Arkadaşları bilmem kacıncı defadan sonra anlamıştı. Adam oh çekip geriye yaslandı. Herşeyi anlatmıştı. İçinde tuhaf bir his vardı.
Arkadaşları onun bu halini anladıkları için yanlız bırakmaya karar verdiler. Adam hepsini birer birer uğurladı. Kapıyı kapatıp arkasını döndüğünde küçük çocuğa baktı.
Saçları hafif dağılmış, dudakları büzülmüş bir şekilde duruyordu. Çoçuk istemsizce kollarını iki yana açarak adamın onu kucaklamasını istedi.
Adam mesajı almış olacakki çocuğun koltuk altlarından tutup kucağına aldı. Çocuk bacaklarını adamın beline dolamış, kollarını ise adamın omuzlarına koymuştu.
Adama çipil çipil bakıyordu.
Adam dayanamayıp çocuğun dudağına ufak bir öpücük kondurdu. Çocuk uyku sersemliğiyle beraber utangaçlıkla kafasını adamın boynuna gömdü.
Adam çoğun sırtını okşayarak mutfağa ilerledi. Çocuğu masanın üzerine yavaşça bıraktı. Çocuğun bacakları açık olduğu için ürpermişti. Adam bunu fark edip çocuğun bacaklarını minik minik öptü.
"Ne yemek istersin?"
"Sen ne istersen."
"Ben seni yemeyi planlıyorum ama onu sonraya bırakacağım."
Çocuk adamın dediğine kıkırdadı. Sonra ise düşünürmüş gibi yaptı. Aklına gelen ilk şeyi söyledi.
"Omlet olur mu? Ben çok severim."
Adam çocuğun bu sevimli haline gülümsedi. Burnunun ucuna küçük bir buse kondurup çekildi. Bu çocuk yüzünden temas bağımlısı olacaktı. Tabii çocuğunda ondan farkı yoktu.
"Yaparım... Yanına ne istersin miniğim."
"Süt olsun, çikolatalı."
Adam ilk başta olur diyecekti. Ama sonda duyduğu çikolata kelimesi buna engel oldu. Sonra ise vazgeçti. Miniği istiyorsa yapacaktı.
Adam bir elini çocuğun beline attı. Çocuk ise adama sımsıkı sarıldı. Adam diğer eliyle telefonu alıp sipariş vermeye başladı. Normalde evde herşey vardı. Ama adam yerleni bilmediği için sipariş veriyordu.
Çocuk ise adamın bozulmuş kıravatıyla uğraşıyordu. O sırada dikkatini adamın adem elması çekti. Hemen gözlerini oradan kaçırdı.
Adam suratına odaklandı. Onu sevmişti. Hele hele temas bağımlısı halleri onu mutlu etmişti. Onu bırakmaya niyeti yoktu. Bırakmayacaktıda.
Adam siparişleri verdikten sonra telfonu cebine koydu. Hemen çocuğa döndü. Çocuk başını hemen diğer tarafa çevir. Adam çoğun onu izlemesini hoş bulmuştu.
Elini çocuğun çenesine koydu. Nazikçe kendisine bakmasını sağladı. Ardından bir parmağını çocuğun burnuna koydu. Burnuna sert olmayacak şekilde baskı uyguladı.
Şuan çocuğun içinden bippp diyesi geliyordu. Ama bu romantik ortamı bozmamalıydı.
"Çok küçük..."
"Ne..?"
"Burnun diyorum, çok küçük. Fındık kadar."
Çocuk mümkünmüş gibi burnuna bakmaya çalıştı. Tek elde ettiği şey şaşı bir görünümdü. Adam çocuğun bu haline kahkahalar atmaya başladı. Çocukta ona eşlik etti.
__________
"İçmek istemiyorum miniğim."
Çocuğun canı sohbet yüzünden sıkılmıştı. Bu yüzden aklına adama çikolatalı sütünü içirebileceği geldi. Ama adam itiraz ediyordu.
Çocuk dayanamayıp önüne döndü. Ne sanmıştıki. Daha onjnla yeni tanışmıstı. Zevklerini bile tam bilmiyordu.
Ama bianda önünden alınan süt bardağıyla afalladı. Adam bir dikişte içi çikolatalı süt ile dolu bardağı bitirdi. Çocuk ise onu seyrediyordu. Adam bardağı masaya koyduğunda çocuk gülmeye başlamıştı.
Süt sayesinde adamın bıyığı çıkmıştı.
Adam ne olduğunu anlamaya çalışırken karşıdaki aynalı dolapta kendini gördü. O da gülmeye başladı. Mutfak, iki çiftin kahkahalarıyla dolmuştu.
___________
Nasıldı?
Bence çok tatlıydı
Ben bu ikisini çok sevdim
Bu arada sürekli ilahi bakış
Açısıyla anlatıyorum
Merak etmeyin
Yakında diğer karakterlerin
Ağzıyla okursunuzOy ve yorum verin günüm şenlensin:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SANA (B×B)
RomanceHayatı boyunca kimseye kaldırmamış olan, Koray. Arkadaşlarının zoruyla bir bara gelir. Daha ilk iş gününde olan Yağız, adamı tanımadan ona sırnaşır. Ama sonunun ne olacağını o da bilmiyordur. *lgbt+ kabul görülen bir dünya* *+18* *küfür, argo* *az d...