Brother-in-Law, I'm Pregnant!

Bölüm 16

Han ZiYe şaşkına dönmüştü. Aceleyle etrafına baktı ve çok da büyük olmayan ama yine de zarif görünen bir odada olduklarını gördü. Oda eski kitaplar gibi kokuyordu ve doğu duvarında büyük bir fotoğraf asılıydı; sert yüzlü, orta yaşlı, gümüş çerçeveli gözlük takan, çok zarif görünen bir adamın fotoğrafı; Yucai Lisesi müdüründen başkası değildi.

Fotoğrafı gördükten sonra Han ZiYe daha önce müdürün ofisine veya salonuna gitmemiş olmasına rağmen Qi XinLei'nin ona yalan söylemediğini biliyordu. Gerçekten müdürün odasındaydılar.

Han ZiYe ölesiye endişeleniyordu, bu iblis gerçekten bir ayının kalbini ve bir leoparın safrasını yemişti [1] , müdürün onları keşfetmesinden bile korkmadan ona müdürün yatağında tecavüz etmişti. Han ZiYe, Qi XinLei'nin onları müdürün salonuna nasıl getirdiğini bilmiyordu, içeri zorla mı girdi yoksa pencereden mi girdi? Bu iblis gerçekten çok becerikli....

Han ZiYe, şimdi nasıl içeri girebildiklerini merak etmenin zamanı olmadığını düşünerek başını salladı, müdür aniden içeri girerse ne yapacaklarını daha fazla düşünmesi gerektiğini düşündü. Eğer müdür gelirse ve bu iblis hâlâ orada ona tecavüz etmeye devam edecek kadar cesur olursa Han ZiYe kurtarılacaktı ama müdür onun bir hermafrodit olduğunu bilecekti, ayrıca kız kardeşinin erkek arkadaşı, Qi XinLei ile erkek kardeşi, kendisi arasında bir skandal patlak verebilirdi. Sadece Han ZiYe değil kız kardeşi de itibarını kaybedecekti. Böyle bir şeye izin vermemesi gerekiyor.

"Neden konuşmuyorsun? Müdürün aniden içeri girip sırrını ve zinamızı görmesinden mi korkuyorsunuz? O zaman korkmana gerek yok, yeter ki bu işi halledelim, müdür gelmeden ayrılırız. Ama ne yapalım? Kayınbirader sana çok kızgın, bu yüzden acele edip bitirmek istemiyorum, yavaş yavaş yapmak istiyorum ki müdür gelip sırrını ve zinamızı görsün. Bu kadar kalpsiz bir kayınbirader olmanı kim söyledi? Görüyorsun, bu kayınbiraderin(QXL) sana çok iyi davrandı, seni gerçekten heyecanlandırdı ve tatmin etti, ancak sen yalnızca rahatsız hissettiğini, heyecanlanmadığını veya tatmin olmadığını söylüyorsun. Bu kayınbiraderinin seni öpmesine bile izin vermedin, bu kayınbiraderin sadece seni cezalandırmalı. Qi XinLei, paniğe kapılmış bir ifadeye sahip olan Han ZiYe ile karşılaştı. Han ZiYe'nin tepkisinden keyif aldı, kasıtlı olarak çok mutsuzmuş gibi davrandı, hatta dudaklarını somurttu. Hareketleri çok yavaşladı, bu da Han ZiYe'yi gerçekten yavaş yavaş ihlal edeceğini kanıtlıyordu.

"Hayır, lütfen bunu yapma, lütfen çabuk bitir ve sonra beni buradan çıkar..." Han ZiYe, Qi XinLei tecavüz ederken müdürün salonunda müdürün yatağının üstünde daha fazla kalmaya cesaret edemedi. Müdürün onları iş üstünde yakalamasından kesinlikle korkuyordu. Ağlamak istemiyordu, dişlerini gıcırdattı ve ardından Qi XinLei'ye yalvardı, aynı zamanda da sefil bir şekilde öleceğine dair ona kalbinden lanetler yağdırdı.

"Pekala, senin (HZY) hatırına, bu kayınbiraderini öp, aslında kendini çok iyi ve tatmin olmuş hissettiğini kabul et, kayınbiraderinin yaramaz çiçek kalbini sikmesinden hoşlandığını itiraf et ve kayınbiraderinin büyük sikine çiçek deliğini acımasızca sikmesi için kırılıncaya kadar onunla oynaması için yalvar, utanmayı bilmeyen bir fahişe gibi davran. Kayınbiraderinizin yakışıklı sikini sevdiğini, onun küçük fahişesi olduğunu, küçük bir sürtük olduğunu söyle. Bunu yaparsan kayınbiraderin fikrini değiştirebilir, seni becermeyi aceleyle bitirebilir ve müdür gelmeden seni buradan götürebilir." Qi XinLei müstehcen talepleri dile getirirken çok kötü güldü.

Han ZiYe bunu yapmak istemiyordu, bu yüzden reddetmek için başını sallamak istedi ama Qi XinLei'nin yan taraftan telefonunu alıp saate baktığını ve gülümsediğini gördü: "O kadar zamanın yok, şuanda saat 2 ve yakında müdür öğleden sonra dersine girecek. Müdürün alışkanlığını biliyorum, dersler başlamadan mutlaka ofisine ve bu odaya gelir. Yakında interseks olduğunu ve bir ilişkimiz olduğunu öğrenecek. Gerçekten heyecanlanıyorum, müdürümüzün bizi, senin sırrını, zinamızı gördüğünde nasıl bir yüz göstereceğini gerçekten merak ediyorum. Bütün okul kesinlikle bilecek!"

Zavallı Han ZiYe ölesiye korkmuştu, artık buna dayanamıyordu, kristal berraklığında bir gözyaşı damlası akıtıyordu, kalbi mücadele ediyordu ve çaresizce yukarıya bakıyordu, utanıyordu ve Qi XinLei'yi mükemmel ince dudaklarından öpmek için inisiyatif almaktan nefret ediyordu, Qi XinLei ile yüzleşmeden önce birkaç kez derin nefes alın.

"Vuu [2] .... Ben... İtiraf ediyorum ki kayınbiraderimin... büyük sıcak siki beni heyecanlandırıyor, tatmin ediyor... Hm [2] .... Kayınbiraderimi seviyorum....çiçek deliğim...kayınbiraderimin yakışıklı sikinin çiçek deliğimi şiddetle sikmesini.....gerçekten seviyor.... beni fahişesi yapmasını, kırılana kadar benimle oynamasını istiyorum..... ben utanmazım, kayınbiraderimin sikini gerçekten seviyorum....... Ben süper küçük bir fahişeyim....... Bir sürtük... huu [2] ....."

Gerçekten ağlayarak Han ZiYe zayıf bir ses çıkardı, ancak yavaş konuşmasından dolayı hiçbir duygusallık izi yoktu ve davetkar değildi, ancak söylediklerinin içeriği nedeniyle Qi XinLei gerçekten heyecanlandı ve son derece tahrik oldu.

"İyi dedin! Bu harika! Kayınbiraderinin ateşli ve büyük siki seni asla yarı yolda bırakmayacak, sadece çiçek deliğini acımasızca sikmeyeceğim, seninle utanmadan oynayacağım, kayınbiraderinin yakışıklı sikine seni daha çok aşık edeceğim, eğer seni küçük sürtüğüm yapmazsam, o zaman bu büyük yakışıklı sikin adı Qi XinLei'ninki olmayacak!" Qi XinLei bir kükreme çıkardı ve hemen Han ZiYe'ye dokunarak sanki kaçmaya çalışıyormuş gibi saldırdı ve öptü. Tıpkı ilk öpücükleri gibi tadı da en sevdiği portakal aromasına benziyordu, tatlı ve lezzetliydi, bu da onu Han ZiYe'nin ağzından ayrılma konusunda çok isteksiz yapıyordu, acımasızca emiyordu, Han ZiYe'nin vücuduyla her türlü ahlaksız yeni numaralar yapıyordu, hızlı ve sert bir şekilde zevk dalgaları gönderiyordu .

____________________

[(1): onun korkusuz olduğu anlamına geliyor]

[(2): ağlama sesi]