Müziğin Sesini Kısar Mısın? - Texting

1.2

Arden'den...

Aden ile Elmina sohbet ederken Elmina'nin gülmesiyle midem de bazı teknik aksaklıklar olmuştu sanırım. Kendimi garip hissetmemle kaşlarımı çattım. Neden böyle hissediyordum?

Adımlarımı hızlandırıp onların önünden yürümeye başladım ve kulaklığımı taktım.

Okula vardığımızda sırama oturup çantamı yere koydum. Elmina eğer hala inat yapacaksa yanıma oturacaktı.

Ancak sanırım o inat etmemeye karar vermiş olacak ki duvar kenarındaki en arka sıraya oturdu. Çantamı alıp geri yerine koyacakken sıranın önünde birisinin dikildigini görmemle duraksadım. Başımı kaldırıp baktığımda düz ve uzun saçlı bir kız gördüm. "Buraya oturabilir miyim acaba bugünlük?" Dedi. Tam başka yer mi yok demek için ağzımı açacakken "Şuan tek oturan herkesin birazdan arkadaşı gelecek ve yanlarında oturmamı istemezler." Dedi ve başını eğdi. Gözüm arka tarafa Elmina'nın oturduğu yere kaydığında kaşlarını çatmış bize bakıyordu. Sınıf nedense her zamankinden çok daha sessiz olduğu için sanırım bizi duymuştu. "Yaren." Diye seslendi. Başımda dikilen, isminin Yaren olduğunu öğrendiğim kız ona dönünce "Benim beklediğim bir arkadaşım yok." Dedi ve yanındaki boş sırayı gösterdi. Bütün sınıf bir Yaren'e bir bana bir de Elmina'ya bakarken Yaren hala yerinden kıpırdamamış ve konuşmamıştı.

"Oturabilirsin." Dediğimde göz ucuyla Elmina'nin kaşlarını çattığını görmüştüm.

Elmina'dan...

Arden'in oturabilirsin demesiyle soka girmiştim. Beyefendiye bak ben belki rahatsız olmuştur kızı hala oturtmadı diye kızı yanıma çağırayım o oturabilirsin desin. Aynı zamanda da içimde rezil olmanın verdiği duyguyla çığlık atmak istiyordum. Sanırım eve gidince yapacağım ilk şey belli oldu.

Kaşlarımı çatmış önüme dönmüştüm. Telefonum ile ilgilenirken yanımdaki sandalye çekildi ve birisi oturdu. Kim olduğuna bakmak için başımı kaldırdığımda Arden olduğunu gördüm. Alık Alık ona bakmam sınıfın gevşeği Emir'in ooo diye bağırmasıyla son bulurken gözümü sınıfa çevirdim. Herkes bize bakıyordu. Ne var kardeşim Allah Allah!

Arden Emir'e dönüp sus kardeşim başlıklı konuşmasını yaparken benim gözüm Yaren'e takıldı. Çektiği eyeliner -yalan yok güzel cekmis- bakışlarını daha da korkunç gösterirken tüm cesaretimi ve içimdeki keko duygularını çıkarıp ne var isimli kafa sallayışımı yaptım. (Bu kafa işaretini yapanları görünce aklıma kekolar geliyor sjfjsnfjs)

Bana gözlerini devirip önüne döndüğünde hoca içeri girmişti. Tam hocanın peşinden giren Pınar ile önümde oturan Aden duruşunu dikleştirmiş bacaklarını sallamaya başlamıştı. Hoca geç deyince sınıfta gözünü gezdirdi. Benimle göz göze gelince önümdeki sırayı yani Aden'in yanını gösterdim. İlk başta bir erkeğin yanına oturmak istemediği için ayakta dikilse de sonra gelip oturdu. Bir kağıda teneffüste değiştiririz yazıp uzattım ve derse başlayan hocayı dinlemeye başladım. Tabi ki pek mümkün olmadı çünkü kafamda hala cevaplanmayan sorular vardı. Arden neden yanıma gelip oturdu mesela. Başımı çevirip ona baktığımda kafasını sıraya koymuş yüzü bana dönük bir şekilde uyuyordu. Ulan ben şimdi bunlar diye alt katımdaki komşuya yazmıştım değil mi?

"Elmina!" diye bağıran hocayla yerimde sıçradım. Bir tık şiddetli sıçradığım için sıradan yere yapışma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştim ancak bence buraları görmezden gelebiliriz. Hocaya döndüğümde "Tahtadakiler arkadaşının yüzünde yazmıyor kızım. Gel şu soruyu çöz." dedi ve elindeki tahta kalemini uzattı. Evet ta tahtanın önünden en arkada oturan bana kalem uzatıyor şuan. Hemen kral şakir gibi kolumu uzatıyorum hocam. 

Arden'in gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmış bana bakışını görmezde gelerek geçmem için açtığı yoldan geçip tahtaya ilerledim. Tahtanın önüne geldiğimde bir süre soru ile bakıştım. Maşallah gerçekten çok tutkulu bakışıyorduk ne o bir adım atıyor ne ben. En sonunda gözümü yavaş yavaş sınıfın en zekisi Azra'ya çevirdim ve dudağımı büküp kafamı yan çevirdim. Tabi ki bunları hocaya çaktırmadan yaptım. Zaten hoca benim soruyla bir süre daha bakışacağımızı anlamış olmalı ki öğretmenler masasına oturmuş telefonuyla oynuyordu. Azra sonunda bakışlarım altında yatan isteği anladığında defterini kaldırdı ve işlemi gösterdi. Hemen tahtaya hepsini eksiksiz mükemmel bir şekilde geçirdim. 

"Hocam bitirdim." dememle hoca kaşlarını kaldırıp bana döndü. Yerinden kalkıp yanıma geldiğinde ellerini beline koyup işlemime baktı. Derin bir nefes verip baygın baygın bana baktı. "Kimden baktın kızım?" dedi. Tam itiraz edecekken eliyle elimdeki kalemi çekip işlemimdeki bir kaç sembolü yuvarlak içine aldı. "Biz bunları seneye işleyeceğiz." dedi. Kaşlarımı çatıp Azra'ya baktığımda onun çoktan farklı bir soru ile uğraştığını gördüm. Yok arkadaş benim rakipler çok zeki ben salak değilim. 

"Geç yerine." diyen ve işlemimi silen hoca ile sırama doğru yürümeye başladım. Sıramın önüne geldiğimde Arden gülmemek için kendini sıkmaktan kıpkırmızı olan yüzüyle zar zor başını kaldırıp bana baktı. Ona 'ne yapıyorsun be' adlı bakışımı yollayıp yerime oturdum. 

Sonunda zil çaldığında Arden'e dönüp öne geçer misin diye sormak için döndüm. Ancak ben ona döndüğüm an fazla sesli bir kahkaha patlattı. Kaşlarımı çatmış sabırla kahkahasının bitmesini bekliyordum ancak o bitiş asla gelmiyordu. en sonunda zaten gülmekten sıradan kaymış vücudu sıradan kayıp düştüğünde yere koyduğu çantasını alıp kucağına fırlattım. Aniden kahkahası o-solmuş yüzüme bakmaya başlamıştı. Ön sıradan Pınar'ın çantasını alıp yanıma koyduğumda çantasına sarılmış hala yerde oturup bana bakan Arden'e döndüm. "Kendimi evden kovulmuş ancak evin sahibi kendisi olan o adam gibi hissediyorum." (Onlar genellikle eşleri tarafından evden kovulan adamlar oluyordu ama sen bilirsin) Gözümü devirip "Öyle zaten." dedim ve sıradan çıkıp bahçeye indim. İlk tenefüslerde Pınar'ın koştuğu ilk yer kantin olduğundan onu bulmam pek zor olmamıştı.

.........

Bundan sonra bol bol bölüm gelecek çünkü sınavım BİTTİ!