16.Bölüm✨️

465 72 66
                                    

"İndir dedim sana o elini Lan!"

"Abiiii!"

Karşımda Çağan abiyi ve abimi görmeyi hiç beklemiyordum.  Hayırr bunlar nerden çıktı şimdi , bu olaya onlarında dahil olmasını ve Cerenin daha fazla üzülmesini istemiyordum

"Sen kimsin lan!" Diye Akın kükrediğinde Abim dururmu durmaz. Yapıştı Akının yakasına "Sıkıştırdığın kızın en yakın arkadaşının abisi . Napicann" bir birilerinin yakasını tutup  cekistiriryorlardı

"Sikmişim abiliyini. O kız beni dinleyecek,  hersey burda bitemez" Abim son duyduğu sözden sonra kızarmış boğaya dönerken Akın'a kafa attı. Bu abimi sinirlendirmeye hatta deli etmeye yeterde artardı "Ha sana tam olarak kim olduğumu anlatmadım.  Gel buraya anlatıyım " yerdeki Akını yakasını bir daha tutup ayaga kaldirdi

"İstanbul Emniyyet müdürlüğünün gizli polis ajanı Doğan Can Kızılay. " Diyip bir kafa daha attı "Anladın mı"

Böyle giderse Akının buyuk darbeler alacağını ve abimin başının derde girecegini bildiğim için birseyelr yapmama gerektiğini anladım.  Ama ne yapa bilirdim ki

Bir iki adım yanımızda duran Çağan öyle rahattı ki . Sanki televizyondan bir kavgaya izliyordu

"Durmasına! Bir şey yap" Bunu yapmak istemezdim ama , baska hic bir türlü karsisini alamazdım

"Doğan tamamdır kardeşim. Yeter bu kadar" Abim geri çekilip son bir kez Akını tehtid etti "Eger seni bir daha kız kardeşimin veya Arkadaşının yanidna 10 metrden fazla yakın olduğunu görürsem bu defa yumruklarla değil parmaklıklar karşılaşırsın " . Akın ayaga kalkıp sendelesede koşa koşa gitti . Ne bekliyordum ki kalıp erkek gibi abime kafa tutacağını mı

"Hiraaa bana bu olanları anlatmalı degilmisin" başımı sallayıp başımla Cereni işaret ettim . Kaldırımın kenarına oturmuş yeri seyr ediyordu "Cerenim...." Bana bakti ve yeniden basini asagi eydi.  Yüzünde hem pişmanlık hemde kin dolu bir ifade vardı "Eve gidelim mi" dedi ama sesi zar zor çıkmıştı

Kolundan tutup ayaga kaldirdim ve Eve doğru gitmeye başladık.  Abimelrde arkamızdaydı

Eve vardığımızda Ceren biraz uyumak istediğini söyleyince onu kendi odama yolayıp saloan geçmiştim

Abim ben ve Çağan salona oturuyorduk . Çağanın yüzüne bakmamak için girmediğim şekil kalmamıştı. Ama bakmayacaktım

"Hira anlat" dedi Abim

"Akın Cerenin eski sevgilisiydi . 4 yıl sevgili oldular ama her defasında tartışıyorlardı.  Bir keresinde yien tartıştıklarında Ceren suçun kendisine olduğunu düşünüp Akının evine gitmiş özür dilemek için ama Akın kapiyi açtığında arkadan bir sarışın kızın gelipte "Aşkım kim o" demesiyle hersey bitmiş durumdaydı, yani AkınCereni aldatmıtı.  Cerende bitmişti tabi , zor topladım onu. 3 ay oluyor ayrılalı " dedim . Tek nefeste konustugum icin solujlanam ihtiyacı duydum

"Vay şerefsiz!" Diyerek elini yumruk yapıp koltuğun başına vuran abime baktım.  Bubkadar sinirlenmeisni beklemiyordum

"Ali abi nerdee" Diye sordum

"Eve gitti o , üstünü degistierecekmiş gelir birazdan " dedi bende başımı sallayip Telefonu elime aldım

"Siz neden bu kadar sakinsiniz,  neden hiç konusmadınız " diyerek abim ikimizi işaret etti . Basimi telefondan akldirip ilkd efa gozlerimi ona cevridim ama o yere bakiyordu.  Hic birsey demeyip yien telefona döndüm

"Küstünüz mü ?" Yine cevap vermedik  ama bir süre sonra O konuştu

"Kardeşinin trip atacak birilerine ihtiyacı varmış,  kurban olarak beni seçti " neee , trip mi . Akşam kalbimi kırıp sonra gelip Trip atıyor diyemez

"Kalp kırıklığına ne zamandan beri trip diyoruz acaba" telefonun ekranına boş boş bakıyordum, ona bakmaktan iyiydi

"Allah aşkına şöyle uzaktan uzaktan birbirinize laf atmayın.  Ali ve Ela birazdan gelir . Haydi barışın " ses çıkartmadan telefonla meşgul oluyormuş gibi görünmek için instaya girdim

Kalp kırıklığı öyle bir şeydi ki İyileşir ama izi kalırdı,  silsin bakalım o izi şimdi nasıl silecek

"Ben acıktım birseyler atıştırcam " Diyip abim kalktı "Abi , Cerenede bak bi nasıl hala uyuyormu" Abim salondan çıktığında ikimizde bas basa kaldık

Bir süre sessizlik devam etti . Ben boş boş telefona bakarken o ise pencereden dışarıyı izliyordu

"Hiraaa " sessizliği ilk bozan o olmuştu. Duymamazlıktan gelip yuzune bakmadım . Ama kendimi çok zor tutuyordum

"Hira,  neden böyle yapıyorsun?" Ses tonu inmişti, göz altları hafif morarmıştı, ve yorgun gözüküyordu.  Evet kendimi tutamayıp yüzüne bakmıştım

"Ne yapıyorum " sesim mesafeli ve soğuk çıkmıştı.  Bu benim elimde değildi,  hislerim kontrol ediyordu beni . Şu an istesemde ona sıcak davranamazdım

"Biliyorum dün yaşananlar iyi değildi ama-"

"Ama ne.... Kalbimi kırdın, ne kadar kötü hissetim biliyormusun" Yüzüme büyük bir pişmanlıkla bakıyordu

"Hiraa, kırılan tek Kalp senin kalbin değil " dediginde sahte bir sekilde güldüm "Ne yani bende senin mi kalbini kırdım " Alaylı çıkarmıştım sesimi .

"Hiraaa"

"Hira , Hira, Hira"deyip durdum. Bir süre yuzune bakıp sonra tekrar devam ettim

"Hep Hirayı kırdınız.  Sorun yok dediniz o Hira kırılmaz,  gücenmez , Hiranın kalbi taştan o öyle seyelr hissetmez . Sadece işimiz düştüğünde Hiraya gittik . Hiranın hic bir kötü aninda yaninda olmadık.  Hira her şeye care bulurdu . Ama Hira tek çare bulamadığı şey kendi hisleriydi " . Yine lanet olası gözlerim dolmuştu,  sesim titriyordu

"Ne yani , sana boyle mi hissetirdim" dedi . Sözüm sadece ona değildi, herkeseydi . O benim kötü anımda yanımdaydı.  Ama ihtiyacim oldugu kişiler yanımda değildi

"Hissetirmedin.  Hissetirdiler....." . Bakisları beni çok kötü yapıyordu. Bakışları bir çok anlam taşıyordu. Yalnızlık, yorgunluk, kırgınlık.  Bir şey daha vardı ama onun adını bilmiyordum

"Madem öyle o zaman herseyi anlatmanın zamanı geldi " meraklı gözlerle baktım ona . Neyin zmaani gelmişti. Bana anlatamadığı şey neydi

"Hira ben-"

Bitti.......♡

Insallah bana kızgın değilsinizdir. Son cumleden belki bir şeyler anlamışsınızdır.  Ben sağı solu belli olmayan bir kişiliğe sahibim , sonra bana sövmeyin tamam

Seviyorum siziiiiiiii♡

Abicim♡♥︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin