Naber Oliterya'lılar nasılsınız?( artık size Olierya'lı diye hitap etmeye karar verdim:) nedense kitap yazmaya başladığımdan beridir okurlarıma karşı soğuk davrandığımı fark ettim. Size nasıl olduğunuzu bile sormuyorum. Gerçekten çok hayırsızım. Bu bölümün sonunda biraz sohbet edelim. Fark ettiğim diğer bir şeyse kitabın 'romantik' bölümlerinin daha çok okunma aldığı. Sanırım ana erkek karakteri biraz fazla seviyorsunuz. Artık bölümlerde romantik sahnelere daha çok ağırlık vermeyi planlıyorum. Umarım iyisinizdir. Sizi very very much seviyorum. Okurken umarım keyif alıyorsunuzdur. Kitapla ilgili fikriniz varsa yorumlarda çekinmeden beyan edin benim için çok önemli.
300 okunma olmuş. Çok mutluyum 3 haftada bu kadar okunacağını tahmin etmiyordum. Yardımı dokunan herkese teşekkür ederim. Beni ne kadar mutlu ettiğinizi bilemezsiniz.İyi okumalar
***
Taresya'yı ziyaretimizin üstünden beş gün geçmişti. Ronann bize yalnızca kızını bulamadığıyla ilgili bir mektup göndermişti. Alara'yı her yerde aradığını fakat bir türlü bulamadığını, bütün krallıktaki herkesi sorguya çektiğini fakat kimseden kayda değer bir bilgi alamadığını söyledi. Onlara inanmıyordum ama süre tanıyacaktım. Daha ne olduğu bile kesin değilken hemen saldırı yapmanın bir alemi yoktu. Ben yapmaya çalışsam da Larissa buna engel olurdu. Savaşçı bir yapısı yoktu ve işleri sakince çözmeyi daha uygun buluyordu. Fakat eğer Alara bir dolaplar çeviriyorsa bana engel olmaya çalışmazdı.
Çalışma odamda oturmuş düşünüyordum. Larissa va Darrel eğitimdeydi. Bitmesine az bir vakit vardı. Eğitimi akşam yemeğine kadar sürüyordu. Yapacak bir işim kalmadığı için odamdan çıktım ve eğitim odasına gittim. Sessizce içeri girdim ve bir köşede onları izledim.
Larissa kendini epey geliştirmişti. Normalde Darrel'a ağabeyi gibi davranırken eğitimde ona acımasızca yaklaşıyordu. Olması gereken de buydu.
Darrel Larissa'nın yüzüne yumruk indirecekken Larissa onun kolunu tuttu ve kendi koluna sardı. Kendine çekti ve sırtının üstünden onu yere devirdi.
Ben onu devirmek için saatlerce dövüşmüştüm!
Darrel acıyla inledi. Larissa sırıtarak onun önünde diz çöktü.
"Kaybetmek nasıl hissettiriyor bayım?"
Darrel güldü ve ayağa kalktı. Sırtını ovuşturdu. Saate baktı ve Larissa'ya eğitimin bittiğini söyledi. Larissa ona gülümsedi ve "Harika bir eğitimdi. Sonunda ilk defa seni yendim. Bence artık kendini o kadar övmemelisin." Dedi. Darrel gülümsemekle yetindi.
Larissa alandan çıktı ve beni fark etti. Sanki saatlerce eğitimde hiç yorulmamış gibi hoplaya zıplaya yanıma geldi ve bana sarıldı. Gülümseyerek "Darrel'i sonunda yendim. Gördün mü?" Dedi.
Bende ona sarıldım ve gülümseyerek "Harikaydı. Sandığımdan daha güçlüymüşsün. Tebrik ederim." Dedim. Larissa gülümsedi ve odadan çıktı.
Darrel'la bir şey demeden odadan çıktım ve mutfağa indim. Aşçılar yemeğin son dokunuşlarını yapıyordu. David yanıma geldi ve "Majesteleri, Bay White'ı yemeğe çağırayım mı?" Diye sordu. Bir müddet düşündüm ve David'e onu kendim çağırmak istediğimi söyledim. Nedenini sormadan sadece başını salladı. Darrel'a sormam gereken şeyler vardı ve gün içerisinde o eğitimde, ben de krallık işleriyle uğraştığım için pek yalnız kalamıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oliterya Krallığı
FantasyYaranın üstüne koyduğu tuz torbasını kaldırdığımda karşılaştığım manzara midemi kaldırdı. Derisinin büyük bir kısmı yerinde değildi ve eti hala taptaze kan kokuyordu. Derisinin o kadar büyük bir kısmı gitmişti ki nefes aldıkça zangır zangır titriyor...