Obsesda Bölgesine düşen meteor üzerinden 2 ay geçmişti. Fakat bölge halkı hala toparlanamamıştı. 4 krallığın birleşim yeri olan bu bölge büyük önem taşımaktaydı çünkü krallıkların toplantıları bu bölgede yapılırdı. Halk meteor un etkisinden habersizdi ve bu meteorun etkisini 150 yıl sonra öğreniceklerdi.
Sakince Zoanın konuşmasını dinliyordum. Zoa sarışın mavi gözlü bir gençti. Birazdan onunla nişanlanıcaktım. Evet maalesef ki ben onunla nişanlanıcaktım. İnnes krallığında kural buydu. Her genç kız 23 yaşına gelince nişanlanırdı. İtiraz edip kaçmaya çalışanlar ise öldürülürdü. Zoa saçma kurallarını anlatırken ona "bu kurallara uyucağımı sanmıyorum" dedim. Zoa tek kaşını kaldırıp meydan okur gibi "uymassan ne olacağını biliyorsun misty" dedi. Zoa şımarık bir kraliyet askerinin şımarık oğluydu. Sinirle soluyup ona sertçe baktım. "Sence ben bu işe boyun eğer miyim?" dedim. "Hayır değmezsin fakat ben eğdiririm" diye karşılık verdi. "Hadi ya iyiymiş" diye hırladım. "Bak misty denk değiliz seni eşim yaparak onurlandırıyorum senin tek yapıcagın kocanın sözünü dinlemek. Kızlar erkeklere hizmet için yaratıldı unutma." dediğinde bende hızla "Bak zoa denk değiliz sen herşeye burun kıvırıp ağlayan bir şımarıkkken ben kılıçla dövüşü yordum." diye cevap verdim. Zoanın önündeki mantı çorbasını tutup üzerine doğru gittiğim gibi zoa havaya fırladı ve bağırdı. Hızla restorandan çıkıp pelerinimin kapüşonunu çekip yüzümü kapadım. Çünkü köy meydanının ortasındaydım ve babam beni görürse öldürürdü. Hızla meydandan inip ara sokaklardan birine girdim. Sokak kısaymış ki hemen bitti ve bizim evin 2 sokak ötesindeki sokaktaydım. Yavaşça yürürken arkamdan nefes sesleri gelince arkamı döndüm. Arkamı dönünce ablamla karşılaştım.
Ablam korku dolu gözlerle bana baktı. Ablam 29 yaşındaydı ve kurallar gereği evliydi. Eşi ablamı sürekli döverdi. O sırada bir bağırış duyuldu "snerya!" diye. snerya ablamın adıydı. Bağıran ise eşiydi. Ablamın eşi Dawn hızla bize yürürken ablamı arkama çektim ve önüne geçtim. Ablam bana biseyler söyleyeceksen ben dawn'a doğru "Önce beni yıkman lazım Dawn" diye bağırdım. Dawn sinirle bana baktı. Bize doğru yürüdü fakat ben hızla onun elini kavrayıp ters çevirdim. Dawn acıyla haykırırken bende güldüm. O an her ne olduysa oldu bir el omzumu tutup beni kendine çevirdi. Elin sahibi zoaydı. Zoa bana "karı koca arasına girme misty" diye Sakince soludu. Ardından kolumdan tutup beni sürükledi. Bir süre sonra geniş bir tarlaya çıktık. Bu tarla ay çiçeği tarlasıydı. Ortasından bir nehir geçen bir tarla. Nehiri üzerindeki köprüden geçerken zoa "aileni rezil etme ve benimle evlen" dediğinde onu nehire ittim ve koşmaya başladım. O sırada arkamdan bir ses işittim. Babamın sesini. Bana bağırıyor ve peşimden koşuyordu. Üstümdeki elbise yüzünden hareketlerim kısıtlıydı. Elbiseleri hiç sevmezdim. Koşmamı ve hareketlerimi kısıtlardı. Hızla koşmaya devam ederken elbisem hafiften yırtıldı. Bir süre sonra ara sokağa girdim. Sokak karanlıktı ve babam izimi kaybetmişti ancak sis vardı ve hiç bir şey gözükmüyordu. Yürürken babamı gördüm sisin içinde. O bıyık ve sakalını ve pis gülümsemesini. Hızla koşucakken babam bıçakla bana saldırdı. O benim babamdı. Benim babam. Bir pislik olan babam. Hafiften gözlerim kararıyordu. Herseyi bulanıktı fakat tek bildiğim babamın omzuna bir ok saplandığı ve benim bayıldığımdı......BÖLÜM SONUU
OYY! BU ARADA HAYIRLI BAYRAMLAR. SONRAKİ BÖLÜM EĞLENCELİİ!!
BİDE ABLASI:
BUDA ZOA:
KARDEŞİM SÜT İÇEREK BEN ORUÇ TUTUCAM DİYE AĞLIYO QWERWESQQAAQW
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meteorun Etkisi
FantasíaBir meteor etkisiyle 4 büyük güç ortaya cıkar ve bu güç 4 kisiyi etkisi altına alır fakat bu 4 kişi kim Olucaktı??