Gece Sabahın | icardi & kerem

09- Yemyeşil Gözler

Halil'le konuşması gerekiyordu. Artık gitmeli ve kendi meselesi gibi onun da meselesini çözmeliydi. Ona dert ortağı olmalıydı. Oturduğu banktan kalktı, son kez deniz kokusu ile harmanlanmış temiz havayı içine çekti ve arabasına bindi. 20 dakikadan sonra Halil'in evine vardığında arabayı park etti. İlerleyip zili çaldı ve kapıyı açan Halil'e gülümsedi.

"Hoşgeldin kardeşim."

"Hoşbuldum."

"Gel içeri."

Ceketini çıkarıp astı ve Halil'le ilerlemeye başladılar içeri doğru.

"Ne içersin?"

"Şimdilik bir şey almayayım. Sonra belki."

"Tamamdır. Ee anlat bakalım, ne konuşacaksın?"

"Mauro ile ilgili."

"Haydi bismillah. Antrenmandan sonra birlikte çıkmıştınız diye hatırlıyorum. Hatta Yunus'u da benimle göndermiştin. Arabası yoktu."

"Evet evet. Siz birlikte miydiniz?"

"Evet, kendin benimle gönderdin ya mal. Hatırlamıyon mu? Benim arabamla çıktık. Evine bıraktım onu."

"Evine mi bıraktın?"

"Evet. Gel bi' kahve içelim dedim. Yok uykum var dedi. Ben de ısrar etmedim."

"Nasıl ya? Ben boşuna mı seninle gönderdim onu?"

"Nasıl yani?"

"Hiç, yok bir şey canım. Hem ne alaka değil mi?"

"Kerem, sen iyi misin?"

"Evet, çok iyiyim. Neyse Mauro ile konuştuk biz bu malum meseleyi. Evine gittik."

"Dün onun evinde mi kaldın?"

"Evet."

"O zaman halletmişsiniz meseleyi. Barıştınız mı?"

"Kısmen." Dedi kumral olan elleriyle oynarken.

"O ne demek?"

"Ben Mauro'ya 'Seni çok seviyorum ama bana biraz zaman vermen lazım, yaşadığımız şeyleri sindirmem lazım.' dedim, o da bana saygı duydu ve tamam dedi."

"Peki aranızda herhangi bir şey geçti mi? İkinize de güvenmiyorum ben. Ayrı kalalım diyip on dakika sonra sevişmiş bile olabilirsiniz."

"Yuh, saçmalama! Sadece öpüştük. Fazla özlem doluyduk ikimiz de."

"İyi bari, onunla sınırlı kaldıysanız sıkıntı yok."
Diyip güldü esmer çocuk.

"Oha Halil. Sen de bizi iyice abaza yaptın. Hem sanki sen de sevdiğini görünce böyle olmuyorsun."

Kaşlarını çattı Halil.
"Ne demeye çalışıyorsun? Ne sevdiği?"

"Yok bir şey. Olur da birini seversen öyle olursun diyecektim yanlış söyledim."

Halil tam karşıt bir şey diyecekti ki kumral ondan önce davrandı.

"Hem Mauro bence benden bir şey gizliyor."

"Nasıl bir şey gizliyor?"

"Bilmiyorum. Dün de bugün de onu sürekli biri aradı ve bana kim olduğunu göstermedi de söylemedi de. Ben de sormak istemedim, güvenmediğimi düşünmesin diye.

Bugün yine aradı o kişi her kimse, biz tam evinden çıkacaktık. Yine sormadım. Önemli açmam lazım beni bekler misin biraz dedi ben de ilk tamam dedim sonra da istersen arabaya gideyim rahatça konuş dedim. Tamam dedi. Gerek yok veya gizlim saklım yok falan demesini bekledim ama söylemedi.