5. Bölüm

129 26 7
                                    

Efelerin evinde herşey üst üste gelmişti. Kuzeni Giray' a çok fena rezil olmuştum. Ne vardı da kardeşiyim dedim. Senin de alacağın olsun Efe ben sana bunun hesabını sonra sormaz mıyım?
Ne yapacağımı bilemedim bir süre. Daha sonra çocukyani Giray elini uzattı. İlk başta tutmak için parmağımı kaldırmak istedim. Ama çocuğa çok sinir olmuştum. Parmağımı kaldırdığım gibi geri indirdim. Ve yapmacıl bi gülümsemeyle " hiç memnun olmadım." dedim. Giray güldü. Allah'ım sana geliyorum. Tamam etkilenmiyorum. Evet etkilenmiyorum. Hiç güzel gülmüyo. Aynı bizim gibi işte.. ! Kimi kandırıyorum ben. Gayet güzel gülüyo işte. Dişleri çok düzenli. Acaba çocukken diş teli mi kullandı ? Öff ne diyorum ben. Gizlice kafamı sallayarak kendime geldim.
Giray'a ters ters baktıktan sonra kafamı Efe' ye doğru çevirdim. Efe' ye de kötü kötü baktıktan sonra kafamı duvara doğru çevirdim.
Ee şimdi ne yapacaktım. Annem Efe'nin yanında olduğumu biliyordu ancak yanında kuzeni olduğunu bilmiyordu. Gerçi ben de bilmiyordum ki . Burada kekoyla aynı havayı solumak istemiyordum. Ama şimdi kalkarsam Efe daha sonra bana darılabilirdi. Çünkü sabahtan beri onunla bir türlü konuşamamıştım. Biraz kafamda ne konuşsam acaba diye düşünürken aklıma Giray kekosu geldi. Acaba neden porshe'nin arkasına yazı yazdırmıştı. Bunu cidden kafaya takmıştım. Gidip o yazıyı sildirmeliydi. Elime bir çamaşır suyu ve bez alıp gidip silesim geldi. Ama çamaşır suyuyla çıkarmı emin değilim. Belki de kazımalıyım. Ne saçmalıyorum ben! Banane başkasından arabasından. Abi araba gibi değil ki. Porshe! Ahhh. Neyse kesmeliyim artık.
Ben iç sesimle boğuşurken Efe bana soru sormuştu. Ne dediğini tam olarak anlamamıştım. Bu yüzden tekrar sordu. " İrisle ne yaptınız?" Tabi yaa. Efe'nin derdi de İris. Bu çocuk neden İris'le ilgileniyo ya? Yoksaa! Hayır tabiki Ada saçmalama. Arkadaşlar. İki dakika da neler kurdun! Efe elini yüzümün önünde sallayınca kendime geldim. Gülümsedim ve " hiiç kafede oturduk işte, sonra onlar enişteyle gittiler bende biraz dolanıp eve döndüm." Son kısımları söylerken göz ucuyla Giray'a bakmıştım. Çünkü eve dönerken onunla karşılaşmıştık.
Giraya baktığımda gülümseyerek karşı duvara bakıyordu. Acaba benim söylediğim şeyi duymuş olabilir miydi?Aslında hiçte bizi dinliyormuş gibi durmuyordu. Manyak çocuk. Aslında gülümsemesi cidden çok hoş. Etkilendim mi? Tabi ki hayıır.-yalan- Ben Efe'ye ne yaptığımı anlatırken , Giray hiç yüzünü bizden tarafa çevirmedi. Bir süre sonra telefonunu çıkardı. Ve telefonuyla ilgilenmeye başladı. Anlattıklarım bittikten sonra Efe'yle biraz daha konuştuk. Arada sohbete Giray'da katıldı demek isterdim ama telefondan kafasını kaldırmamıştı. Çok da umurumda. Saate baktığımda geç olduğunu fark ettim ve Efe'ye veda ederek evden ayrıldım. Giray suratıma bakma zahmetine bile girmek istememişti. Efe beni kapıya kadar geçirdi. Birbirimizi öptükten sonra evden çıktım. Yan daireye yani bizim eve geçtim. Eve geçince annemin her zaman ki gibi telefonla konuştuğunu, babamında aynı şekilde bilgisayarla oynadığını gördüm. Babam klasik babalardandı. Hani şu belli bir yaşı geçtikten sonra facebookta sürekli oyun oynayıp bir de herkese oyun isteği gönderenlerden. Ben babamın "belli yaş" ı geçtiğini düşünmüyordum. Bana göre gayet fit ve gençti.-kocaman göbeğiyle ne kadar fit sayılıyorsa-

Annem yine her zaman ki gibi telefona yapışmıştı. Eminim yine anneannemlerle konuşuyordu. Hayır annemi de anlamıyorum. Madem her gün saatlerce telefonda annenlerle konuşacaksın neden evleniyorsun ey kadın. Artık anneannemler evimizde yaşıyor gibi hissediyordum. Sanki her an bizi dinliyorlardı , yanımızdalardı. Bazen anneannemlere gittiğimde bana benim ile ilgili soru soruyorlardı. Benim ile ilgili sorunları ben anlatmadığım halde biliyorlardı. Ey güzel annem, hadi konuşuyosun. Bari kendinle ilgili şeyler anlat niye benim herşeyimi anlatıyorsun ya. Bazen de abimleri arıyordu. Aslında bazen değil anneannemlerden fırsat bulunca abimleri arıyordu. Gariplerim her gün annemle saatlerce konuşuyorlardı. Ben olsam açmazdım telefonu. Abilerim bizim ebeveynlerin dırdırından kaçmak için - ben öle tahmin ediyorum- başka şehirde okumaya başladılar ama artık annemin dırdırına maruzlar. Allahtan ben yanlarındayım da beni saatlerce aramıyor.

Ben bunları düşünürken aynı zamanda eşyalarımı odama bırakmış, elimi yüzümü yıkamış ve pijamalarımı üzerime geçirmiştim. Yatağa yattıktan sonra her zamanki gibi bugünü değerlendirdim. Kimi zaman kendime kızdım. Hani olur ya geceleri yatmadan önce kendinize kızarsınız "neden böyle karşılık vermedim, neden şöyle yapmadım" diye. Ben her gece bunu yaşıyorum. Şu anda. Bu sefer kızmalarımın hepsi Giray'la geçirdiğimiz zamana aitti. Uyuz çocuk. Yine yapmıştı uyuzluğunu. Suratıma bile bakmadı. Sanki ona gelmiştim. Ben arkadaşımı görmeye gitmiştim. Hem o niye ordaydı ki ? Tamam Efe' nin kuzeni olabilir ama neden Efelerin evindeydi ? Orada mı kalacaktı ? Hem Efe neden bana hiç bu kuzeninden bahsetmedi ? Hayır bütün kuzenlerini bildiğimden değil. Bildiğim kuzenlerinden hiç birisi bunun kadar yakışıklı değil. Olacağını da sanmam. Acaba var mıdır ? Bunu bi ara Efe' ye sormalıydım. Daha aklımda bir sürü soru varken daha fazla dayanamadım ve uykuya daldım. Ancak uyumadan önce aklımda tek bir şey vardı "Keko Giray."

DEĞİŞİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin