56. Bölüm

15.2K 859 99
                                    

56. BÖLÜM~
.
.
.
.
.
.

Birkaç gün sonra~

Yorgunlukla sırtımı arabanın koltuğuna yasladığımda derin bir nefes almış ve bir elimi şişkin karnımın üzerine yerleştirmiştim.

Birkaç saat önce Barın'ı zar zor ikna edebilmiş ve ufak bir alışverişe çıkmıştım. Başta pek sıcak bakmamıştı bu fikre, çünkü kendisi önemli bir toplantısı olduğundan benimle birlikte olamayacaktı.

Normalde böyle bir şey yaşanmazdı ama ben neredeyse karnı burnunda bir hamileydim. O yüzden de bu tarz endişelerini anlayabiliyordum. Ama yine de evde otur otur illallah gelmişti canım. Üstelik canım alışveriş yapmak aşermişti. Yapacak bir şey yoktu.

Bir buçuk saatlik kısa bir alışveriş sonrası yorulmamın üzerine eve dönmeye karar vermiştim.

Fakat ufak bir sorunumuz vardı. Şu anda şoför koltuğunda oturmakta olan adam gözüme gereğinden fazla şüpheli gelmişti ve son noktayı ise adamın boynunun aşağında gördüğüm dövme koymuştu.

Adama bir bakış attıktan sonra elime telefonumu aldım ve normal davranmaya çalışarak Barın'a yazmaya başladım.

___

Siz: Barın.

Siz: Bu şöför senin adamın değil.

Siz: Boynundaki dövme senin şu düşman şirketin logosu amk!

Siz: Bir insan neden çalıştığı şirketin logosunu boynuna dövme olarak yaptırır lan?

Siz: Hangi seviye bir iş aşkıdır bu?

Siz: Konudan saptım.

Siz: Sanırım biz kaçırılıyoruz sevgilim.

Siz: Mesajlarımdanda anladığın üzere panik ve stres yapmamak adına saçmalıyorum ve kendimi rahatlatmaya çalışıyorum.

Siz: Acele edersen sevinirim.

______

Mesajlar tek tik olarak kaldığında ofladım ve telefonumu çantama koyup bana dikkatlice bakan şoföre gülümsedim.

Doğal davran Pare!

" Pek iyi hissetmiyorum. Miğdem her an bulanacak gibi. Ne kadar kaldı eve gitmemize?"

Adam her şeyin yolunda olduğunu anlamış ve derin bir nefes almıştı.

Güzel rol yapıyorsun Pare böyle devam!

" Trafik var, otobandan çıktım o yüzden kestirmeden gidiyorum. Yarım saate gelmiş oluruz."

Kafamı salladım. Otobandan sapıp garip garip sokaklardan arabayı sürmesinin trafikten kaynaklanmadığına emindim.
Beni patronuna götürüyor olmalıydı.
Barın hala daha mesajımi görmemişken bir şeyler yapmalı ve zaman kazanmalıydım.

Ve tabi aynı zamanda bebeklerimi de tehlikeye atmamam lazımdı!

Camı açtım ve miğdem bulanıyormuş gibi davranmaya başladım. Bir elimi karnıma diğer elimi de ağzıma koyduğumda şöföre doğru dönmüştüm ki onunda aynadan bana baktığını fark etmiştim.

" Arabayı durdur! Kusacağım şimdi!" Adam sıkıntılı bir nefes alıp kafasını salladıktan sonra arabayı kenara çekmişti.

Hemen kapıyı açıp kaldırımın sonundaki çimenlere kusuyor gibi hareketler sergilediğim sırada o da yanıma elinde bir şişe su ile gelmişti.

Azıcıkda olsa merhameti varmış demek ki. Uzattığı suyu aldığımda hemen kapağıni açıp kafama dikmiştim.

" Teşekkürler. Daha iyiyim, gidebiliriz."
Dediğimde rahatça bir nefes almış kafasını sallamıştı.

Beyefendi /yarı texting/  ~FİNAL~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin