Seslerin geldiği yere doğru bakmaya devam ettim, ancak yine bir şey göremedim. Acaba cidden bir vampirmiydi, yoksa daha doğa üstü bir şey miydi?
Açıkçası bu beni korkutuyor. O şifa çiçeğini bulmam gerekiyordu. Yoksa sanırım sonumuz gelebilirdi...
So Yoon: Ah, bence artık uyumlıyız. Ne olduğunu sabah daha rahat çözebiliriz?
Han Jisung: O haklı, uyusak daha iyi. Hadi beyler, yarın uzun bir gün bizi bekliyor olucak.
Bang Chan: Hadi Stray kids, uyumaya~
Herkes yatağına gitmiş, uyumuştu. Ancak ben ve Jisung hala o garip şeyi düşünüyorduk...
Han Jisung: Bebeğim, uyumalıyız. Yarın daha rahat araştırma yapabiliriz. Uykunu iyi almalısın.
So Yoon: Peki, uyuyalım bari...
Jisung bana sarılmış, uyumuştu bile. Fakat ben hala uyuyamıyordum. Düşünmeye başladım yeniden. Ve bir karara vardım. Evet sanırım o cidden bir yarasa veya vampirdi.
Anladığım kadarı ile, şifa çiçeğini bulmam için uyarılmıştım. Ah, Tanrım ben o çiçeği nereden bulacağım... Bulamazsam hakikatten sonumuz gelebilir...
Jisung'u uyandırmadan yavaş ve sessiz bir şekilde kalktım. Aşağıya doğru sessizce inmeye başladım. İndiğimde ise, gözümün önünün kararması ile nefessiz kalma bir olmuştu.. Sonrası karanlık...
Gözlerimi açtığımda aşırı tuhaf bir görüntü ile karşılaştım. Yerde oturuyordum. Bağlı falan da değildim.
Yavaş yavaş yürümeye başladım. Ah, aptal So Yoon, neden yürüyorsun ki? Sihirli gücün var?
Sihirli güçlerimi kullanmaya çalıştım ancak başaramadım. Güçlerim sanki elimden alınmış gibiydi, ama öyle de değildi. Her şeyi uçurabiliyordum.
Göz devirip yürümeye başladım. Ve karşıma çıkan tuhaf görüntü ile öylece kalakaldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Oturduğunuz mekân buraydı)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.