki tekerlekli ve oldukça büyük olan dolabı yana itti. Dolabın arkasında kapı vardı. "Hyunjin, klinikte neden böyle bir yer var?"

Hyunjin bir şey demeden kapıyı açtı, anahtarını düşürdüğü odadan tamamen farksızdı kapının ardındaki bu oda.
Aynısıydı. Ama neden böyle bir yer vardı?
Hem de gizli.

"Gel."

Felix, Hyunjin'in arkasından odaya girdikten sonra Hyunjin kapıyı kilitledi.
"Neden kilitledin?"

"Soru sorma, otur."

"Hyunjin korkutuyorsun beni."

"Niye korkuyorsun ki? Sadece dişine bakacağım."

"Kapıyı niye kilitledin o zaman?"

"Hadi Felix, otur artık."

Felix başıyla onaylayıp koltuğa oturdu.
"Hyunjin."

"Hm?"

"Acımaz değil mi?"

"Bir bakalım, belki işleme gerek yoktur."
Koltuğu biraz geriye doğru yatırıp ışığı ayarladı Hyunjin. Felix ağzını açmıştı bu sırada.

Hyunjin çukur aynayla inceledi fakat herhangi bir şey göremedi.
"Bir şey yok. Sapasağlam."

"Hyunjin."

"Efendim bebeğim?"

"Aslında... zaten dişim ağrımıyordu.
Sadece, seni görmek istemiştim."

"Bak sen şu bücüre."

"Bücür değilim ben!"

"Bücürsün sus." Dedikten sonra az ileride ki çekmeceyi açıp içinden bir şey aldı ve arkasına sakladı. Ne olduğunu görmemişti Felix. Hyunjin'in bu hareketleri korkutuyordu onu.

"Arkandaki ne?" diye sordu Felix, kısık bir ses tonuyla.

Tekrardan Felix'in yanına geldiği anda ani bir hareketle onun bileğini kavrayıp kelepçeyi bileğine geçirdi Hyunjin. Kelepçenin diğer ucunu ise koltuğun kenarındaki demire taktı.
"Hyunjin!"

"Hm?"

——

Piclik yapmak tam benlik hareket

Eger yazabilirsem bu kismin devami gelir

Dentist / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin