Second Chance ~ Yizhan ~Wangxian

39- Kaybetme korkusu

    

     "Aşık mıyım? Yani bunlar aşka mı işaret? Tabi siz bunu iyi biliyorsunuz. Aşığım değil mi? Bir anda rahatlama geldi ki bana anlatamam. Ya o beni istemezse? Ya kızar uzaklaşırsa benden?"

     "Wangji şu haline dua et. Kendine gel diye tokatlardım seni. İstemezse de kendi bilir. Dünyanın sonu mu? Ama eminim ister. Sonuçta meleğini buldu. Hem onu etkilemişsin belli ki. Sarhoşken bile seni bulmuş. Hayalimi bozma sakın. Ben sana şunu söyleyeyim. Wuxian senden etkileniyor. Kesin bak bu. Birden neden bu ayrılık olayı çıktı? Bak göreceksin aslında onun ilk aşkı sensin."

     "Bana boş ümit vermiyorsundur umarım. Ah mesaj geldi. Dönüyormuş yani eve geliyor. Yan eve geçmesine rağmen sanki binlerce mil uzaktaydı. Onu özledim."

     "Biz gidelim o zaman. Senin yangının büyümeye başladı."

     "Otur yerine kuzen. Kalpten giderim yalnız karşılarsam. Biraz sakinleşmeliyim. Bu yeni Duygularla şu an başa çıkamam. Biraz oturun ne olur."

     "Tamamdır kuzen panik yok. Relax. Burdayız. Tanrım hale bak. Yüzünde güller açtı resmen."

     "Yang uğraşma Wangji'yle. Ben birer soğuk bira alıp geleyim. Gizli kutlama yapalım. Sonra, umarım yakın zamanda şampanya patlatırız artık. İzninizle hemen geliyorum."

     Kai dışarı çıkınca Wuxian'ın gönderdiği mesajı okudu. 'Mutfağa gel lütfen.'

    "Geldim Xian. Önemli sanırım."

     "Evet Kai şimdi söyleyeceklerimi içeride tekrarla. Wangji'yi hatırlama periyoduna alıyoruz artık."

     "Harika dinliyorum seni."

     Wuxian Kai'ye konuyu kısaca aktardı.

     "Şimdi sen içeri geç ben de bir kaç dakika sonra geleceğim."

     Kai biraları alıp odaya geri döndü. Yang'a bakıp dudaklarını oynattı sadece.

     Yang anlamıştı. 'Bana uy' demişti Kai. Sırtı Wangji'ye dönüktü. Tam oturmuştu ki Wuxian içeri girdi. Selamlaşıp bir süre sohbet ettiler. İkinci biralara geçilmişti.

     "Wuxian üç haftada epey kas yaptın farkında mısın?"

     "Wangji'yi kucaklamaktan olmuştur."

     "Ahh çocuklar duyanda ne sohbeti bu böyle diyecek."

     "Ama belin incecik. Bunu nasıl başarıyorsun?"

     "Kaimana odak noktan Wuxian'ın beli mi? Çok tuhaf. Sen sevgilinin beline odakl... Ahh bu da ne böyle..

     "Yibo ne oldu, neyin var?"

     "Yibo mu? Wuxian neden Yibo diyorsun bana?"

     "Off bilmiyorum aniden ağzımdan öyle çıktı. İstemsizce oldu. Boşver onu sen iyi misin?"

     "Bilmiyorum. Bu konuşmalar çok.. Çok tanıdıktı. Hatta benim söylediklerim bile. Daha önce ben bu cümleleri kullandım. Wuxian eminim bundan. Ama kime söyledim?"

     "Sanırım geçmiş hayatını hatırlıyorsun gün geçtikçe. Başka açıklaması olamaz. Endişelenme biz yanındayız."

     "Kuzen bizim yapabileceğimiz bir şey var mı?"

     "Emin değilim. Acaba?? Her neyse kapatalım konuyu. O duygu kayboldu şimdi."

     "Wangji hadi biraz dinlen kafanı boşalt biraz. Yemek vakti de yaklaşmak üzere. Hem bugün sürprizim var sana."