Meteorun Etkisi

Ölüler Ve Partiler

(BU BÖLÜMÜ OKURKEN KEREM KESKİN GÖRMEZDEN DİNLEYİN)

Ölümüme sekiz saat kalmıştı. Ayaklarıma değen su artık soğuk değil daha sıcak geliyordu. Okyanusa ayaklarımı sokmuş oturuyordum. Bugün son günümüz olduğu için istediğimizi yapabilirdik. Dün gece neredeyse hiç uyuyamamış.

Rex ve Yoko haberi alınca sinirle yetkililerle kavga etmişti. Yaşarken sevilmiyordum. Ne annem ne babam taragından. İkiside benden nefret ediyordu. Kız olduğum için. Hep erkek çocukları olsun şeref duysunlar istemişler. İnnes Krallığının kuralı buydu: "kız isen ölürsün, erkeksen öldürürsün.". Ne kadar saçmaydı. Erkeği doğuran bir kadın ve İnnes Krallığında kadınlar bile kadın düşmanıydı.

Ayaklarımı kıpırdattım. Auora gülümseyip yanıma geldi. Sessizce "son kez annemin elinden sarı roka turşusu yemek isterdim" diye fısıldadı.  Ona baktım. Auora'nında hiç kolay bir hayatı olmamıştı. Annesi, babasından hep şiddet görüyormuş. En sonunda annesi dayanamayıp babasını öldürmüş. Auora ise suçu yüklenip 3 yıl hapis yatmış. Auora Airetliydi. Söylediğine göre oradaki mahkumlar işkence görürmüş.

Auora'da ayaklarını suya soktu. Önüme döndüm. Havada boğucu bir sıcaklık vardı. Auora sırıtıp "hadi suya girelim" dedi. Tam itiraz edicektim ki beni kolumdan tutup suyun içine itti. Suyun içine girer girmez serinlemiştim. Kendimi suya bırakarak yüzeye çıktım. Auora ise yanımda kahkahalar atıyordu. Sinirle gülüp kafasını suya bastırdım. Auora çırpınarak yüzeye çıkınca öksürmeye başladı. Belli ki su yutmuştu. Sinirle "iki litre su yuttum. Sende yutacaksın" dedi ve beni suya itti. Bir süre daha su da oyalandıktan sonra karaya çıkıp kurulandık.

Daha sonra yanımıza gelen yetkililer bizi istediğimiz yemeği yememize izin verdiler. Auora sarı roka turşusu yiyordu ama bir yandanda gözleri dolmuştu. Bende mantı çorbası yiyordum ama benimde gözlerim doluydu. Çünkü bu mantı çook acıydı.

(AKŞAM)

Üstüme normalde normal bir şeyler giyecektim ama Junhonun ısrarları yüzünden siyah bir elbise giydim. Saçımı ise sıkı bir at kuyruğu yaptım. Auora ise beyaz bir elbise giymiş saçlarınıda açık bırakmıştı. Auora'nın dümdüz o saçlarına kıskançlıkla baktım.

Balo salonuna girmiştik. Junho koluma girmişti. Junhoyla Rex ve Yokoyu ararken sonunda gçzlerim onları bulmuştu.

Yoko lacivert bir takım giymişti. Kravatını bağlayamamış tüyüm atmıştı. O sırada fark ettim ki Junhonun üstündeki elbisede lacivertti. Junho sinirle "Benim kombinimi çalmış hırsız" dediğinde Yoko gülerek "asıl hırsız sensin. Bide bana laf atıyorsun." dediğinde gözlerim Rex'e kaydı. Rex siyah bir takım giymişti. Saçları dağınıktı. Üstündeki gömleğin ise ilk iki düğmesi açıktı.

Rex sandalyesinden kalkıp bana yaklaştı. Sessizce "korkuyor musun?" dedi. Kahkaha atıp "ben hiçbir şeyden korkmam." dedim. Rex sıkıntılı bir nefes vererek yerine oturdu. Korkuyordum. Hemde çok. Ama bunu ona söyleyip canını sıkmaya gerek yoktu. Rexin yanına oturdum. Masa yuvarlaktı. Junhoyla Yoko ise karşımızdaydı. Yokoya dönüp "Ee? Nasıl hissediyorsun balo çocuğu?" dediğimde Yoko sinirle "berbat. En yakın arkadaşlarımdan biri şuan ölücek ve bende bunu kutlayacağım. Cidden saçma" dediğinde masada sessizlik oldu. Junhonun gözleri dolmuştu. Ayağa kalktım ve...

Rex in Anlatımıyla

Misty önümde durdu ve "dans et benimle" dedi. Ona anlamsıca baktım. Sonrasında "ölmene saatler kala mı?" dedim. Misty "Evet. İlk ve son defa seninle dans etmek istiyorum" dedi. Ayağa kalktım ve elini tutup piste yürüdüm. Bir elini omzuma koydu, diğer elini ise belime. Bende ellerimi onun beline yerleştirdim. Müzik eşliğinde dans ederken "Hani o gün mağrada beni öptün ya" dediğinde direk "evet ne olmuş?" dedim. Sessizce "niye öptün?" dedi. Mırıldanarak "seni sevdiğim için olabilir mi acaba?" dedim. Misty tek kaşını kaldırıp "benden hoşlanıyor musun yani?" dediğinde ofladım. Ondan deli gibi hoşlanıyordum ama her zaman ki gibi duygularımı ifade edemiyordum. Kendimden emin bir şekilde "hayır senden hoşlanmıyorum. Sana aşığım Kıvılcım" dedim. Misty şaşkınlıkla "ne?" dedi. Sinirle "sağır mısın?" dedim. Misty göz devirdi. O da biliyordu. Görmezden geliyordu. Misty'e sinirle "sende biliyorsun, hissediyorsun sadece görmezden geliyorsun." dedim.