𝐭𝐡𝐢𝐫𝐭𝐲 𝐨𝐧𝐞 ''Hasta Çiçeği'' pt.4

103 8 5
                                    

"Hasta Çiçeği" serisinin 4. Bölümü.
Bölüm adı, "Başı Boş Ok,
Kime Saplanacak Geçmişten Gelen Yük?"

❦︎

Müdür, iğrenç bir canilik ile lanetlenmiş bu kutunun kapağının içini çevirdi ve iç duvarda daktilo ile yazılmış notu sesli okudu,

"Beni hayal kırıklığına uğrattınız,Bu yüzden size artı üç gün vaat ediyorum.Bu iyimserliğimi iyi değerlendirin.Sevgiler, V."



︎❦︎



"Ne demek oluyor bu? Nasıl böyle bir şey olur?"

"Biliyorum, biliyorum! Benim de aklım almıyor. Hepimiz çok şaşırdık."
İç çektim. "Müdür için zor olmalı. Ne demeye çalıştığımı biliyorsun..."

Dahyun bir müddet sessiz kaldıktan sonra nihayet konuştu. "Hiç iyi şeyler olmayacak Rosie. İçimde kötü bir his var."

Ben de bir süreliğine yanıt vermedim. Sonrasında tekrar iç çektim. "Benim de. Her neyse, yardımın için teşekkür ederim Dubu. Seni tekrar ararım."
Dahyun'la gerçekleştirdiğim telefon görüşmesinde onun bakış açısından dün gece olanları öğrenmek istemiştim. Ama tam da tahmin ettiğim gibi, duyduklarım akla yatan şeyler değildi. Dün gece çılgın olaylar yaşanmıştı ve bunun merkezinde de Taehyung vardı. Amcam eve sabah karşı dönmüştü, beni uyanık bulmayı beklememişti ama yine de yorgun olduğundan buna söz etmedi. Şanslıydım açıkçası, başta tereddüt etse de-gergin ve sabırsız tavırlarından anlamıştım, onu sandığından iyi tanıyorum- nihayetinde bana başından geçenleri anlattı. İlk duyduğumda şok olmuştum, inanılır gibi değil çünkü. Anlamsız da gelmişti. Ama aklıma gelen ikinci düşünce, bunun iyi bir şey olmasıydı.
Her ne kadar beklenmedik ve mantıksız bir hareket olsa da, hala vaktimiz vardı. Bize hala vakit tanımıştı. Böylece amcamdan başka bir kurbanın öldürüldüğü haberindense hala bir şansımızın, umudumuzun olduğunu öğrenmiştim. Buna sevinmiştim anlayacağın. Ama fazla sürmedi, ne yazık ki. Eğer Taehyung bize daha zaman tanımışsa, bu da demek oluyor ki işleri daha çok zorlaştıracaktı. Bir iyiliğin karşılığına sabrımızdan bir yudum. Onun anlaşması bu yöndendi. Onun oyununda hileye yer yoktu ve beklenmedik değişiklikler söz konusu olunca ona göre yeni düzenlemeler yapıyor, şartları tekrardan eşitleştiriyordu.
Ah... Canın cehenneme V!

Yorgun bir halde esnedim. Bakış açıma giren ilk boş bankın üzerine oturdum. Sırtımı arkaya attım ve ölü gözlerle başımın üzerindeki gökle bakışmaya başladım.
Keşke bulut olabilsem. Derdim tasam olmaz, canım isteyince de şimşekler çaktırıp yağmur yağdırırdım.
Sırıttım.
İlk işim olarak Taehyung'u pişirirdim. Zeus'un bile tırsacağı devasa bir yıldırım fırlatırdım. Ah, ne iyi olurdu.
"Akşam yemeğinde tam pişmiş katil eti... Leziz."
Taehyung'u şimşeklerimle kovalamanın hayalini kurarken gözlerimi kapamıştım. Ama ne yazık ki beni dünyaya getiren bir köpeğin havlaması olmuştu. Gözlerimi açınca da köpek sahibinin bana attığı garipser bakışlarla karşılaştım.
Hadi ama, bir gün olsun normal biri izlenimini veremez miyim?
Normal değilsin ki.
Çok yardımcı oldun iç ses...
Tekrar iç çektim ve bölünmüş hayalimin huysuzluğuyla ayaklandım. Eve geri dönmeliydim, daha yapacak çok işim vardı. Artı vakit tanındığı için ajandama yenilikler ekledim. İşim hala bitmemiş, aksine yeni başlıyordu. Yine uyumayıp sabahı bekledim çünkü yeni bir plan tasarlamakta meşguldüm. Bu defa amcam da yardımcı olmuştu ve bünyesinin kaldırabildiği kadar planımı, planımda tamamlanmış tıkı alan eylemlerimi ve elde ettiğim yeni ipuçlarını ona anlatmıştım. Ondan sonra da odasına gitti ve bir buçuk saat uyuduktan uyanmış ve işe geri dönmüştü. İçten içe ona çok üzülüyor ve onu bu halde görmek canımı yakıyordu. Bu yüzden bir an önce bu kaosun bitmesi ve Taehyung'un yakalanması için durmamaya ve elimden gelenin fazlasını vermeye hazırlandım. Evet, bunu yapacağım. Taehyung'u o parmaklıkların ardına atacağım.
Günlük motivasyonumu da kendimi sağladıktan sonra bir fırına yürüdüm. İşe koyulmadan önce kahvaltı etmeliydim çünkü sonra bunu yapmaya vaktim olmayacaktı. Kapıyı çekip fırının içine girdim.

Message from a Killer | •𝘵𝘢𝘦𝘳𝘰𝘴𝘦• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin