Yaman cesurla bana bir ev tutmuştu.
Sabah olduğunda rahat bir uykunun verdiği huzurla uyanmıştım. Kahvaltı hazırlamak için uyandığımda üzerime beyaz crop ve siyah şort giymiştim. Kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa geçerken kapı çalmıştı. "Cesur"diye seslendiğimde ses gelmemişti belliki erkenden işe gitmişti. Kapıyı açmak için mutfaktan çıktım. Telefona bakarak açtığımda karşımda alazı görmemle gülümsedim. "Alazz"dememle kapıya yaslanıp "günaydın asi kız"dedi. "günaydın"diye karşılık vermemle içeri geçti. "napıyosun bakalım"derken mutfağa doğru geçti. "kahvaltı hazırlıyorum yaptın mı sen"diye sorup masaya oturdum. "hayır yapmadım ve çok açım bu yüzden şimdi kahvaltı yapmamız gerek"diyip bana doğru yaklaştı. "yoksa seni yemek zorunda kalıcam"diyip boynuma gömülüp bacağımı okşamaya başladı. Gülüp "tamam ozaman yardım ediyorsun"derken omuzlarından itekleyip dolaptan kahvaltılıkları çıkarttım. Yüzüne doğru dönüp "yumurta kırabilirsin diye düşünüyorum"derken hafiften gülüp eline yumurtaları verdim. Alaz "sen benim hiç bu halimi görmedin değil mi bak birazdan yiyeceğin yemeklere bayılacaksın ve tekrardan yapmam için bana yalvarıcaksın asi kız" diyip tavayı çıkarttı. "görelim ozmn alaz bey sizde buralar"diyip sandalyeye oturup bacağımı bacağımın üstüne attım. Önce salatalık ve domates kesip bir tabağa koyup önüme koydu. Hazırlamasını beklerken çalan telefonumu aldım. Rüya arıyordu. "Efendim rüya"diye açtığımda Rüya "asi öğleden sonra 1 gibi alazla birlikte tolga'nın mekana gelin"dedi.
Şaşırıp "neden niye ki"diye sordum. "Ya çocuklar için gösteri falan yapacağız"dedi. Gülüp alaz "kabul etmez ki"dememle alaz bana döndü. Rüya "ikna etmek sende ozmn" dedi. "Tamam"diyip kapattığım an tezgaha oturdum. Alaz "neyi kabul etmezmişim"diye sordu. Hafif bir gülümseme atıp "Barda çocuklar için gösteri yapacakmışız"dediğim an "hayır"dedi. Kaşlarımı çatıp yalvaran gözlerle bakarak "ya alaz bir kere uyum sağla lütfen ya nolcak"dedim. Tavayı alıp masaya koymasıyla "hadi otur"dedi. Oturup elimi çeneme götürüp "iyi ozaman benim partnerimde tolga olur"diyip çatalla salatalık yemiştim. Alaz bana kitlenmişti. "ne tolgası ne oyunu bu ya nerden çıktı şimdi"diye sorup bana doğru döndü. Gözlerine bakarak "ramazan ya eğlendiririz diye düşünmüşler bende işte elbise falan giyincekmişim"diye sorup gözlerimi gözlerinden ayırdım. Alaz uzun uzun düşünüp "tamam oynayalım ama bir şartla"diye sordu. Gülümseyip yüzüne döndüm "ne şartı"diye sordum. Alaz gülerek "akşam yemeğe çıkalım"dedi. "Tamam olur"dedikten sonra gülerek dudaklarımızı birleştirip kısa bir öpücük kondurduktan sonra kahvaltı yapmaya devam ettik.
Gösteriyi ne kadar oynamak istemesede akşam ki yemeği kabul ettiğim için alaz oynamıştı. Gösteri bittikten sonra çağlaya akşam yemeğe çıkacağımızı söyledim. Beraber alışverişe çıkıp yeni kıyafetler ve makyaj eşyaları alıp eve gittik. Üzerime boyundan bağlamalı mini siyah bir elbise giyinmiştim. Ayakkabı olarak çağlanın ikna etmesi sonucunda siyah topuklu ayakkabı giyinmiştim. Asla rahat değillerdi. Üzerinde duramıyordum sürekli düşüyordum. Gün boyu topuklularla evde dolaşıp alışmaya çalışmıştım. Akşam oluyordu. Çağla makyajımı ve saçımı yapmaya başlamıştı. Siyah hafif bir far maskara ve ruj sürmüştüm. Saçımdaki metal aksesuarları ve örükleri açmıştım. Son olarak parfüm sıkıp alazın gelmesini bekledim. Kapı çalmıştı gelen kişi cesurdu. Gülümseyip kapıyı açtığımda cesuru görüp yüzüm düştü. "Of sen miydin geç"dememle çağla gülmüştü. Cesur kaşını yukarı kaldırarak "benim tabi kimi bekliyordun sen"diyip ceketini elime verdi. "Hem sen niye bu kadar süslendin hayırdır"diye sorup koltuğa oturup kolunu çağlanın omzuna koyup yanağını öpmüştü. Aynanın karşısına geçip "çok mu abartılı oldum ya" diyip elbisemi düzeltiyordum. Çağla "hayır..hayır hiç abartılı olmadı çok güzelsin"diyip güldü. Cesur "alazla mı bir yere gidiyorsun sen"diyip kaşlarını çattı. Çağla gülerek "ilk date"diyerek ellerini birbirine vurmuştu. Cesur bana doğru dönüp "senin boyun nasıl uzandı amk topuklu ayakkabı mı giydin"derken çağla kahkaha attı. Of çekerek koltuğa oturup "çok abartılı oldu sanki çok istiyormuşum gibi olucak ya"dedim. Çağla ve cesur bana doğru dönerek aynı anda "istemiyor musun"diye sordu. Gözlerimi tavana doğru götürüp aynı zamanda gülerken "istiyorum"dedim. Telefonum çalmıştı koşarak odadan telefonumu alıp açtım. "alaz"diye seslendim. Alaz "hadi aşşağı gel bakalım asi kız"demesiyle gülüp "tamam"dedikten sonra kapattım. Salona doğru geçerken "ben çıkıyorum"dedikten sonra çağla "bizde çıkarız birazdan cesurla"dedi. Cesur "biz niye çıkıyoruz"sorusuyla çağla sırıtıp "yemekten sonra bizim eve gelemeyeceklerine göre buraya gelecekler"demesiyle kabanımı alırken gülmüştüm. Bu konuyu hiç düşünmemiştim ama sadece bir yemekti başka bir şey olmazdı muhtemelen.
