Alara Milen

32 14 0
                                    

İki Dünya Bir Aşk izledim çok modumdayım yineee.

İyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜💜💜

***

"Şatonun bu kadar büyük olduğunu unutmuşum."

"Bende." Dedim. Sabah olduktan sonra hemen yola çıkmış ve Taresya'ya varmıştık.

Atımdan indiğim an kapıdaki askerler bana doğru hızlıca ilerlediler. Ellerimle dur işareti yaptım.

"Taresya askerleri! Buraya gelmemin yasak olduğunu biliyorum. Fakat kralınızla görüşmem gereken önemli bir mevzu var." Dedim. Kılıcımı ve hançerimi yere bıraktım ve ellerimi havaya kaldırdım.

Öndeki zırhlı asker başını salladı ve şatoya gitti. Öbürleri de yerine geri döndü. Bir süre sonra asker geri geldi.

"Kral sizi içeriye buyur ediyor Majesteleri. Kız kardeşiniz ve siz girebilirsiniz, askerleriniz dışarıda kalacak." Dedi.

Başımı salladım ve Larissa'ya döndüm. Larissa da kılıcını yere bıraktı.

"Gidelim Larissa." Dedim. Darrel'i bir bakış attım ve içeri girdim.

Yanımızda yalnızca iki Taresya askeri vardı. Merdivenleri çıkarken asılı duran bir tablo gördüm. Öldürdüğüm Taresya kralı ve karısının bir portresiydi. Tablonun kenarına bir tarih atılmıştı fakat ben bunu göremedim.

Bir süre sonra taç takma törenlerinin gerçekleştiğini düşündüğüm büyük bir salona girdik. Askerler kapının iki yanında durdu. Ben ve Larissa da salonun sonundaki büyük tahta doğru ilerledik. Göğsümü kabarttım ve krala selam verdim. Görmeyeli epey yaşlanmıştı Taresya'nın yeni kralı. Babasını öldürdüğüm günden sonra tahta o geçmişti. Nasıl becerdiğini bilmiyordum ama bir şekilde hayatta kalmıştı.

"Merhaba Ronann. Nasılsın? Görmeyeli epey yaşlanmışsın."

"Hoşgeldiniz. Sizi burada tekrar görmek harika. Geçin oturun. Umarım hoş bir şey için gelmişsinizdir." Dedi Ronann.

Gösterdiği yere oturdum. Larissa hemen yanıma geçti ve Ronann karşımıza oturdu. Ellerimi birleştirip dirseklerimi masaya yasladım ve yüzüme ciddi bir ifade yerleştirdim.

"Biliyorsun ki bundan kısa bir süre önce kız kardeşim sizin gönderdiğiniz bir suikastçı tarafından yaralandı. Askerlerimle zorla onu konuşurduk ve sizin kız kardeşimi öldürmek için gönderdiğini öğrendik. Mektup gönderdim ve yanıt bekledim. Yanıt geçen sabah elime geçti. Ama mektupta bir gariplik var. Yalnızca özür dilemişsiniz. Kabul edelim ki bu çok saçma. Taresya kralı kız kardeşimi öldürmek için bir suikastçı gönderiyor ve kız kardeşim ölümden dönüyor. Yalnızca bir özürle olayı kapatıyor. Tek isteğim mantıklı bir açıklama."

Ronann şaşkınca bana baktı.
"Sana gönderdiğim mektupta bunlar yazmıyordu. Kesinlikle bu değildi. Mektup yanında mı?"

"Evet, yanımda." Dedim ve cebime koyduğum mektubu ona uzattım. Ronann mektubu aldı ve kaşları çatık bir şekilde okumaya başladı. Bitirdikten sonra masaya bıraktı.

"Sana bu mektubu kızım yazmış, Amari. Sana yazdığım mektubu bizzat ben yazmıştım. Bu mektup sahte." Dedi.

"Nasıl olur? Mektubu bana hizmetçim getirdi. Gerçek mektup nerede peki?"

Ronann bir şey demeden kalktı ve kapıdaki askerlerin yanına gitti. Bir şeyler söyledikten sonra geri geldi ve yerine oturdu.

Bir süre sonra içeriye Alara girdi. Şaşkın bir şekilde bize baktı ve babasının yerine oturdu.

Oliterya Krallığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin