6- Kırmızı kutu

70 7 44
                                    

    

     "Taiyang, sen ne dediğinin farkında mısın? Bu nereden geldi aklına?"

     "Canım beni bir dinle sonra fikrini söyle. O gün hastane bekleme salonundayken başka bir aile daha vardı salonda. Önce anlayamadık. Biri ameliyata alınmıştı. Bildiğimiz buydu. Sonra ünlü Wang Yibo'yu gördük. Çok kötüydü anlatamam. O 'Zhan ölemez' diye bağırıyordu. İşte o an Ameliyatta ki kişinin Xiao Zhan olduğunu anladım. Eski olayları biliyoruz zaten. Biz bile dedikodu çıkaranlara kızmıştık. Hatta dizilerini birlikte izlemiş hayran olmuştuk. Sen 'keşke gerçek hayatta da birlikte olsalar' demiştin."

     "Evet duyduğumdan beri kahroldum. Yazık ettiler iki gence. Ama bizimle yani dediğinle alakası ne?"

     "işte o gece doktor bize müjde vermek için çıktığında başka bir doktor da çıktı  ameliyathaneden. Hemşire ve hastabakıcılar doluştu birden salona. Acı bir haber olduğunu anladım. Doktor bize müjdeyi verdiğinde sevincimizi göstermeye utanıp sessiz kaldık. Oğlumuz gece yarısını geçince doğmuş. Biz hep birlikte asansöre binmek için yürürken doktorun sözleri geldi kulağıma. "Onu kurtaramadık. Başınız sağ olsun... Xiao Zhan saat 00.30 itibarıyla aramızdan ayrıldı."  Anladın mı? Xioa Zhan 00.30 da ölmüştü. Tam da aynı saatte oğlumuz doğmuş ve gözlerini açmış. Ağlamaya başlamış. Saniyeler vardır aralarında elbette."

     "Evet bu çok büyük tesadüf. Ancak hala oğlumuzla ilişkisini çözemedim."

     "Canım, bugün neler yaşadık az evvel. Oğlumuz hiç bir şey yokken birden katıla katıla ağlıyordu. Cenaze töreni başlamıştı. Tören sona erene dek susmadı oğlumuz. Nasıl tören bitti, televizyon Xiao Zhan aramızdan gerçekten ayrıldı dedi oğlumuz sustu. Çözebildin mi şimdi?"

     "Yok olmaz imkansız. Sen diyorsun ki Xiao Zhan'ın ruhu oğlumuzda yeniden doğdu. Ahh hayır. Reankarneye inanırım ama bize olması... Yok milyonda bir. Neee, sanki film içindeyiz. Saçma. Bula bula bizi mi bulacak?

     "Hayatım iyi düşün. Neden ağladı, sonra güldü ve uyudu? Hiç bir şeyi yoktu. Sanki bedeninin gidişine ağlıyordu. Ardından ruhunun dünyada olduğunu anlayıp gülümsedi ve rahatladı. O yüzden gülümsedi."

     "Hayatım sen senaryo mu yazsan acaba?"

     "Şimdi sen bana inan mıyorsun değil mi? Tabi benim sevdiğimiz birinin gidişini inkar ettiğimi sanıyorsun. Ama bunu zaman gösterecek. Ben Xiao Zhan'ın tüm çocukluk resimlerini bulacağım. Bakalım göreceğiz kim haklı."

     "Aşkım belki öyle hissetmek istiyorsun. Kendini böyle avutuyorsun gerçekten. Tamam bekleyip görelim. Ancak tıpa tıp o olacak diye bir kural var mı reankarne de? Ya hiç benzemezse?"

     "Benim içime doğuyor. Kesinlikle Xiao Zhan yeniden doğdu. Bizimle büyüyecek. Eğer haklı çıkarsam buradan gitmemiz gerekecek. Bunu da söylemeliyim şimdiden."

     "Neden? O büyüyene kadar unutulur ki. Hem insan insana da benzer."

     "Ah benim masum eşim. Olacakları tahmin edemiyorsun değil mi? Bunu fark edecek birileri olacaktır. En fazla on beş yıl sonra tanıyan çıkacaktır. Ondan sonra olacakları düşün. Oğlumuz gündeme oturacak. Bunu Dünya izleyecek. Zhan'ın annesi babası ve Yibo görecek. Yeniden acıları depreşecek. O nedenle yurt dışına gitmeliyiz düşüncem var. Ben hazırlıklara başlayacağım."

     "Şimdiden bilinmeyen bir geleceği düşünüyorsun. Aşırı ince ve duygusalsın. Seni bu yüzden çok seviyorum. Daima seninleyim. Kararlarına uyacağım. Eğer bu doğru çıkarsa seni ailemizin kahini ilan edeceğim."

Second Chance ~ Yizhan ~Wangxian Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin