- Bu hikaye bir umutsuzluğun hikayesidir. -
Düşünün. Yönetim tarafından halkın tüm hakları alınıyor. Alışveriş, giyim, yemekler hep aynı, sanki köpek besler gibi halka yemek veriyorlar. Halk acı çekerken hükümet refah içinde yaşıyor. Böyle bir sisteme nasıl karşı çıkabiliriz?
---
- Günlerden bir gün...
Burası Aurora şehri... Gökyüzü, halkının umutsuzluğuyla kararmıştı. Ülke, karanlık bir gölgenin altında ezilen insanların çığlıklarıyla yankılanıyordu. Hükümet, doğa üstü bir gücün yardımıyla halkını istediği gibi yönlendiriyor yine her zamanki gibi. Ülkede açılan dükkanlar ya iflas ediyor yada büyük vergi problemi nedeni ile uğraşmak zorunda kalıyor. Bu dükkanlardan birinin sahibi ise Raine.
Raine yeşil kısa saçlı, gözlerinin rengi gri ve tatlı bir yüze sahip genç bir kızdır. Üzerinde kahve rengi bir önlük ve siyah geniş bir pantolonu vardır. Babası ile beraber bir limonata dükkanı işletir. Dükkana hiç kimse bir limonata içmek için uğramaz. Gelse bile bu kişi ya hükümet askeri, hükümet çalışanı yada baska bir hükümet yetkilisidir. Halk fakir bir durumdadır. O yüzden limonata gibi bir şeyi lüx olarak görüyorlar. Dükkan dışardan bakıldığında limonata dükkanına benzemiyor ve diğer dükkanlar ile hemen hemen aynı görünüme sahip. Hatta limonata satıldığını gösteren bir tabela, işaret yok. çevredeki çoğu dükkan ya çürümeye mahkum edilmiş, yada sığınağa çevrilmiştir. Genellikle halk sığınağı dükkanın altında dikkat çekmemek adına özel bir bodrum kat olarak yaparlar.
Dükkanın içi tamamıyla ahşaptan yapılmış. 4 adet masa ve her masanın çevresinde 4'er tane sandalye bulunmakta. Tam kapının karşısında, içeri girildiği gibi diğer tarafta görülebilecek bir tezgah ve tezgahın yanında tezgahın arka tarafına geçmek için ufak bir boşluk vardır. Boşluğun hemen arkasında dükkanın içinde başka bir odaya açılan bir kapı vardır. Raine dirseğini tezgaha koymuş, çenesini eline yaslamış vaziyette ve dükkanına gelmiş ve limonatalarını içen 2 tane hükümet askeri müşterisini izlemektedir. Askerler kapı tarafına yakın bir şekilde oturuyorlar. Kendi aralarında gülüşürken içlerinden biri Raine'nin kendilerine baktığını fark eder. Askerlerin üzerinde kırmızı, bacaklarına kadar uzayan kaban tarzı bir kıyafet var. Onun üzerinde ise kahverengi bir deri zırh vardır. pantolonları ise bol ve iki paçasında da cep bulunan kahverengi bir pantolon. Askerler Raine'yi gelişi güzel bir şekilde baktığını farz ederler. İçlerinden biri sırf can sıkıntısı ve üstünlük göstergesi olarak "Hey! Orda aptal aptal bizi izleyeceğine şu yerleri temizle!" dedi. Raine bunu duyduğunda kendini silker, elini yüzünden çeker ve geri çekilir. dikkatli bir şekilde yerlere baktıktan sonra yerde bir kir, çöp yada herhangi bir şey göremez. O 2 asker Raine'nin tek müşterileri o yüzden üslubunu ve saygısını bozmadan onlara patron muamelesi yaparak "Ama efendim, yerleri az önce temizledim. Dükkanımızda hiçbir kusur yok ki." der.
Hükümet askeri yerde hiçbir şeyin olmadığının farkında. Asker yüzünde ufak bir seğirme (İstem dışı gülümseme) ile Masada duran limonata bardağını hızla yere fırlatır. Yer limonata suyu ve cam parçaları ile bulanır. Raine, bunu kendisine karşı hakaret olarak algıladı. Ancak Raine'nin tek geçim kaynağı bu iki asker. Yerdeki cam parçalarını gördüğünde ağlamak istercesine dolmaya başlar ama bunu hiçbir şekilde askerlere belli etmemeye çalışır. O sırada bardağı yere fırlatan asker "Demek ki yerler temiz değilmiş(!) Şimdi tembelliği bırak ve temizle yerleri!" diyerek Raine'ye emir verir.
![](https://img.wattpad.com/cover/366002160-288-k958465.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇ VE ADALET
FantasyBaskıcı bir hükümetin demir yumruğu altında ezilen bir ülke... Her köşe başında sessiz çığlıklar yükseliyor, umutsuzluk rüzgarları şehrin dört bir yanında dolaşıyordu. Halk, özgürlük hayalini bile korkuyla fısıldar olmuştu. Ancak her karanlıkta bir...