Ahmet Gecenin bir yarısı gelen telefonla uyandı çabuk gel Baban vefat etti Ahmet yarı uykulu Şaşkın şekilde duydukları karşısında şok olmuştu telefondaki ses annesine aitti yarı ağlamaklı yarı üzgün şekilde oğlu Ahmet'e vermişti haberi
Ahmet: Ne zaman nasıl oldu daha dün akşam konuşmuştuk dedi
Annesi: Akşam eve gelirken pusuya düşürmüşler silahla vurarak şehit olmuş Ahmet yatağından doğurmuş üstünü değiştirmeye koymuştum üstünü değiştirirken düşünceler kafasının içinde hiç durmuyordu kim neden öldürsün babamı çok iyi bir insandı keşke son bir kere görseydim onu son defa sarılsaydım Ahmet'in babası polisti 50 yaşında hayata gözlerini yumdu 50 yaşına kadar kaç tane suçlu ile mücadele etti babası her evden çıkışında işe gidişinde acaba başına bir şey gelecek mi sağ salim eve dönecek mi diye hep düşünürdü Çünkü polislik kolay bir iş değildi hep suçlarla mücadele etmek zorundaydı Şimdi ise korktuğu başına gelmişti Üstelik yanında bile değildi
Ahmet liseyi bitirmişti üniversiteyi bu sene kazanmıştı daha ilk senesiydi üniversiteyi İstanbul'da kazanmıştı memleketi Karabük’tü memleketinden ayrılırken çok üzülmüştü ilk defa yalnız Başka bir şehre gidiyordu Anne babasına veda ederken kafasında ben istanbul'dayken babama bir şey olursa düşüncesi vardı şimdi korktu başına gelmişti Ahmet Babasıyla çok yakın değildi ama babasını severdi babası küçükken annesi ile kavga eder tartışırdı bu tartışmadan dolayı Ahmet babasıyla hiçbir zaman çok yakın olamamıştı Ahmet tek çocuktu başka kardeşi yoktu bu yüzden Ailesi üstüne çok düşüyordu Şimdi ise sadece annesiyle kendi kalmıştı babasının şehit eden suçluların kim olduğu bulunabilecek miydi Ahmet bu düşünceler içerisinde Valizini hazırlayıp Havalimanı'nın yolunu tuttu en erken bileti alıp memleketine doğru uçakla yola çıktı Bir saat Uçuşun ardından memleketine geldi uçaktan indi etrafına bakındı her zamanki gibi yalnızdı Ahmet kendini bildi bileli hep yalnızdı bırak dostu hiçbir akrabadan bir yardım görmemişti dışarıdaki yabancılardan farksızdı akrabaları onun için Şimdi de birisini beklemiyordu alışmıştı bu Yalnızlığa Bir taksi tutup evine doğru yola çıktı
Eve geldiğinde Güneş çoktan doğmuştu Kuşlar ötmeye başlamıştı Ahmet Bahçeden geçip kapıdaki Zile bastı içeriden birisi geldi kapıyı açtı kapıyı açan kişi Ahmet'in annesiydi Ahmet annesini karşısında görünce ona sımsıkı sarıldı İkisi de birbirine sımsıkı kenetlendiler Ahmet'in annesi'nin Ağlamaktan gözleri şişmişti Ahmet annesine teselli vermeye çalışıyordu ama kendisi zor ayakta duruyordu ama güçlü görünmek zorundaydı.
Annesi ile birlikte içeriye geçtiler Evde bütün akrabaları vardı komşular bile gelmişti bu kötü günde onlar yalnız bırakmamışlardı Ahmet babasının nerede olduğunu sordu annesi amcan gitti o getirecek cenazeyi diye cevap verdi Ahmet'in annesi çok bitkindi Ahmet de içten içe öyleydi güçlü görünmek zorundaydı kısa bir beklemenin ardından amcası babasının cenazesini getirdi Ahmet babasının cenazesi defnedilmeden önce son bir kez baktı babasının yüzüne babasının yüzü bembeyaz parlıyordu
Ahmet: Ah Babam gülerek gitmiş ölüme sonra bir el omzuna dokundu dokunan kişi amcasıydı amcası evlat Başın sağ olsun bunu yapanlar elbet cezasını bulacaklar emin ol dedi
Ahmet: cenazeyi defnedelim bunları konuşacağız diye cevap verdi daha sonra kabristana doğru yola çıktılar Ahmet'in babasının defin işlemi sırasında Ahmet'in gözü birine takıldı cidden oydu hayal görmüyordu
![](https://img.wattpad.com/cover/365831260-288-k382665.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka hasret(kitap Oldu)
Fiksi RemajaVatan aşkını tüm aşklardan üstte tutanlara ithafen....