helüüü
İlk kitabım olan Ateş & Barut'a bir şans verdiğiniz için
Size minnettarım. Bu benim bu platformdaki ilk kitabım
Olacak.Bu sebepten dolayı bir çok hatam olacaktır ve bende bu
Hatalarımı sizinle birlikte düzelteceğim bu süreçte bana
Destek olursanız o kadar mutlu olurum ki.Sizden istediğim çok bir şey olmayacak fakat mümkünse
Bu kitabı okurken başka kitaplardan bahsetmeyin.Emin olun bu kitabı yazarken elimden ne geliyorsa yapmaya çalışacağım ancak eğer kötü olursa da lütfen hakaret içerikli yorumlar yapmayın çünkü bu benim yazma isteğimi azaltır.
Neys askolarım seviliyorsunuz😻💋
⏳
Yazar anlatım.
Silopi, 2022
Havaalanında indi Hayrünisa, asla gelmem dediği şehre gelmişti. Ancak hayat şartları bazen de asla yapmam dediğin şeyleri yaptırıyordu insana. Nisa'nın durumu da öyleydi. İki sebep için çağırılmıştı bu şehire;
Birinci sebebi kuzeninin düğününün bu şehirde olmasıydı. 'Başka şehir mi yoktu düğün yapacak' diye geçirdi içinden Nisa.
İkinci sebep ise kuzeni Fikri yarbay tarafından çağırılmıştı. Her ne kadar ısrar etsede zorla getirtilmişti. Gelmek istemiyordu çünkü biliyordu, bu şehire gelirse olacakları.
Tehlike olarak anılıyordu Nisa, askerdi o daha 24 yaşında olmasına rağmen üç tane örgütün sonu olmuş, öbür örgütlerin ise korkulu rüyası olmuştu.
Hakkari'de görev yapıyordu. Zaten kendisi Hakkari'de olduğu için şehir tehlike altındaydı, bir de bu şehri tehlikeye atmak istemiyordu.
Rüzgardan dolayı bozulan şalını düzeltti. Tesettürlüydü, bu sebepten dolayı eğitim zamanında çok hor görülmüştü. 'Yapamazsın kadınsın sen' , 'Kadından asker mi olurmuş git doktor, mühendis falan ol' vb. Gibi bir çok söz işitmişti. Ancak yılmamış ve buralara kadar gelmişti.
Önüne ilk çıkan taksiye bindi Nisa, öncesinden ayarladığı otele gidecekti. Zaten iki gün sonrada düğünü vardı kuzeninin.
Zaten kuzeninin hatırı için gelmemişmiydi Nisa. Bu şehre ayak bile basmak istemediği halde hem de.
Aslında tek tehlike oluşturan kendisi de değildi, arkadaşlarıydı da. Çünkü onun arkadaşlarıyla olduğu bir timi vardı ve bu tim Türkiye tarafından bir çok yerde anılan iki timden ikincisiydi.
İlk tim ise sadece Türkiyede değil daha bir çok yerde anılıyordu. Sözünün geçtiği yeri inleten, tek hareketiyle düşmana korku salan bir tim.
Daha bir çok düşünceyle otele vardı Nisa. Odasının anahtarını alıp odasına çıktı. İçeri girdiğinde loş bir ortam karşıladı onu.
Bir tane çift kişilik yatak yatağın her iki yanında komodin vardı. Yatağın hemen karşısında büyükçe bir dolap, dolabın hemen yanında da içerisinin banyo olduğunu tahmin ettiği bir kapı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Göğün Senfonisi
Science FictionDilruba Alkan, kara hareleriyle korku saçardı. Kuzeninin düğünü için gitti şehirde düğüne olan suikast sonucunda vurulup alıkonulur.Kurtulacağı günü bekliyordu ama bilmediği bir şey daha vardı ki o da ölü bilindiğiydi... Kurtuluşundan ümidini kesmiş...