꙳𝗡𝗜̇𝗡𝗘 𝗘𝗟𝗘𝗠𝗘𝗡𝗧𝗦※{𝘏𝘢𝘯 𝘑𝘪𝘴𝘶𝘯𝘨}

Neler oluyor!?//Bölüm 10

*Han dudaklarını So-Yoon'un dudakları ile birleştirir*
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

So-Yoon:
Sonucu tehlikeli olucak hiç bir işe kalkışmayalım lütfen..

Han:
Sen iste yeter ki..

Jisung sonunda uyanmıştı. Evet onu çok özlemiştim.. Ama bir sorun vardı.. Vampir krala nasıl o şifa meyvesini bulup verecektim? Peki ya Jisung bunu öğrenirse?

Tanrım cidden.. Artık ne yapacağımı bilmiyorum.. Bu çok zor.. Peki ya bu şifa meyvesini bulup götürmezsem? Daha doğrusu ya bulamazsam?

Ne olacaktı? Bunu ona nasıl söyleyecektim..

*Gece saat 03.15*

Jisungda daha uyumamıştı.. İkimizi de uyku tutmamıştı, omuzuna yaslanmıştım. Beraber telefonda sosyal medyada falan takılıyorduk.

Birden aşağıdan cam kırılma sesi geldi. İrkilmiştim tabi..

Han:
Neler oluyor! Bu cam kırılma sesi de neydi şimdi gece gece?

So Yoon:
Bilmiyorum, ama baksak iyi ederiz.

Han:
Güzelim sakın arkamdan ayrılma, ne olur ne olmaz. Çıkar bununda kokusu elbet.

So Yoon:
Sevgilim lütfen dikkatli ol...

Aşağıya inmiştik, skzde inmişti. Vazo kırılmıştı. Ancak garip bir şekilde hiç bir yer açık değildi rüzgar da vuramazdı?

Minho:
Hey, her yer kapalı. Rüzgarda düşürmüş olamaz?

Chan:
Bu işte bir terslik var.

Seungmin:
Acaba içeri birisi bir şekilde mi girdi?

Jeongin:
Derken?

Han:
Yani demek istediği acaba insan üstü başka bir varlık mı içeri girip bunları devirdi demek istedi.

So Yoon:
Cidden çok gari- Bir dakika?! O kara şey de ne!

Zifiri karanlığın içinde bir adam duruyordu. Ve bu.. Bu bir.. Nasıl desem.. BU BİR VAMPİRDİ! Sivri dişleri, kırmızı gözleri, ve siyah bir kıyafeti vardı!

Han:
Ne? Nerede!

So Yoon:
Sanırım yanlış gördüm han...

Han:
Ah, peki..

Sanki birisi kulağıma fısıldadı gibi hissettim.. Resmen kulağıma "Elini çabuk tut so yoon" denmişti.

Ani bir kapı çarpması ile hepimiz irkildik. Tanrım neler oluyor..

So Yoon:
Bunu araştırmaya yarın devam ederiz, şu an çok geç oldu.

Changbin:
O haklı, yarın işimiz daha kolay olur.

Herkez odalarına çıktı, ben ve Jisung'ta çıktık. Odaya geçer geçmez yatağa attım kendimi. Jisung'da gelip yanıma yattı, ona sarılıp gözlerimi kapadım.

Sonra da kendimi uykunun kollarına bıraktım..

Sabah saat 06.13

Yine garip bir ses ile uyanmıştım. Uyandığımda kendimi Jisungun dibinde buldum.

Hala uyuyordu. Çok sevimliydi... Ne kadar asil ve ciddi olsa da o çok masum ve bir o kadar da sevimliydi..

Etrafa baktığımda pencerenin açık olduğunu gördüm. İyi de neden açıktı? Dün kapatmıştım?

Hah, cidden çok paranormal olaylar oluyordu.. Hava kapalı ve yağmur yağıyordu.

Biraz daha dışarı baktığımda karşımdaki ağaçta çok tuhaf bir şeyin olduğunu fark ettim? Buda neydi? Dün vampir bugün ne?

Dikkatlice baktığım da bile anlayamamıştım...

Üzgünüm çileklerim, bu bölüm çok uzun olamadı. Çünkü aceleyle yazdım. Ama söz yarın daha uzun bir bölüm gelecektir görüşürüz