Han'ın uyanması için daha ne yapmalıyım... O benim yüzümden bu haldeydi... En iyisi jyp'ye sormak... İyi ama han'ı nasıl götürecektim... Sonra aklıma ışınlanmak gelmişti ama kendimi hiç iyi hissetmiyorum...
Yine de tüm bu şeyleri unuttum. Ve ışınlandık. Jyp Jisung'u böyle gorunce gözleri fal taşı gibi açıldı.
Jyp:
Ona ne olduSy:
Efendim, güçlerimizi birleştirdik.. Ve bu hale geldi..Jyp:
İyi de neden?Sy:
Etrafımızı kurtlar sarmıştı. Ne kdr zorlasakta bir şey yapamamıştık. Ve bu yüzden...Jyp:
Tanrım cidden! Ya neden böyle bir şeye kalkıştınız! Sonuçlarını düşünmediniz mi hiç!Sy:
Efendim ne olursa olsun onu uyandıracağım! Ama ne yapmam gerektiğini söylemelisiniz!Jyp:
Pekâlâ, madem o kadar çok istiyorsun vampirlerin yaşadığı mağaradan bir bitkiyi alman gerek! Bu bitkinin ismi Şifa çiçeği, kırmızı renkli. Şimdi hemen git fazla zamanın yok!Jyp'nin dediklerine göre burası çok tehlikeliymiş, ama ne yapayım? Han için değer! Onu uyandıracağım...
Dediği yere geldim ve içeri girdim. Etraf zifiri bir karanlığa gömülmüştü. Etraftan hışırtı,nefes alıp verme ve çığlık sesleri geliyordu.
Cidden çok tüyler ürperten bir mağaraydı. Şimdi bu şifa çiçeği neredeydi? Dümdüz ilerlemeye başladım. Karşıma bir labirent çıktı.
Sy:
Tanrım! Bir labirent eksikti! Cidden!..Biraz daha ilerlemeye başladım yol üçe ayrılıyordu? Açıkçası hangisinden gideceğimi bilmiyordum.. Ah salak so-yoon! Neden hiç bir bilgi almadan geldim ki ben!
Çok oyalanmamalıydım.. Arkamdan bir ayak sesi geldi. Boynum da bir nefes hissettim, anlık tedirginlik ile tekme attım.
Elimdeki feneri yakarak baktığımda.. BU BİR VAMPİRDİ! Aishhhh ne yapacağım! Bir dakika? Işığı açınca etkisiz oluyo, Hah şimdi işini bitirdim vampir.
Sy:
Eğer şifa çiçeğinin ne tarafta olduğunu söylemezsen sonunu getiririm!Niki(Enhypendeki):
Neden söyleyecekmişim? O kadar mı ihtiyacın var?Sy:
Evet var ve söylemezsen sonunu getiririm! Bana da bir şey yapamazsın! Anladın mı!? Çabuk söyle yoksa sonun gelir!Niki:
Asla söylemem! *İğrenç ve gıcık bir ses çıkartıp yarasaları çağırır*Sy:
Aishhhhh! Pis öcüler! Uzak durun benden!Niki:
Yarasalar, onu oyalayın.Bir şeyler yapmalıyım. Yoksa sonum gelecek.. Aklıma bir fikir geldi. Evet! Güneş ışığı! Telefonum da güneş ışığı vardı! Bunu kullanırsam o pis öcü ölebilirdi!
Telefonumu hemen açtım ve güneş ışığını da açtım, yarasalar ve vampirin gözlerine tuttum. Evet işe yaradı! Hepsi küle dönüşmüştü!
Sy:
Ben sana dedim! Söylemeliydin. Her neyse bunca yarasa buradan geldiğine göre mantıken buradan gitmeliyim.O yolu takip etmeye başladım, beyaz ve çok parlak bir ışığa doğru yürüyordum. Sonunda varmıştım. Bu bir portaldı! İçeriye doğru adımımı attım ve bir boşluğa düşmeye başladım.
Taklalar atıyordum resmen boşlukta. Bu çok ilginç. Karşımda bir portal daha belirdi, ve bunun içine düştüm.
Beni aydınlık bir yere düşürmüştü. Karşıya baktığımda, sanırım şifa çiçeğini bulmuştum. Kırmızı renkli ve parlaktı. Koşarak oraya gitmeye başladım.
Ancak karşımda bir vampir daha belirdi. Bu sanırım vampirlerin lideriydi.
Jay(Enhypendeki):
Vay vay vay? Küçük bir misafirimiz var anlaşılan. Ve benim en kıymetli çiçeğimi koparmaya çalışıyor.Sy:
Vampir bey, şu an sevdiğim birisi sor durumda.. Onu kurtalmalıyım. Bilinci neredeyse kapanmak üzere... Bu çiçek ancak onu iyileştirebilir. Lütfen almama izin verin..Jay:
Tamam ama 1 şart ile.Sy:
N-ne şartı?Jay:
Bu çiçek çok değerli bir çiçek! Çok nadir bulunur. Eğer sonradan bu çiçeği aldığında aynısından bulmazsan, bedelini ödeyeceksin!Sy:
Peki vampir bey, ama bu çiçeği nerede bulabilirim ki başka?Jay:
Orasını kendin araştırarak bulacaksın.Sy:
Ama-Jay:
Aması yok! Eğer dediğimi yapmazsan çiçeği kaybedersin!Sy:
Peki..Vampir lideri çiçeği alıp bana uzattı. Elinden aldım ve geri ışınlandım. Tek derdim Jisung'un tekrardan gözlerini açmasıydı..
Tekrardan dönmüştüm. Jyp beni gördü.
Jyp:
Çabuk ver! Bilinci tamamen kapanmak üzere!Eline verdim hemen ilacı hazırladı. Nabız kısmına sürdü.
Jyp:
3-4 dakikaya uyanır.Sy:
Ciddi misiniz efendim?Jyp:
Evet aynen öyle.Yüzüme bir gülümseme gelmişti. Aradan 4 dakika geçti, elini tutmuş vaziyetteydim. Aniden oda elimi tuttu. Yavaşça gözlerini açmaya başladı.
Jisung:
Ne oldu? Neredeyim ben? So Yoon neden gözlerin dolu dolu? Hey neler oluyo!So Yoon:
Sonunda uyandın bebeğim..Jisung:
Ne oldu ki?SoYoon:
Bilmemen daha iyi..Jisunga sıkıca sarıldım, kafamı boynuna gömdüm. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Oda kollarını bana sarınca kendimi daha iyi hissettim jisungiem uyanmıştı..
Jisung:
Hey bebeğim ağlama lütfen. Bak ben uyandım iyiyim. Seni bırakmam..So Yoon:
Jisungiem çok korktum...Jisung:
Ama bak uyandım. Korkma artık.So Yoon:
Beni asla bırakma sincabım.. Ben sensiz yapamam...Jisung:
Şşhtt bak buradayım artık..*Jisung so yoon ile dudaklarını birleştirir...*..
Eveeet bölüm sonu, o kadar çok istediniz bak attım :) İyi okumalarrr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
꙳𝗡𝗜̇𝗡𝗘 𝗘𝗟𝗘𝗠𝗘𝗡𝗧𝗦※{𝘏𝘢𝘯 𝘑𝘪𝘴𝘶𝘯𝘨}
Fiksi Penggemar18 𝘺𝘢𝘴̧ı𝘯𝘥𝘢 𝘰𝘭𝘢𝘯 𝘚𝘰-𝘺𝘰𝘰𝘯 𝘷𝘦 𝘰𝘯𝘶𝘯 𝘩𝘦𝘳 𝘥𝘢𝘪𝘮 𝘥𝘦𝘴𝘵𝘦𝘪𝘤̧𝘪𝘴𝘪𝘯 𝘰𝘭𝘢𝘤𝘢𝘬 𝘰𝘭𝘢𝘯 𝘚𝘵𝘳𝘢𝘺 𝘒𝘪𝘥𝘴 ~𝑯𝒂𝒏 𝒋𝒊𝒔𝒖𝒏𝒈~