Önceki bölümden ufak bir özet:
Zara, Cedric ile dövüşürken bayılır ve eski vali Galen'in yanına getirilir. Galen, doğa gücü ve aura hakkında bilgi verirken Raine'nin baş ağrısının Zara'nın Aura kullanmasından kaynaklandığını açıklar.Cedric, sinirli bir şekilde valilik konağına gelir fakat Vali Akaman onu öldürür.
Zara, Raine ile konuşarak onun limonalarının ona güç verdiğini hatırlar. Raine, limonalarının bedeninin bir parçası olduğunu belirtir. Zara, Raine'ye katılmasını teklif eder.
---
Raine, Zara'nın teklifi karşısında dondu kaldı. Hızlıca kendini toparlayarak şunları söyledi: "Hadi be ordan! Bana kendini bile anlatmadın. Sana nasıl güvenebilirim?" Zara Raine'ye bıkkın bir bakış attı. "Hemen oyun bozanlık yapma! Düşünsene! Beraber çok harika olurduk!" Raine Zara'nın omzuna can yakmayacak bir şekilde yumruk attı. "Cedric'i yendin diye kendini güçlü sanma!"
Odanın kapısı birden bire sertçe açıldı. Zara ve Raine tüm dikkatlerini kapıya yöneltti. Zara bitkin durumda olduğu için hiçbir şekilde kendini savunmaya alamadı. Raine ise tüm enerjisini yine kaçmak için kullandı. "Kim lan o! Hah! Yoksa bizi buldular mı!" Endişeli bir şekile hızlıca Zara'nın yattığı yatağın arkasına saklandı. Zara aynen şöyle söyledi; "Belki de seni yanıma almak istemekle hata yaptım." Raine bunu duydu ve öflelendi. Doğruldu ve yine Zara'nın omzuna can yakmayacak şekilde yumruk attı. "Kes sesini!"
Kapıyı açan Galen'di. Telaşlı bir şekilde odaya girdi. "Bir sorun var gençler." Zara ve Raine merak içinde Galen'e bakıyordu. Raine yatağın arkasından çıktı ve Galen'in üzerine yürüdü. "Ya neden kapıyı pat diye açıyorsun? Korkudan öldüm burda!" Galen elini Raine'nin burnuna yöneltti ve iki parmağını kıskaç yaparak Raine'nin burnunu sıkmaya başladı. "Büyüklerine karşı saygılı ol Raine!" Raine tüm gücü ile bağırmaya başladı. "AAAAA! BIRAK BENİ!" Ama burnu kapalı olduğu için sesi o kadar komik ki zara kendini tutamayıp kahkaha atmaya başladı.
"Hahahaha! Raine sen harbi çocuksun!" Raine kendini Galen'in elinden kurtarıp hızlıca Zara'ya döndü. "Sana kes sesini dedim!"Galen sesini ciddi bir tona indirdi. "Bu kadar şamata yeter." Dedi. Hem Raine hem Zara sessiz oldu ve dikkatini Galen'e verdi. Galen, "Akaman haberi almış olmalı. Her yerde hükümet askeri gördüm." Zara bunu duyunca çok pervasızca davrandı. "Akaman kimdi ya? Çok tanıdık geliyor ismi ama hatırlayamıyorum. Neyse cedric gibi iki vuruşa hallederim heralde." Raine bunu duyunca şok içinde Zara'ya döndü. "Sen kafayı mı yedin! Cedric ile dövüşte bu hale geldin! Akaman seni harcar be!"
Galen'in yüzü düştü Zara'ya döndü. "Raine bu konuda haksız değil. Akaman'ı o kadar küçümseme Zara. Çünkü..." Galen durdu. Cümlesini yarda kesti. Oda kendini sessizliğe bıraktı. Galen kendini toparladı ve şu cümleyi kurdu: "Çünkü onu ben bile yenemedim".
Galen odanın çıkış kapısına yöneldi. Odadan çıkmadan önce yüzünü tekrar Zara ve Raine ye döndü. "Hemen toparlanın. Burda kalamayız. Hızlıca ikinizin burdan uzaklaşması gerek" Raine Galen'in lafına girdi. "Ama olmaz! Zara için dükkana uğramam gere-" Galen yüzü ciddi bir ifadeye büründü ve o da Raine'nin lafını kesti. "Senin dükkanın çoktan kuşatılmıştır. Gidersen yakalanırsın."
Raine biraz düşündü. Sanki kafasından aşagı kaynar sular döküldü. Dükkanda babası hasta ve tek başına savunmasız bir halde. Eğer dükkan kuşatıldıysa, eğer dükkana zarar verirlerse, babasına kim bilir ne yapacaklar.
Galen kapının önünden tekrar Raine ve Zara'ya baktı. En sonunda odadaki derin sessizliği bozdu. "Raine, ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ama burada kalırsak yada oraya gidersen sana ve hiçbirimize güvenli olmayacak."
![](https://img.wattpad.com/cover/366002160-288-k958465.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇ VE ADALET
FantasiBaskıcı bir hükümetin demir yumruğu altında ezilen bir ülke... Her köşe başında sessiz çığlıklar yükseliyor, umutsuzluk rüzgarları şehrin dört bir yanında dolaşıyordu. Halk, özgürlük hayalini bile korkuyla fısıldar olmuştu. Ancak her karanlıkta bir...