"Sınava çok az kaldı lütfen çalışmaya devam edin! İnanıyorum ki hepiniz kendi hedeflerinize ulaşacaksınız. Dersimiz bitti çıkabilirsiniz"Kadın öğretmen son sözlerini söyledikten sonra öğle arası zili çalmış ve herkes sınıfı terk etmeye başlamıştı.
Yıldırım sınıftan çıkmak yerine oluşan kalabalığın azalmasını bekledi ve yerimde kaldı.
Bu gün her zamankinden farklı olarak mutlu hissediyordu. Evet, bu yıldırımın rutininde asla olmayan bir şeydi, mutlu hissetmek.
O gün kuzey ile sabahladığı günden donra şansı her zaman iyiydi. Annesiyle bir haftadır karşılaşmamıştı. Ayrıca okuldan sonra artık saatlerini evde tıkılarak geçirmiyor kuzey onu kendi mekanına götürüyordu sürekli. Çalışanlar ile arası iyiydi ne kadar iletişim kurmada bir çok eksiği olsa da kimse bunu sorun etmiyor ve ona yardımcı oluyorlardı.
Tek problemi Gökhandı.
Gökhan'ın tek amacı kendisini sinirlendirmek ve huzurunu bozmak gibiydi.
Asla onun amacını anlamıyordu ve sadece görmezden geliyordu, Gökhan'ın çokta akıllı bir insan oldugunu düşünmüyordu. Bu yüzden olabildiğince uzak duruyordu.
Dakikaların geçmesi ile tam sınıftan çıkacak iken kolu tutulmuş ve sürüklenmeye başlamıştı.
Şaşkınlıkla onu sürükleyen Gökhana bakıyordu, yine ne yapıyordu?
"Ne yapıyorsun nereye gidiyoruz?"
"Gidince göreceksin bekle"
İkisi de merdivenlerden hızla çıktılar ve en sonunda okulun çatısına açılan kapıyla karşılaştılar, Gökhan cebinden anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı.
Yıldırım şaşkındı çünkü bu lisede 3 yılını geçirmişti ama asla bu kata çıkmamıştı.
"Nasıl burası favori yerim, gel şuraya oturalım"
Gökhan gösterdiği yere bağdaş kurup oturduğunda yıldırım bir iki dakika ona tepeden baktı ve gidip gitmemek arasında kaldı. Daha sonra ise Gökhana biraz uzak olacak şekilde yanına oturdu.
ikisi de sessiz kalırken Gökhan ona dikkatle baktı ve gözlerini çekmedi.
"Ne o niye öyle bakıyorsun"
"Birşeyler düşünüyorum da o yüzden, bu gün çok sevgili kuzeyinin yanına gidecek misin?"
Gökhan'ın kuzeyin isimini bastırarak söylediği soruyla yıldırım güldü.
"Sanırım gideceğim"
Yıldırımın gözünde Gökhan çoğu zaman fazlalıktı ama bu gittikçe değişiyordu. özellikle kuzeyle Gökhanın sürekli atışması onu eğlendiriyordu.
"Anladım"
Derin bir sessizlik ortamı kaplarken Gökhan güldü ve "sanırım ilk defa düzgün bir şekilde konuşuyoruz" dedi.
Yıldırım da tebessüm ederken "İlk defa adam gibi davranıyorsunda ondan gerçi buraya beni sürüklediğini unutmamak gerek"
"Sende ilk defa bir sohbete ılımlı yaklaşıyorsun buda bir ilk"
"Zaten şu birkaç günde çoğu kez aynı ortam da yüz yüze geldik"
"Gelmeye de devam edeceğiz" dedi ve Gökhan göz kırptı.
Ardından yıldırım ve Gökhan basitçe sohbet etmeye başladı. Soruları çoğu zaman Gökhan soruyordu ve yıldırım isteksizce cevap veriyordu ama muhabbet koyulaştıkça ikiside bu konuşmadan zevk alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yavru Kuduz
ActionLise kurgusu. (+18) Bol bol edepsizlik. Çok sevdiğim yazarcimin Kuduz adlı kitabının karakterlerini kullanarak yazdığım hikaye✨