Beyefendi /yarı texting/ ~FİNAL~

14. Bölüm

14. BÖLÜM~
.
.
.
.
.

Beyefendi: Pare.

Siz: Ne?

Beyefendi: Kibarlığın gözlerimi yaşarttı.

Siz: 😑

Beyefendi: Senin yine moralin bozuk galiba?

Siz: Ay nerden anladın?

Beyefendi: Yavaş yavaş seni tanıyormuşum gibi hissediyorum.

Siz: Hımm.

Siz: Tamam. Anlatıyorum dinle beni.

Beyefendi: Her zaman :)

Siz: Ya bak şimdi.

Beyefendi: Bakıyorum.

Siz: Bölmesene lan beni.

Beyefendi: Tamam :)

Siz: Sabır.

Siz:Alt komşunun oğlu evin içinde basketbol oynuyordu.

Siz: Evet, evin içinde. Apartmanda bir tane normal insan yok.

Siz: Neyse işte. Bu velet balkona çıkmış. Benim balkona basket atmaya çalışmış. Balkonlarımız çapraz.

Siz: Çocuğun atraksiyona bakar mısın? Balkonuma göz koymuş elin veledi.

Siz: Sonra sen gel balkona basket atarken ben balkona çık. Hani durmuş durmuş ben balkona çıkacakken basket atası gelmiş!

Siz: Ben balkona girdim. Elimde kahve, üzerimde koca yorgan. Tam balkondaki armut koltuğuma oturucam. Gözümün önünden bir rüzgar geçti.

Siz: Anlamaya çalışıp başımı sola çevirdiğimde duvara çarpan top, sen gel sekerek benim suratın ortasını sik!

Siz: Ben geriye doğru düşerken Allah'tan sırtımda koca yorgan vardı da başımı yere çarpmadım. Kısacası yorganım hayatımı kurtardı.

Siz: Tam yorganım olduğuna şükredeceğimde de düşerken havaya fırlattığım kahve bardağımla göz göze geldik.

Siz: O ağır çekimde üzerime doğru düşerken milim kıpırdayamadım. Önce suratıma tüm kahve döküldü ve bardakta başımın hemen yanına düştü.

Siz: Burnumun kırıldığına mı ağlıyım, üzerime dökülen kahveye mi yanayım yoksa tüm keyfimin ortasına sıçtığı için o veledin amel defterini mi düreyim bilemedim!

Beyefendi: Kahve çok sıcak mıydı? Yanık falan yok değil mi bir yerinde?

Beyefendi: Hastaneye gittin mi?

Siz: Sen endişlendin mi lan?

Beyefendi: Benim yerimde kim olsa endişlenirdi. (15:42)

Siz: Emin ol, endişlenmezdi Barın. (15:46)

Beyefendi: Sen soruma cevap ver.

Beyefendi: İyi misin şu anda?

Siz: Sana yazdığıma göre iyiyimdir.

Beyefendi: Bana kötü olduğun anlarda da yazabilirsin Pare.

Siz: Aklımda bulundururum.

Siz: Bu arada benim için daha fazla endişlenmene gerek yok. Gayet iyiyim. Daha fazla endişlenip yataklara düşme diye diyorum 😉 (18:26)

Beyefendi: Ee ne yapıyorsun? ( 18: 30)

Siz:

Siz: Bir değişiklik yapıp alt sokaktaki markete gideyim dedim.

Beyefendi yazıyor

Beyefendi çevrimiçi

Beyefendi çevrimdışı

Beyefendi: Sen niye yüzünün gözükmediği fotoğraflar atıyorsun?

Siz: Niye atmayayım? Sen keyfimin emekli maaşı mısın?

Beyefendi: Öyle diyorsun yani?

Siz: Aynen öyle diyorum.

Beyefendi: Ben de yapayım o zaman aynısını?

Siz: E yani, sonuçta ben de senin keyfinin emekli maaşı değilim.

Beyefendi: Pekâla.

Beyefendi:

Beyefendi: Nasılmış?

Siz: Taş gibi.
(Bu mesaj silindi)

Beyefendi: Ne gibi ne gibi?

Siz: Ne?

Siz: Ne?

Siz: Ben o mesajı kendimden mi silmişim?

Siz: Hassiktiiiiirrrr.

Siz: Oldu o zaman benim ocakta rezilliğim vardı. Bi bakayım ben ona.

Beyefendi: Aman dikkat et kızarmasın:)

○○°○°○°○°○°○°○°○○°○°○°○°○○°○°○°○°○°