Yıldızlara Bak | Taekook | Omegaverse

"Evli ve mutsuz😉"

Evleniyordum. Şaka gibiydi, ancak evli bir adam olmama yanlızca saatler kalmıştı, ve ben bunun gerginliğiyle baş edemiyordum.

Evlilik meselesi gündeme geldiği anda beri çokça huzursuzdum. Gerginlikten, karnıma ağrılar girmeye başlamıştı. Bu yüzden de dün gece asla uyuyamamıştım. Vücudumda gözle görülür bir halsizlik vardı. Uykusuzluk tüm dengemi bozuyordu.

Moralimin bozuk olduğunu elbette Jungkook da farketmişti, ancak görmezden gelmişti. Daha doğrusu bu hallerime onun da üzüldüğü barizdi, ancak müdahale etmiyordu.

Düğün hakkındaki düşüncelerimi, üzerime atılan ağır kol bozmuştu.

Hala yataktaydım.

Üzerimdeki koldan yana kayarak kurtulmaya çalışsam da, bu pek mümkün olmamıştı.

Gece boyunca uyanıktım, ancak Jungkook yanımda mışıl mışıl uyumuştu ve de uyumaya devam ediyordu. Tüm gece sadece bana sıkıca sarılmış, ara sıra teması arttırarak düşüncelerimden kısa süreliğine uzaklaşmamı sağlamıştı.

Garip bir şekilde beni sakinleştiriyordu.

Zaten evli gibi bir hayat yaşıyorduk. Ancak benim korkum evlendikten sonra olabileceklerdeydi. Ben ilk ilişkimi sevdiğim bir adamla yaşamak istiyordum. Ama evlendiğimiz için bu mümkün olmayacaktı. Sevmediğim biriyle ilişkiye girmek istemezdim.

Saatlerdir tavanı izleyerek bunu düşünüyordum. Çünkü benim için fazlaca endişe verici bir konuydu.

Düşüncelerimi bölen şeyse, Jungkooka ait derin, ve uzun süredir konuşmadığından çatallaşmış sesiydi.

" Günaydın bebeğim. Ne zaman uyandın?"
Sorusuyla beraber hafifçe doğrulmuş, çıplak üst bedenini gözler önüne sererken vücudunu esnetmeye başlamıştı. Son zamanlarda üstü çıplak uyumayı alışkanlık haline getirmişti bu adam! Hoş, rahatsız olmuyordum.

Feromonunun kokusu hoşuma gitmiyor değildi.

" Pek uyuyamadım." Beni başıyla onaylamış, ardındanda gülümseyerek kalkmıştı.

Gerçekten de uykusuzluk beni fazlasıyla sarsmıştı.

" Bu gece, bu yatağa evli bir çift olarak gireceğiz."

Kendini ikna etmek ister gibi kurduğu cümleyle tepkisiz kalmayı seçmiştim.Bu gün benim için yeterince zor olacaktı. İşleri daha da zorlaşuırmak beni daha da kötü yönde etkilerdi.

Ve ben yeterince kötüydüm.

" Hızlıca duş alıp, kahvaltı edelim bebeğim. Sonra da salona geçeriz Orada hazırlanacağız. Ben aşağıdaki banyoda olacağım. Sen burada duşunu al."
Heyecanla kurduğu cümleyi, sakince başımla onaylamıştım. Odadan çıktığı anda ben de hizla çıkıp banyoya girmiştim. Yüzüme bir avuç dolusu soğuk su çarpmış, ardından da ayılmak adına kısa bir süre beklemiştim.

Uykusuzluk ve derin düşünceler eşliğinde hızlca duşumu alıp üzerime günlük kıyafetler geçirmiştim. Haki bir sweat, altına da siyah bir pantolon giymiş rahat bir kombin yapmıştım Her ne kadar kısa bir duş olduğunu söylesem de, düşüncelerimde boğulurken kontrol ettiğim saatle yarım saatten uzun bir süreçte banyoda olduğunu anlamıştım, Pek umursamayıp uyuşuk adımlarla mutfağa ilerlemeye başlamışken, burnuma gelen enfes kokularla istemsizce gülümsemiştim.

Mutfağa girmişken gözüme çarpan şey, uykulu yüzüyle masada beni bekleyen Jungkooktu. Yemek sofrasına baktığımda ağzına kadar dolu olduğunu farketmiştim. Jungkook bana bakıp gülümseyerek konuşmaya başlamıştı.
"Geç masaya bebeğim. Hızlı olmamız lazım. Son kez hazırlıkları kontrol etmeliyim."
Onu başımla onaylamış, masaya oturmuştum.