#7

235 29 10
                                    


Megumi daha önce de ağır antreman yapan sporcular görmüştü ama Sukuna kadar ağır antreman yapanını gördüyse bile pembe saçlı çocuğun antremanı ona bunu unutturmuştu.

Sukuna artık ona selam vermiyor ve spor salonunda onu tamamen görmezden geliyordu. İki haftadır tek bir kelime bile etmemişlerdi. Su alacağı zaman da kendi suyunu kendisi alıyor ve parayı tezgaha bırakıyordu. Antremanını yapıyor ve çıkıyordu. Sosyal medya hesabına ise hiçbir sorun yokmuş gibi paylaşımlar yapmaya devam ediyordu.

Megumi o gün Sukuna'nın arabasından indikten sonra otobüse binerek evine gitmişti ve kendi kendine sinirlenip durmuştu. Hatalı olduğunun farkındaydı. Sukuna'ya yalan söyleyerek durumu kurtarabilirdi ama çocuğa yalan söylemek yerine doğruyu söylememeyi seçmişti. Yalan söyleyince toparlamak hep daha zor olurdu ama doğruyu söylemediğiniz durumlarda gerçeği söyleyerek daha kolayca kurtulabilirdiniz. Megumi de öyle yapma planındaydı.

Ama içinden gerçeği anlatmak hiç gelmiyordu.

Dürüstlük zamanı, Megumi Sukuna'yı tanımıyordu bile. Ailevi sorunları onum için çok gizli şeylerdi. İki yıllık sevgilisine bile anlatamadığı bu sorunları iki aydır tanıdığı adama anlatması ona çok saçma geliyordu. Karşısına iyi insanların çıkacağına da emindi. Sukuna olmazsa başkası olur diye düşünüyordu.

Mesela Satoru karşısına çıkabilecek insan tiplemesinden birisiydi ama Megumi'nin tipi değildi. Sukuna ile muhattap olmadıklarını fark ettiğinde iki hafta boyunca Megumi'nin dibinden ayrılmamış ve çocuğa kahve içme teklifleri sunup durmuştu. Genelde bu tekliflerin sonu ya çocuğun kız kardeşi Uraume'nin gelmesiyle ya da Megumi'nin herhangi bir sorunu bahane etmesiyle bitiyordu.

Bu süreçte spor salonuna profesyonel sporcular olan Suguru ve Shoko adında bir erkek ve bir kadın daha kayıt olmuştu. Megumi'nin şahin gözleri ise okyanus mavisi gözlerin bu sefer kendi üstünde değil de kaydını yaptığı esmer adamın gözleri üstünde dolaştığını fark etmişti.

"Hayırlı olsun." Megumi elini uzatarak önce Shoko'nun ardından da Suguru'nun elini sıktı ve Satoru'nun ikilinin kaçmasından korkarcasına hızlıca yanlarına adımladıklarını gördü.

"Ah, bu Gojo Satoru. Kendisi spor salonumuzun yeni ama devamlı üyelerindendir." Megumi hemen Suguru'yu Satoru'ya paslamayı seçti. Albino adamın ilgisini başka birisine yöneltmesi onu çok rahatlarmıştı. Satoru'nun ilgisinin gururunu okşadığı doğruydu ama ona karşı hissettiği bir şey yoktu.

"Memnun oldum." Satoru sırıtarak karşısındaki esmerin elini sıktı ve hemen ardından yanındaki kadının da elini resmiyetten sıktı. "Salona yeni birisinin rehberliğinde alışmak size kendinizi rahat hissettirecektir. Megumi'nin de sorunu yoksa size rehberlik etmeyi kendime görev bilirim."

"Tabiki de, Bay Satoru'nun size harika rehberlik yapacağına eminim." Megumi kendine engel olamadan gülümsedi. Bu çöpçatanlık başarılı olursa Gojo Satoru ona borçlu olacaktı!

"O zaman biz üstümüzü değiştirelim, sonra da siz bize salonu tanıtın. Olur mu Gojo?"

"Satoru yeter. Sana Suguru dememde bir sakınca var mı?"

"Elbette yok." Suguru gülümsedi ve Satoru'nun omuzunu sıkarak arkadaşı Shoko ile üst kattaki soyunma odalarına yöneldiler.

Gözden kaybolduklarında Satoru kalçasını masaya yaslayarak Megumi'ye döndü. "Sana hiçbir zaman kahve teklifi yapmadım. Hepsini aklından silmeni istiyorum ama eğer bu adamı bana ayarlarsan sana kahve dükkanı bile alırım."

Megumi sandalyesinde geriye yaslanarak kahkaha attı. Bir kaç meraklı göz çocuğun kahkahasına garip garip bakarken sesini zorlukla bastırabildi ve bilgisayara uzanarak müziğin sesini biraz daha arttırdı. Böylece kolay kolay duyulmayacaklardı. "Belli bir tipin var galiba. Siyah saçlılar mı senin tipin?"

"Tanrı benim ömrümden alıp bu adama versin ki ömrümün sonuna kadar onu sertçe-"

Megumi bu sefer daha kontrollü bir kahkaha attı. "Aman Tanrım! Kes şunu!"

"Bu adamı bana ayarlaman lazım Megumi. Şimdiden kanım kaynıyor bu adama karşı. Tanrım, çok büyük bir sırtı var!"

"Ayarlamana yardım ederim, ama bana borçlu olacaksın."

"Anlaşıldı." Satoru ayağa kalkıp Megumi'ye elini uzattı. "Açık çek. Ne zaman ne istersen emrine amadeyim, Fushiguro Megumi."

"Arkadaşlar birbirine tam isimleriyle hitap etmez, Satoru." Megumi adamın ona uzattığı eli sıktı ve bir arkadaşlık teklifi sunmuş oldu.

"Arkadaşlar birbirine karşılıksız yardım eder, Megumi."

"Şansını zorlama." Megumi üst kattan inen Suguru'yu kafasıyla işaret etti. "Seninki geliyor. Koş."

"Adamsın." Satoru hızlıca merdivenlerin orada ikiliyi karşıladı ve aletlerin olduğu yerlere doğru çekeledi. Megumi gerisi geri koltuğuna otururken sırıtmasını durdurmaya çalışarak üstünde hissettiği bakışlarla gözlerini salonda gezdirdi.

Sukuna'nın ona sertçe bakan kehribar gözleri ile karşılaştı ama Sukuna bir kaç saniyelik bakışmayı bozdu ve dumbelları ile uğraşmaya devam etti.

Megumi bilgisayarında bir kaç şey hallederken tüm gülme hevesi kaçmıştı bile.

Naber bu hikayeyi unutmadim 💘💘

Sukufushi sevenler yeni sukufushi hikayem olan brothers bro kitabimi okuyabilirler abimin arkadasi kurgusu 😍😍😍😍

Gymrat / sukufushiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin