24-Seni ruh eşim sanırdım

31 5 3
                                    

    

     "Nee? Nasıl? Ben aşık mıyım yani? Hem de Wangji'ye aşığım öyle mi? Saçmaladın cidden."

     "Sersem, farkında bile değil aşık olduğunun. Bence sen taaa on dört yaşından beri aşıksın. Ayrıca Wangji'nin kız kardeşi yok. Gördüğün kişi de Wangji."

     "O Wangji mi? Kafam iyice karıştı. Siz şunu baştan anlatsanız ya. Wangiji'yle neler konuştunuz öyle?"

     "Wuxian biz Wangji ile konuşmadık. Kuzeni ve arkadaşıyla konuştuk. Ama Wangji onlara her şeyi harfiyen anlatmış. Hem de defalarca. Yangxu ezberledik bizde diyordu. Tahminimiz göre o kırgın sana. Sen hatırlamıyorsun ama o hatırlamadığını bilmiyordu. Onunla alay ettiğini filan düşünmüş. Hani seni bulacağım deyip bulmamışsın ya. Büyük ihtimal o yüzden. Ancak ona sorarsan sana kızgınlığı rahatsız ettiğin için. Benim beklediğim, aradığım var diyormuş."

     "Sevgilisi mi var yani. Al işte elimi attıklarım kurumaya başladı bile...

     "Sana burdan bir çakarım kurutmayı görürsün. Oğlum sen aşık olunca mala mı bağladın? 'Aradığım' kelimesini duymuyor musun? Bulmamış arıyor. Rüyasında gördüğü adamı arıyor, onu bekliyor. Hem sana ne bundan saçmalıyorsunuz dedin az evvel."

     "Marcos ben de kafa mı kalmış? Dünden beri ruh gibiyim. Demek o da rüya görmüş. Benzer noktalarımız varmış. Ayrıca onun hakkında ne düşüneceğimi bilmiyorum. Yani duygularımdan emin değilim. Çünkü hiç aşık olmadım ben."

     "Marcos tüm olanları anlat istersen. Xian'ın bugün anlama yetisi epey kıt."

     "Kalbimi kırıyorsun Akemi. O ne öyle kıt filan? Sadece kafam karışık."

     "Aman da aman minik tavşan beş yaşına indi birden. Annen niye sana minik tavşan diyor iyice anladım şimdi. Sen Wangji'ye böyle yaparsan anında sana aşık olur haberin olsun."

      "Arkadaşlar ciddiyete dönelim. Durumu biz biliyoruz ama Wuxian her şeyden habersiz. Önce senin sakin kalman gerekiyor Wuxian. Vereceğim ilk haber epey kötü. Bağırmayacağına söz ver."

     "Kötü haber mi? Tanrım bacaklarıma bir şeyler oluyor. Ahh canım yanıyor sanki. Ben düştüm mü yoksa? Bacaklarımda görünür yara yok ama burkulma filan mı oldu?"

     "Bu da vereceğim haberle ilgili. Bağırdığında göre epey canın yanmış olmalı. Aslında bacaklarının hiç bir şeyi yok. Düşmedin, burkulmadı. Psikolojik mi desem. Bu nasıl anlatılır ki. Başkasının acısını hissediyorsun şu an. Bekle biraz hemen geleceğim. Soru da sorma. Herkes sussun beklesin."

     Diğerleri anlamıştı. Marcos Wuxian'ın duymayacağı kadar uzaklaştı ve Yangxu'yu aradı."

     "Yang merhaba. Sana hemen bir şey sormalıyım. Wangji uyandı mı? Ve bacakları ağrıyor mu?"

     "Aynen tahmin ettiğin gibi. Çok ağrısı vardı az evvel. Şimdi iğne yapılacaktı ben dışarı çıktım konuşmak için. Ne oldu. Wuxian da mı etkilendi?"

     "Doğru. Vereceğim haberi merak ederken birden bacaklarım acıyor diye bağırdı. O yüzden seni aradım. Tezim doğrulanmış oldu böylece. Onlar kayıp ruhlar. Biz onları bir araya getirmeliyiz. İlginç bir şey daha var hatta iki şey. Wuxian bayılmadan önce bir isim duymuş. 'Kesinlikle bana seslendi birisi ve o anda kalbime ateşten demir girmiş gibi oldu.' dedi. Bu Wangji'nin kaza yaptığı saatle aynı anda oluyor. Gerisini sonra anlatırım. Şimdi benim anlatacaklarımı bekliyor merakla. Görüşürüz Yang."

     Marcos geri döndüğünde kendine şüpheyle bakan Wuxian'ın gördü.

     "Kiminle konuştun bu kadar uzun uzun? Wangji miydi telefonda ki? Çok merak ettiyse gelseydi. Yüzüme söyleseydi de özür dileyebilseydim. Bana bu fırsatı vermeyecek sanırım."

Second Chance ~ Yizhan ~Wangxian Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin