Malikhaneye doğru ilerlememizle kapı açılmıştı. İçeriside yaklaşık on onbeş tane koruma vardı. Jimin de kafayı yememem için benimle beraber gelmişti. "Taem sen odana çık üstünü başını değiştir saçını falan düzelt balımm" dedi. "Benimle odama gelirmisin jiminnie~ başım zaten çok ağrıyor kurtar beniii" dedim. Bana bakıp buruk bir şekilde gülümsemişti,sırtımdan iterek "Tamam tamamm" dedi. Ben üstümü değiştirirken o da aşağıya inmişti. Hemen giyinip yanına gitmiştim. Mutfağa doğru ilerlerken balkonda iki kişi olduğunu fark etmiştim.'Jeon Jungkook öğğk 'diye içimden geçirmiştim. Peki ya yanındaki kimdi 'aman banane be napıyım ben onu da yanındakini de iğreniyorum ondan iğrenç insan insan da denmez ki yaratık, canlı'diye içimden geçirdim. Jimin de bardağa su doldurup bana uzatmıştı ben de elinden bardağı hafif bir gülümseme eşliğinde almıştım. Balkon kapısı açıktı ve kokudan anlaşıldığı üzere sigara içiyorlardı bir anda öksürmeye başlamıştım. Öyle kötü öksürüyordum ki boğulucak gibi hisetmeye başlamıştım öksürüklerim arasında Jimin'e "öhööhhö çıkalım şurdan" diyebilmiştim. Öksürük seslerini duyan Jungkook kafasını çevirek bana bakmıştı ve elindeki yeni yakmış olduğu sigarayı hemen söndürmüştü. Yanında ki adını bilmediğim kişi "ne oldu abi" demişti. Jimin beni tutup çıkarmaya çalışırken ona dönüp "Sigaraya karşı hassasiyeti var " demişti. Bunu duyduktan sonra o da elindeki sigarayı söndürmüştü. Ben de mutfaktan çıkmıştım. Jimin kolumdan tutup beni duvara yaslamıştı "iyi misin kardeşim" "daha iyi oldum " diyebilmiştim. Herşey üst üste geliyordu. Şansızlık denizine düşmüş gibi hissediyordum. Hizmetçi yanımıza gelip "Bay Kim sizi salonda bekliyor" dedi ardından da Jungkook'un bulunduğu mutfak balkonuna gidip aynı şeyi söylemişti. Çok gerilmiştim ellerimle beraber bacaklarım da titremeye başlamıştı. Jimin bana bakıp sırtımı sıvazlıyordu "tamam balım sakın ol birşey olmıyacak nefes al ver nefes al ver" diyordu. Gözlerim doluyor ve o acizlik duygusunu iliklerime kadar hissediyordum. Bir sure nefesimi duzene sokmaya calistim. Jungkook'un gozleri benim uzerimdeyken bu nasil mumkun olabilirdiki?! Iceri gecti,bense hala nefes almaya çalışıyordum. Babam iceriden "Kücük omega! Yakinda bir aile olacaksiniz ve sen daha ilk görüsmeden kaytarmayamı çalışıyorsun!? Cabuk buraya gel!" Dediğinde hemen masaya adımladım. Diyecek birşeyim yoktu. Ne desem haksız ve aciz olan bendim. Birsey demeden oturdum. Yanimda babam denicek o adam, onun önünda Bay Jeon ve benim tam karsimda... evet mustakbel kocam! Dusunmesi bile midemi bulandirmaya yetiyordu. Yüzüne yaratik gormus gibi bakiyordum. Yuzumu eksittigimde dikkatini cekmis olacakki bana bakti. O ne bicim bakisti lan oyle! Sirittiginda goz devirip onume dondum. Midemi bulandiriyodu! Onunla evlenme dusuncesi bile iğrencti. Neden ben? Neden diğer omegalar gibi değildim. Ayrica Jungkooku tanımıyordum bile! Babam konusmaya başladı " Bence bu meseleyi cok uzatmadan hemen düğün yapmak gerek. Değilmi Bay Jeon?" Benim düşüncelerim onun için hiç birşeydi. Bir kere bile duygularımı önemsememişti. Dudaklarımı dişledim. Istemiyordum ki! Sevmiyordum işte! "Size katılıyorum Bay Kim. Kesinlikle uzatmaya gerek yok" diyip ogluna bakti. Jungkook gülümseyip kafa sallamıştı. İğrenç bir görüntüydü bu, derin bir nefes alıp kafamı aşşağı yukarı sallamakla yetindim. Babalarımız masadan kalktığında Jungkook bana bakıp süzmüştü beni. Yüzümü ekşitip ona baktım. Tiksiniyordum ondan,bakışlarından. Jimin yanıma geldi ve sırtımı ovdu. Azda olsa rahatlamıştım.Jungkook bana bakıp pis bir sırıtışla masadan kalkmıştı. Salondan çıkarken bana yaklaşıp kulağıma "eninde sonunda benim omegam olucaksın müstakbel eşimmm"demişti üstüne basa basa . Ona o kadar itici bir bakış atmıştım ki o an kendimden soğumuştum oysa sadece ağzını aça aça sırıtmıştı. İşte şimdi şuraya kusucaktım. Benimle dalga mı geçiyordu bu eseni siktiğim. Jimin ilinden tutup ben de kalkmıştım. Odama doğu gidiyorduk. " jim gördün mü iti benimle resmen dalga geçiyor"demiştim sinirden sesim titrerken. "Tae seni bir şekilde ellerinden kurtulmak lazım ama ne kadar kaçarsan kaç seni illaki yakalıyacaklar. Elimizden birşey gelmez " işte en büyük ezikliğim buydu 'elimden hiçbir şey gelememesi' odama geçmiştik kapıyı kapıyıp dolan gözlerimle Jimin'e bakıyordum. Bana öyle sıkı sarılıyordu ki kalbinde ki bütün sevgi duygusunu bana aktardığını hissetmiştim ve bu histen sonra hıçkıra kıçkıra ağlamaya başlamıştım. Yatağımın üstünde Jimin'in dizinde hıçkıra hıçkıra ağlıyırdum oysa sadece başımı okşuyor be ağlamam, kendimi hırpalamamam gerektiğini söylüyordu. Kaç saat geçtiğini bilmiyordum sakinleşmiştim ama akıma geldikçe ağlıyacak gibi oluyordum. Telefonumu alıp saate bakmıştım. Saat dokuz buçuğa geliyordu. Kapım çalınmıştı "gir" demiştim. Hizmetçi" babanız aşağıda sizi bekliyor" dedi . Jimin bana bakmaya başladı ben de içimden on a kadar sayıp nefes alıyordum. Aşşağya doğru ilerledim ve Jeonlar'ın gittiğini görüp derin bir oh çekmiştim. Babam olan adam bana bakıp"Umarım müstakbel kocanı beğenmişsindir çünkü ister beğen ister beğenme onunla evleneceksin "demişti.Bense gözlerimden yaşları akıta akıta " Baba lütfen ben gerçekten iğreniyorum ondan. Ne olur baba ben istemiyorum onunla evlenmek. Lütfen "demiştim.O ise küçük bir kahkaha atıp alaycı bir biçimde " Benim minik omega oğlum bana yalvarıyormuş. Peki bu benim umrumdamıymış acaba." ses tonunu daha ciddi bir biçimde "Sana söylemiştim benim küçük oğlum onu sevip sevmemen umurumda dahi değil. Tabii onu seversen bu senin yararına olur. " demişti. Ağlıyordum karşısında hiç olmadığı kadar fazla ağlıyordum. O ise bana bakıp sırıtıyordu ,acı çekmekden zevk alıyordu. Jimin ağlama seslerini duymuş olacak ki aşşağıya koşar adımlarla inip beni babamın karşısından alıp odama götürmeye çalşıyordu.
. . .
Yazım yanlışlarım varsa görmezden gelin lütfenn. Fici yeni yazmaya başladığımız için her gün düzenli bölüm atmaya çalışacağızzz. Sonra ki bölümde görüşmek üzereee.
Mert ~Kaan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlara Bak | Taekook | Omegaverse
FanficBabanın ortağının oğluyla zorla evlendirileceğimi nerden bilebilirdim ki ✰Uketae ✰ Semekook Omega Taehyung~ Delta Jungkook