klara snape: hogwarst da ilk sene

noel tatili

Sonunda. Gerçirdiğim en iyi noel olabilir. Yani evde yanlız başına oturup 2 kitabı bir günde okuyup ve onları ezberlemeye çalışmak.... aaaa söylemişmiydim bende okuduğun kitabı ezberleme diye bir alışkanlık var. Küçükleğümden beri yapıyorum. Hikaye kitaplarımı ezberledim, ilk okulda okuduğun kitapları ezberledim, nedeni ise. Eğer bir gün kitaba bir şey olur ise o kitabın bilgileri hala aklımda kalması için. Mesela babamın kitabı. İyiki ezberledim çünkü içindeki çoğu öğrenmediĝim laneti öğrenmem gerek. Ah be baba neden aldın güzelim kitabı. Bu arada sectumsempra yı artık tamamladım. Babam mutlu mu oldu olmadı mı anlayamıyorum. Çünkü o büyüyü bir kaç yılda tamamlamış ama o zaten kendi bulduğu bir büyü idi. Yani gayet normal. Babam beni görünce biraz kıskanıyor sanırım. Bende kıskandırıyorum. Ahh Babam bazen çocuklar gibi davranıyor. Ne olmuş ben senden daha zeki daha yetenekli daha güzelsem. Büyük salonda tabağımdaki son lokmayı ağzıma attım. Ayağa kalktım ve üzerimi düzelttim. Yapmam gereken bir şey vardı. Alice ye ve garry ye hediye almıştım. Ufak şeyler. Onların masasına doğru gittim. Hermione' nin ayrılmasını bekledim. Zaten Ronald yoktu. Hermione kaktı ve büyük salondan ayrıldı. Kütüphaneye gidiyordu sanırım. Şu aralar ortalıkta çok görünmüyor. O gittikten sonra yanlarına yaklaştım. Merlin niye utanıyorum ben. Domatesleşiyormuş gibi hissediyorum. Merlin baba yardım et. Şimdi onları karşında dikiliyordum. Hadi ama klara babandan aldığın somurtkan yüzünü biraz daha neşelendirebilirsin. Harry nin hediyesini çoktan uzatmıştım diye. Kırmızı yüzümle gülümsedim ve sırıttım. Zor zor "mutlu noellerler" demeyi başardım. Harry şirin yüzü ile gülümsedi ve hediyeyi aldı. Sonra alice ye doğru alice nin hediyesini uzattım. Tekrar "mutlu noeller" dedim. Hediyelerini açtılar. İkisine de kar küresi almıştım. Ama harryninkinin içinde "seni seviyorum " yazıyordu. Bilinçli olarak almadım. Yada her neyse. Umarım bir gün sevgili oluruz da boşa gitmez. Çok mümkün değil ama neyse. Alice'inkinde de "mutlu noeller" yazıyordu. Harry üzerindeki yazıya bakıp sırıttı. Bende endişeli bir biçimde sırıttım. Alice:

— sana da mutlu noeller klara

—teşekkürler. Umarım beğenmişsinizdir.

Harry

—teşekkürler. Evet... çok güzel bir hediye. İlk defa kardeşim dışındaki birinden noel hediyesi aldım.

Geçen sene Hermonie ve Ronald yoktu değilmi. Unutmuştum.

Klara: neyse ben gidiyim. Tekrar mutlu noeller!

Alice ve harry: mutlu noeller!

Koşarak uzaklaştım koridorda kimse yokken kısık sesle mutluluk çığlıkları attım. Sonra koridordan hızlıca biri geçti. Bana yan gözler ile bakıyordu. Riley. Bir an onu rahatsız etsem mi diye düşündüm. Tabikide edecektim.

Klara: ne oldu noel de yanlız mı kaldın?

Riley: ...

Klara: keşke sen donsaydın. Rezil gryffindorlu.

Riley: ...

Klara: abin olmayınca bakıyorum sesin çıkmıyor. 

Riley: susar mısın?

Klara: sen bana ilk dönemimi rezil ettin, Bende sana 2. Dönemi yaşatmayacağım. Ayağını denk al riley hobbs.

Biraz rileyin dibine girmiştim. Riyel olduğu yerde durup yere bakıyordu. Siyah kısa saçları yüzünü kaplıyordu. Beni hafifçe ittirdi ve koşarak uzaklaştı. Bende arkasından "rezil gryffindor" Diye bağırdım. Sonra sırıttım. İntikam soğuk yenen bir yemektir.

5 gün sonra

Ah noel tatili bitiyor. Bu gün cumartesi ve artık öğrenciler evlerinden gelmeye başladı. Ben buğu babamın yanına gidecektim. Sectumsempra bitti ama onun açtığı hasarı düzeltmek için de ayrı bir büyü vardı. Babam bana bunu öğretecekti. Vulnera sanentur. Umarım yaparım.

Babamın odasında babamın karşısında dikiliyordum. Oda oldukça sessizdi. Ses olsun diye sordum:

—bu gün neden kahvaltıya gelmedin?

—canım istemedi

Gülümsedim. Çünkü neden gelmediğini anlamıştım. Dışarıda kaos vardı. Gelen öğrenciler... Profesörler de oldukça telaşlıydılar. Daha ilk günden kavga edenler vardı. Evet klasik hogwarst. Babamda bu olaylardan kaçmak için ve kendisine iş düşmemesi için odasına kapanmıştı. Bende olsam uğraşmazdım. Babam hala önüne kağıt işleri ile uğraşıyordu. Ayakta beklemekten yorulup sandalyeye yığıldım. Ben tam oturduktan sonra babam ayağa kalktı. Bende ayağa kalktım. Babam yanıma geldi ve asasını çıkardı. Sonra anlatmaya başladı:

— nasıl göstereceğim en ufak bir fikrim yok ama eğer sectumsempra büyüsünü ıskalayıp başka birisini vurursan vulnera sanentur büyüsü yapman lazım. Bu büyü yarayı kapatır. Ama en derin halini kapatır mı bilemiyorum. Klara senden istediğim kullanırken 6 cm dışına çıkma. Yoksa iyileştiremeyebiliriz. Vulnera sanentur her zaman tek söyleyişle etkili olamıyor o yüzden bir kaç defa tekrarlaman gerekebilir. Hadi şimdi dışarıya çıkalım.

—tamam

Dışarıda önümüzden geçen bir sıçanı sectumsempra ile vurdum. 4 cm lik kesik açtım. Siz cm lere çok takılmayın. Sadece profesyoneller yapabilir. Sıçanı vurduktan sonra hızlıca babam ile yanına gittik. Derince nefes alıp mırıldandım. "Vulnera sanentur". Olmadı. Tekrar tekrar denedim olmuyordu. Ben beceremeyince babam devraldı. Vavam asasını hafifçe yaranın üzerinde gezdirerek büyüyü yaptı. Bu gerçekten mucizevi bir şey. Yara kapanıyordu. Sıçan iyileştikten sonra da babam eli ile sıçanı tuttu. Biraz tiksinmişti. Bende olsan tiksinirdim. Sonra ben tekrar sectumsempra büyüsü yaptım. Asamı kaydırmış olmalıyımki büyünün ufak bir kısmı babamın eline geldi. Aniden babamın yüzüne baktım. Babam da bana bakıp:

—bu sıçan ile birlikte ölmemizi mi bekliyorsun?

Babama sırıttım. Babam "hadi klara söylediklerimde ciddiydim." dedi. hızlıca önüme döndüm. İlk babamın eline büyüyü yapmaya çalıştım. Bu sefer başarmıştım. Babamın elindeki yara çok az da olsa kapanmıştı. Sonra sıçanı üzerinde büyüyü yaptım. O da olmuştu ama oldukça zayıftı. Ah neden beceremiyorum. Babam kendi asası ile hem kendini hemde sıçanı iyileştirdi. Sonra sıçanı saldı:

—daha fazla acı çektirmeyelim klara. Bu günlük bu kadar yeter. Artık nasıl yapılacağını biliyorsun. Gerisi sana ait.

Kafamı olur anlamında salladım. Sonra babam ile kaleye doğru yürümeye başladık.