bölüm_17

298 13 0
                                    

Minik voleybol sahasında arkadaşlarıyla oynuyordu. Ama tek sorun şuydu. Aralarında yaptığı bu maçta yeniliyorlardı. Bunun sebebi ise Güler'in dikkatsizliği. Boran'ın pek telefon başından ayrılmayıyşıydı.

Mola verdiklerinde minik direk olarak Güler'in yanına gitti. Moralinin uzaktan bile bozuk olduğu anlaşılıyordu.

"İyi misin?"

"Ha-?"

Güler yanına Yağız'ın geldiğini fark etmemişti bile. Sonra hemen kafasını salladı.

"İyiyim. İyiyim. Sadece çok yorulmuşum."

"Güler..."

"Efendim."

"Ben seni ağlarken gördüm."

"N-nerde?"

"Partide. Çok mutsuzdun. Ağlıyordun."

"Şeyy. Aslında pek birşey olmadı. Sadece Boran'la ayrıldık."

Minik gözlerini büyüttü. Ne demek ayrılmışlardı. Onlar tahinle pekmez gibiydi. Tom ve Jerry gibiydi. Ne olursa olsun ayrılmazlardı.

"Neden?"

"Çok boş bir sebepten. Boşver."

"Ama-"

"Boşver dedim Yağız... Lütfen. Sadece kendime gelmeye ihtiyacım var. Sonra yine eski Güler olucam. Söz..."

"Tamam."

Minik, Güler'in yanından ayrılıp Boran'ın yanına gitti.

"Telefon elinden düşmüyor yakışıklı."

Boran hemen telefonu cebine attı.

"Olabilir."

"Eee nasıl gidiyor."

"İdare eder."

Yalan...

Minik, Boran'ın yüzündeki aptal sırıtışı görüyordu. Herkesin gördüğü o aptal sırıtış. Kesin kendine bir kız bulmuştu.

"Kim bu yenge?"

"Yenge?"

"Yenge?"

"Şeyy. Boşver."

"Aaa yeter. Boşver boşver. Tch tch tch. Gençlik bitmiş."

Minik alayla kalktı. Sonra aklına yenge diyince birşey gelmişti. Güler'e erkek bulabilirdi. Madem Boran buluyorsa, o da bulacaktı.

Telefonu eline alıp Koray'ı aradı.

"Alo. Miniğim."

"Koray~."

"Bu cilveye bakılırsa birşey isteyeceksin."

"Evetttt."

"Hmm. Ne istiyor benim güzelim?"

"Şeyy. Bunu telefonda konuşamam. Buluşmamız gerek."

"Nerede buluşalım?"

"Sen neredesin?"

"Ofiste."

"Tamam. Oraya geliyorum."

"Hey hey bekle canım. Ben oraya bir tane adam gönderirim."

"Tamam."

--------

Kısa bir bekleyişin ardından Ufuk gelmişti. Yağız'ı arabaya bindirip yola çıktılar.

"Nasıl gidiyor abi."

"Abi mabi ayıp oluyor."

"Tamam o zaman. Nasıl gidiyor Ufuk bey."

"Off yaktın çıramı. İdare eder. Boşanma işleri, evraklar, avukat."

"Sen boşanıyor musun?"

"Hmhm."

Yağız ilk başta üzülmüştü. Sonra aklına Güler geldi.

"Ayıp olmasın. Yeni birileri var mı?"

"Yok. Ama inşallah olur. Hayat tek yaşanmıyor."

"Hmhm. Valla ben Koray'la boşanırsam, yine Koray'la evlenirim."

Ufuk bir kahkaha patlattı.

"Eee maçlar nasıl?"

"Güzel. Bir ara sen de gel izlemeye."

"Bu bir davet mi?"

"Davet demeyelim biz ona. Emir. Sana emrediyorum."

"Baş üstüne komutanım!"

İkiside güldü. Ufuk masumca giderken, Yağız'ın aklında türlü türlü planlar vardı.

-------

Yağız az çakal değil

Nasıldı?

Ben burayı geçiş gibi alıyorum
Bu arada Güler ile Ufuk'u yakıştırmamış

OLABİLİRSİNİZ

ama yakında buna gerek kalmayacak

OvY

SADECE SANA (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin