4 aralık

23 5 4
                                    

Hızlıca eve gittiğimde saat çoktan 00:00 olmuştu jisunga olanları anlattım üzülmemişti bile bende pek üzüldüm sayılamaz yani birkaç gün önce üzülüyordum,sanırım bu sona ikimizde hazırdık.

Bir saate ölüceğimizi biliyordum bu yüzden yarım saat boyunca sevgilim ile vakit geçirdim 00:30 olduğunda ise birinin kapımızı çaldığını duydum. Tabii ya erken gelmeleri gerekiyordu...

Gelen papazdı ve yardımcısı sertçe ellerimizi bağlıyorlardı jisungun canı yandığı belliydi.

"Hey yavaş olsana! Kaçıcak halimiz yok en nihayetinde"

Papaz sözlerimin ardından biraz düşündü bağladıktan sonra daha nazik davrandı, nazik demiyimde en azından jisungun canı o kadar yanmıyordu desem daha doğru. Biz büyücü değildik ki neden büyücülerin asıldığı özellikle o kadının asıldığı ağaç olmak zorundaydı ki?

Herkes konuşurken papaz ellerimizi ağaca bağladı ve asılacağımız ağacı hazırlamaya başlarken herkes sadece papaza bakıyordu o anda jisungun tatlı dudaklarına bir öpücük kondurdum

"Sana yaşayacağına söz vermiştim ve o söz hâlâ duruyor sadece bana güven ve jisung eğer yaşarsan planım işe yararsa cesetime uzan ve cebimdeki kâğıdı al tamam mı?"

Jisung evet anlamında başını salladığında papaz yanımıza gelip ellerimizi çözdü,hemen ardından bizi ite ite ağacın yanına götürüp bizi yere attı.

Ne kaba adam!

İkimizinde boynuna ipler geçirildiğinde sevgilime son bir kez baktım arkadan "pis büyücüler" diye bağıran ve gülen sohoo'yu gördüğümde aklıma birşey gelmişti.

Papaz yanımıza geldi

"Han jisung suçunuzu kabul ediyormusunuz"

"Bizim bir suçumuz yok!"

Papaz jisungun suratına sert bir tokat indirdi kendimi çok zor tuttum yoksa işler daha kötü olurdu.hah! Bundan kötü nasıl olabilirdi?

"Suçunu kabul ediyormusun han jisung"

"Kabul ediyorum"

Papaz bana döndü

"Suçunu kabul ediyor musun Lee minho"

"Ediyorum efendim, fakat size birşey söylemek istiyorum"

"Konuş!"

"Ben yaptım"

Jisung şaşkınlık ile bana bakmıştı.

"Ben yaptım ben bir büyücüyüm jisungu ben büyüledim isa'ya yeminlerimi sunarım ki herşey benim suçum cezalandırılmayı hak eden benim. Jisung masum"

Daha ne söyleyebilirim aklıma gelmiyordum

"Bu ağaçta ölen sarah benim annemdi onun izinden gittim sonra aşık oldum ve büyüledim herşeyi ben yaptım"

Tabiiki jisung bunun yalan olduğunu biliyordu papaz ve yardımcısı jisungu tutmuş boynunu çözüyordu jisung ise bağırıyordu.

"Yalan söylüyor!"
"Yalan söylüyor o büyücü değil"
"Herşeyi ben istedim"

Her saniye gözlerinden daha çok yaş akıyordu bu kalbimi o kadar acıtıyordu ki anlatamam ama en azından ölmeyecekti. Birkaç kişi jisungu tutmuş sakinleştirmeye çalışırken jisung beni tutmaya çalışıyordu.

Son bir nefes aldım
————————————————-
(3. Kişi anlatım)

ardından ayaklarımın yerden kesildiğini hissetti gittikçe yükseliyordu beden Lee minho hiç göz yaşı dökmemişti,onun aksine jisung on yıl dökemeyecek kadar göz yaşı dökmüştü minho kararından emindi.

Beden en son cansız halini aldığında herkes ordan gitmişti jisung yere dizlerini ve başını koymuş ağlıyordu 20 dakika sonra sevgilisinin cansız bedenine baktı biraz geri çekildi ve kapanan gözleri ile gözleri buluştuğunda yılın ilk karı yağmaya başlamıştı.

Jisung minho ölmeden önce onun istediği son şeyi yerine getirmekte baya kararlıydı hayatında hiç ağaca çıkmamıştı jisung, fakat sevgilisinin bedenine ulaşmaya kararlıydı.

Defalarca denedi o gece, jisung o ağaca çıkmayı heryer kan ile kaplanmıştı bile en sonunda jisung başarmıştı amacına bedeni alıp düğümü çözdü çok uzun bir kısmına asmamışlardı ağacın yere düşen beden bu sayede hasar görmemişti o kadar.

Jisung önce sevgilisinin kokusunun hâlâ o hırkanın üstünde olduğundan hırkasını aldı,hırka kan ile kaplıydı ama jisungun umrunda değildi yere bağdaş kurdu ve sevgilisinin kokusunu defelarca derin derin içine çekti sonra üstüne geçirdi.
Cebindeki notu aldı ve okumaya başladı

"Sevgili bebeğim bu notu okuyorsan ne mutlu bana küçüklüğümden beri hayalim olan doğum günümde ölmeyi becermişimdir.
Ah güzel sevgilim herşey sevi sevdiğim içinde emin ol tekrar olsa tekrar yaparım. lütfen beni unutma seni seviyorum ,senden son birşey daha istiyorum yaşa lütfen yaşa. ben senin için öldüm sevgilim,sana olan aşkımdan. kendini sakın suçlu hissetme ama! tamamen kendi fikrimdi seni yaşatmak,  seni seviyorum seni her zaman korumak ve izlemek için yukarıda olacağım. Ölmeden önce yapacağım plan seni öpmek sevgilim eğer yapabilirsem sevdiğim adamın dudaklarının tadı dudağımda daha kurumadan ölmek istiyorum tekrar ve tekrar seni seviyorum sevgilim."

Jisung bu sözcükleri okurken ağlamaya devam ediyordu en son kağıdı bir avucuna almış etrafa çığlıklar saçarak ağlıyordu.

Jisung,sırtı ağaca gelicek şekilde koymuştu cansız bedeni sonra kolları arasına girmiş tüm gece ağlamaya ve minhonun hırkasına sarılarak geçirmişti

Herşey senin içindi// minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin