sırlar odası part 2

13 0 1
                                    

Harry: hey klara iyi misin?

Klara: kahretsin, kahretsin

Harry: hey klara!

Klara: ah... üzgünüm

Harry: hadi klara

Harry bana elini uzattı. Onun elini tuttum. Kızarmıştı. Gözgöze geldik. Gözleri çok güzeldi. Aynı benimkiler gibi yeşildir. Ama onunkiler ayrı bir güzeldi. Ay ne diyorum ben. Neyse. Koca koca deliklerin olduğu bir yerde yürüyorduk. Harry ve Ronald oldukça şey yaşamışlar. Ronald belliki benden biraz rahatsız oluyordu. Sıkıntı değil. Öyle olması gerekli. Profesör lockhart.... ondan banane. Kendisinden nefret ederim. Oda beni sevmez. Babamdan kaynaklı sanırım. Gerçi babamda onu sevmez. Babam kimi severki. Tabikide beni. Neyse ben biraz keçileri kaçırıyorum gibi. Sakin ol klara. Alt tarafı kocaman bir yılanın yuvasında harry ile el ele tutuşuyorsun...

                               .......
 

Ne oldu çok hatırlamıyorum. Özetlersek; lockhart delirdi. Sonra duvar yıkıldı. Herkes diğer tarafta kaldı. Ne hikmetse ben harry ile diğer tarafta kaldım. Şimdi titreye titreye yolumuza devam ediyorum. Harry nin elini tutmaktansa daha çok koluna yapışmış haldeydim...

                               ......

Tom marvolo riddle ye asamı tutuyordum. Bir yandan da harry basilisk ile dövüşüyordu. Ben ginny nin başında ayakta dimdik duruyordum. Nasıl yapıyordum bilmiyorum. Anlık bi güç geldi.

Klara: eğer hareket edersen seni vururum.

Tom: kim sen mi? Benden asla kurtulamazsın snape.

Çok fazla konuşmam gerekiyor. Sonuçta bir gün....

Tom: o günü bekliyor olacağım snape.

Bunu söyledikten sonra harry kılıcını basilisk in gırtlağına saplamıştı....

                                ......

Klara: ginny! Uyan! Lütfen.

Ginny nin kafası bacağımın üstündeydi.  Saçlarını okşuyordum. Çünkü ilk defa biri karşımda ölüyordu. Buz gibiydi. Teni soluktu. Ah ginny. Harry de dibimize çökmüştü. Yılanın zehri etki ediyordu. Tom bize çirkin şeyler söylüyordu.

Harry eline ginny nin üstünden bir kitap aldı ve üzerine basilisk in dişini sapladı. Tom yalvarmıştı. Harry sapladıkça o yok oluyordu. En sonunda tamamen gitti. O gittikten sonra ginniy bir anda uyandı. Bizden özür diledi. Aptal çocuk.

Ginny yi sırtıma almıştım. Harry yaralandığı için onun taşımasına izin vermedim. Aptal çocuk.

Artık ginny den nefret ediyorum. Ben bile bu kadar dengesiz olamazdım. Bide harry ye sırnaşıp duruyor. Neyse onu hastaneye bıraktık. Şimdi bahçede harry ile yürüyorduk. Yemek saati yaklaşmıştı. Bu gün yemek yiyebileceğiniz sanmıyorum. Aşırı fazla gariplik gördüm.

Harry: çok cesurdun klara

Klara: hayır biraz sana yük oldum.

Harry: sen olmasaydın ne yapardım bilmiyorum. İşlerin zorlaşacaĝı kesin.

Klara: sadece voldemort asamı kaldırdım. Sonra ise ginny yi taşıdım. Senin yaptığın işin çeyreğini bile yapamamış gibiyim. Çok korkağım üzgünüm.

Harry: lütfen böyle düşünme.

Klara: ben hep böyle düşünceler içinde olurum.

Harry: bundan sonra bende seni hep pozitif düşüncelere yönlendireceğim.

Ona gülümsedim. Çok tatlı biri. Koca ağacın orada dracoyu gördüm. Harryden müsade isteyip yanına gittim.
Ona kocaman sarıldım. İlk defa dracoyu özlemiştim. Bana yeşil elmalardan birini üzattı.

Klara: yeme artık şunları ishal olacaksın.

Draco: bunlar olgunlaşmış elmalar.

Klara: çok fazla yiyorsun.

Draco: neyse boşver sen. Şöyle bakalım potter ile neler yaptın. Kuşlar dediki–

Klara: aşağıda voldemort ile karşılarşıya geldim.

Eli ile ağzımı kapadı.

Draco: lummox!

Elini ittirdim. Haklıydı. Onun ismi söylememesi gerekli.

Draco: hadi yemeğe gidelim. Umarım elma vardır. Hemde yeşil elma.

Klara: aslında banada bir tane verebilirsin.

Draco bir tane de elma bana verdi. Hart diye kocaman bir ısırık aldım. Draco ağız tadını iyi biliyor. İştah açıcı. Ama elmaları günde 15 tane yemeye devam ederse bu gerizekalı cidden ishal olacak. Tahmin değil. Hissediyorum...


Çeviri

Lummox= sersem, bön, aptal



























klara snape: hogwarst da ilk seneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin