Yeni bir sabah, yeni bir gün.. Umarım her şey güzel olur.Koşarak abimin yanına gittiğimde odasıda olmadığını farkettim. Muhtelemelen lobide oturup kızları süzüyordur. Yakışıklı olduğu kadar da çapkındır abicim.
Yavaş adımlarla banyoya gidip küveti doldurmaya başladım. Ilık suyla doldurduğum küvetin içine yavaşça girdim. Su tenimle birleşince inanılmaz bir rahatlık içimi kapladı. Tanrım suyu çok seviyorum.
10 dakika kadar suyun içinde kaldıktan sonra duşumu aldım. Dalgalı saçlarımı havluya sardım ve bornozumu üzerime geçirdim.
Kurulandığımdan emin olduğumda hazırlamış olduğum kıyafetleri giymeye başladım.Güzel bir şort ve üstünede siyah bir tişört giydim. Aynaya baktığımda kıyafet seçimimin başarılı olduğunu kendime söyleyip tekrar banyoya geçtim. Ince bir eyeliner ve rimelle göz makyajımı bitirdim. Dudağımada uçuk pembe lip gloss sürdükten sonra makyajımda tamamdı.
Daha sonra saçlarımıda kurutup bağladıktan sonra hazırdım. Vanslarımı giydim ve oda kartını alıp aşağı inmek üzere merdivenlere doğru ilerledim.
Sevdiğim şarkıyı mırıldanırken aşağı çoktan ulaşmıştım. Abimi gördüğümde tahminimin doğru olduğunu gördüm. Bir koltuğa oturmuştu, kucağında macbooku vardı ve yan gözlerlede kızlara bakmayı ihmal etmiyordu.
Beni görünce gülümsedi. Ben de hemen yanına koşup yanağını öptüm.
'Günaydın küçük hanım. Ne o pek bi iyimsersin?' Dedi sevimlice.
' Ne yapayım yani yas mı tutayım abicik? Neyse kahvaltı yapmıcak mıyız?' Dedim.
Elimle göbeğimi sevdikten sonra 'Gerçekten fazla açııım.' Diyerek kıkırdadım.'Kahvaltıyı nerede yapmak istersiniz bayan çok bilmiş?'
'Hmm bir düşüneyim. Sahil kenarında bir cafe görmüştüm. Güzel bir yere benziyordu. Bence orayı bi denemeliyiz abicik.' Dedim tebessüm eşliğinde.
'Tamam o zaman buyrun prenses.' Diyerek elini uzattı.
Elini tutup abime eşlik ettim. Arabaya binip otelden uzaklaştık. Yavaşça cafeye doğru giderken ışıklarda durduk. Yan tarafta motorlu bir çocuk abime el hareketleriyle bir şey anlattı. Abimde eliyle tamam işareti verdi.
'Sakin ol ve emniyet kemerini tak canım.' Dedi kırmızı ışıktan gözünü ayırmayak. Hemen abimin dediği gibi emniyet kemerimi takıp arkama yaslandım.
Bir yandanda ışıklara bakmaya devam ettim. Abim 'Bu ne yanmaz ışık' Diye söyleniyordu.
Vee yeşiiill.
Abim gazı kökledi. Motor arkada kaldıktan sonra abim 'Oley be! Kimse beni geçemez.' Diyerek kahkaha attı. Onu tebrik etmek amaçlı alkışladım.
Abim 'Işte geldiik. Hadi bakalım.' Dedi ve kapımı açtı. Teşekkür edip dışarı çıktım. Arabayı kilitledikten sonra birlikte içeri doğru ilerledik.
Köşedeki masaya geçtik.Hemen ardından garson geldi.
'Merhaba efendim ne arzu edersiniz?' Dedi.
'Ben kahvaltı tabağı istiyorum. Küçük hanımdaa..' derken sözünü yarıda bırakıp 'Bende kahvaltı tabağı istiyorum yanında da portakal suyu.' Deyip tebessüm ettim.
---
Kahvaltımızı ettikten sonra sahilde yürürken abimin telefonu çaldı. Elini cebine attı telefonu aldı.'Efendim Kerem? Oha harbi mi oğlum? Nerede kardeşim? Tamam, geliyoruz. Müthiş lan.'
'Ne oldu abi kimmiş?' Dedim merakımı yenemeyerek.
'Benim liseden arkadaşım Kerem. İzmir'e taşındığımızı duymuş. O da İzmirli ya. Artık daimi kankimdir. Onunla buluşucaz.' Dedi eliyle çenesini ovdu ve gülümsedi.
'Peki o zaman ben otele geçiyim.' Dedim.
'Yok be bir şey olmaz sende gel bücür.' Dedi.
'Hm peki madem.' Dedim sevimlice. Biraz değişiklik iyi gelir diye umuyorum.
Yolları güzel ve sakindi. Sakin sayılırdı yani. İstanbul'a göre. 10 dakika kadar bir mesafeden sonra bir parka geldik. Hepsi oturmuş sohbet ediyordu. Bir taneside kulaklığını takmış arkası dönük oturuyordu.
'Hey çocuklar.' Dedi abim o tarafa bakarak. 'Ben geldiiim.'
Hepsi birden abime sarıldılar. Baya bir hasret giderdikten sonra abim arkadaşlarıyla beni teker teker tanıştırdı.
Daha sonra Kerem abi 'Buda benim kardeşim seninle yaşıt adı Meriç.' Dedi bana içten bir abi gülümsemesiyle.
'Hey Meriç gelsene!' Dedi kulaklığıyla meşgul olan çocuğa.
Aman Tanrım bu. Böyle bir tesadüf olamaz. Bendeki şans inanılacak gibi değil.
Bir çok iyi oluyor , birde çok boktan. Ama bu hangi kategoriye giriyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New City
Teen FictionVe artık hazırdık. Güzelim şehirden gidiyorduk öylece. Adamlar eşyaları arabalara yüklerken evimize baktım. Bütün anılarım o an gözümün önüne geldi. Babamın sesiyle irkildim. 'Kızım hadi gidiyoruz.' 'Geliyoruum.' Dedim ve gözyaşlarımı sildim. Arab...