#3

331 37 23
                                    


Sukuna sadece spor salonunu etiketleyerek bir hikaye atmıştı. Ertesi gün ise tam sekiz kişi spor salonuna kayıt olmak için gelmişti.

Sekiz kişi.

Çok fazla olmasa bile bu sayı Megumi'ye uçuk kaçık geliyordu. Hemde hikayenin atılmasından sadece bir gün sonra. Ve sekizi de burayı Sukuna'nın storylerinden gördüklerini söyleyerek gelmişlerdi. Onun saat kaçla kaç arası geldiğini sorduklarında ise Megumi nazikçe bu bilgiyi kimse ile paylaşamayacaklarını söylemişti.

Sekiz kişi.

Spor salonu kapanmadan iki saat önce gelen Sukuna'yı belki görürler diye sekiz kişi kayıt olmuştu. Ve Megumi Sukuna'yı haftanın altı günü görüyor, üstüne Sukuna'dan para alıyordu.

Evet, evet Megumi işinden gayet memnundu.

Burada işe ilk başladığı zamanın aksine ve dürüst olmak gerekirse Sukuna'dan bağımsız kendini iyi hissediyordu. Babası gençliğinde borç batağına girerek bu salonu açmıştı. Ardından borcunu ödemek için kumara başlamıştı. Bir süre sonra salonun borçlarını kapasa bile kumar borçları kalakalmıştı. İşte o andan sonra salonun geliri ile daha çok kumar oynayarak kumar borçlarını kapatmaya çalışmaya başlamıştı.

Megumi daha küçük bir çocukken bile kumar borçlarının kumar oynayarak kapatılamayacağını biliyordu.

Megumi üniversiteye geçene kadar bu durum zorlukla devam etmişti. Ta ki üniversitesinin ikinci yılında babası iflas bayrağını çekene ve evlerini kaybedene kadar.

Megumi üniversiteyi bırakıp eve dönmüş ve salonu, tek gelir kaynaklarını kurtarmak için aceleyle salonu üstüne almıştı. Babası iflasın getirdiği depresyon ile kendini yeni kiralık ve uyduruk evlerine kapatıp alkol komasına girmeyi hedeflerken -ve büyük ihtimalle yakında da başaracakken- Megumi tüm hayalleri yıkılmış bir şekilde uyduruk bir salonla kalakalmıştı. İki yıldır da burayı çekip çeviriyor, bir yandan da babasına bakıyordu.

Bu yüzden sekiz kişi onun için çok önemliydi. Sekiz yeni müşteri eve götürebileceği daha çok ekmek parası, ve üzücü de olsa babası için yeni bira şişeleri demekti.

Evet, onları terk ettiği için annesine kızamıyordu.

Ve 24 yaşındaki Megumi'nin hayatındaki bunca zorluk arasında bir de onunla flörtleşen -Megumi salak birisi değildi- bir vücut geliştirmeni sosyal medya fenomeni vardı.

Sukuna'nın derdi neydi bilmiyordu. Belki kendisine verdiği o 'ödev' olmasa tavırlarını arkadaşça yorumlayabilirdi. Çok uzun değil kısa bir araştırma sonrası Megumi, yunan heykellerinin ayırt edici özelliğini bulmuştu.

Yunan tanrılarına özel küçük penis.

Sukuna'nın dediğine göre yunan heykellerininden oldukça büyük bir farklılığı vardı. Megumi galiba bu imayı fark ettiğini salona yeni giren çocuğun aletine bir kaç saniye gözlerini dikerek fark ettirmişti.

Bu pazar Sukuna'ya kahve ısmarlayacaktı. O zamana kadar utancının geçmesini bekliyordu sadece.

Megumi'ye daha önce sorsanız ve ona Sukuna'nın gelişini haber verseniz daha görmeden onu reddeder ve böyle şeylere zamanı olmadığını söylerdi. Ama çocuğun yaptığı teklif reddedemeyeceği kadar iyiydi. Biraz gülümsese, şakalarına gülse ve kahve ısmarlasa salonun reklamı yapılacaktı ve durumlarını düzeltmeye bir adım daha yaklaşacaklardı.

Evet, evet bu teklifi reddedemezdi.

Bu yüzden Sukuna antremanına mola verip de su almaya geldiğinde çocuğu büyük bir gülümseme ile karşıladı. "Hoşgeldin Sukuna. Nasıl yardımcı olabilirim?"

Gymrat / sukufushiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin