Denizdeki Ceset

24 3 0
                                    

İki hafta sonra

Mağrada ki gecenin üzerinden sıkıntısız ve huzurlu iki hafta geçmişti. Şu zamana kadar sadece derslere girmiştik. Daha birisi öldürülmemişti. Neredeyse burada herkesle iyi geçinmeye çalışıyordum. Auora hariç. Gerçi çoğunluk onunla anlaşamıyordu. Gene sabah Yoko ve Junhonun ders hakkındaki kavgasını dinliyorduk. Rex yemeğine gölmüştü. Bense sakince onları dinliyordum. Açıkçası Oklearda'da eğleniceğimi düşüyordum. Ancak burası sıkıcıydı. Biraz eğlence olsa harika olurdu. Kahvaltı sonrası Doğa ve İçtenlik dersine girmiştik. Junho hocaya deli gibi sırıtıyordu. Hocanın ise umurunda değildi. Yoko oturduğu yerden kulağıma eğilip "bir şeyler anlarsan lütfen banada anlat" dediğinde umutsuzca kafamı salladım. Yoko mutsuzca önüne döndü. Rex sessizce bana döndü. Ona ne olduğunu sorarcasına baktım. Rex kulağıma eğilip "içimde bir sıkıntı var. Biliyorum saçma geliyor ama cidden bir şeyler ters gidiyor." dedi. Gülümseyip içini rahatlatmaya çalışırcasına sırtına vurdum. "Sıkıntı yok." dediğim sırada hoca elindeki bambuyla kafama vurdu "galiba çok bilgili olduğunuzdan konuşuyorsunuz Bayan Slent." dediğinde kendime uzun zamandır soy adımla seslenilmediği için garipsedim. Slent. Slent Ailesi. Slent Soyu. Slent kızı. Slent soylu aranan bulununca öldürülecek kız.

Hoca ayağa kalkmam için işaret verdiğinde çimenlerin üzerinden kalktım. Hoca çenesiyle uzaktaki mavi çiçeği işaret etti ve "bu çiçeğin adı ne?" diye sordu. Bizim ülkede bir söz vardır; Soru sorulur adam kovulur. Sessizce çiçeğe baktım. Mavi bir çiçek. Ne olabilir ki? Ümitsizce başımı salladım. Hoca pislik gibi sesizce gülerken Junho lafa atladı. "Amelloides" diye bağırdı. Hoca tatmin olmuş gibi başını salladı. "Aferin bayan Cloires" dedi. Junho 32 dişiyle sırıtmaya başladı. Rex yanımda sessizce gülüyordu. Ona sinirle dönüp "Gülme! Zaten senin yüzünden oldu" diye ofladım. Rex "işte şimdi enerjim geldi." dedi. Ters ters ona bakarken hocanın dersi bitirmesiyle ayaklandık. Junho yanıma gelip "hoca ders boyunca Amelloides'ten bahsetti ve sen adını bile bilemedin." dediğinde sinirle ona dönüp "Zıkkımloidesini çok seviyorsa evlensin çiçekle. Banane. Ayrıca çiçekler benim neyime yarıyacak ki" diye isyan ettim. Junho "öncelikle çiçekler ilaç, zehir, panzehir gibi şeylerin yapımında kullanılır. Yani işe yarar. Ayrıca zıkkımloides değil Amelloides." diye karşı çıktı. Sesimi hafif yükselterek "herneyse ne" dedim ve yürümeye devam ettim. Junho gülerek arkamdan gelmeye devam etti. O sırada yanıma terra geldi. Endişeli duruyodu. Yüzü solmuştu ve soğuk soğuk terliyordu. Terra elindeki kağıt parçasının üzerindeki bir oğlanın resmi olan kagıdı bana göstererek "Misty buradaki kişiyi gördün mü?"dedi hızla. Basımı salladım." hayır neden ki? "dedim. Terra" onun ismi Kain. Arkadasım. Oda  buraya getirildi ve onu dersten beri bulamıyorum. Ayrıca bir iki kişi daha yok. "dedi. Junho sesini alçaltarak" onları öldürmüş olabilirler mi? "dedi. Terra başını olumlu anlamda salladı "olabilir" dedi. O sırada auro yanımıza geldi. Mor bir elbise giymişti. Onun üzerinde çok şık duran bir elbise. Yanımıza yaklaşıp sessizce "onu gördüm. Sabah dersi ekip 3 kişi kumsala gideceklerini söylemişti." dedi. Oklearda vadisi bir adaydı. Ancak ada yerine vadi deniliyordu. Oklearda vadisi mons okyanusunun ortasındaydı. Güneyinde Gaus Adası vardı. Gaus, yıllar önce bir krallıktı ancak büyük bir deprem sonucu tüm krallık yıkıldı ve kral, karısının ölümüyle tüm sinirini diğer krallıkları feth etmek için kullandı. Yüksek düzey ordusuyla 3 ülkeye savaş açtı. Gausun kralı daha fazla dayanamayıp kafasını kalesinin taşların vurarak intihar etti. Bunun sonucu Gaus krallığı krallarının ölümünden diğer krallıkları sorumlu tutu. Ve 5 yıllık süreç sonrası bir savaş planı hazırladılar. Şuanda planı uygulamak için orduyu geliştirdikleri söyleniyor.

Öğlen yemeğinde ben,junho,terra ve auro(kesinlikle terranın ısrarıyla katılmadı.) kumsalı aramak için sözleştik. Öğlen yemeğinde yemekhanenin orada bulusup yürümeye başladık. Yol en fazla 10 dakikaydı. Auro seslice homurdanırken junho "auro istersen dön, seni çekmek zorunda değiliz." dedi. Auro "tamam sustum" dedi. Kumsala vardığımızda Terra bağırarak kain'i aramaya başladı. Auro "böyle olmaz. Kumsal çok büyük ayrılarak arıyalım."dedi. Başımla onayladım. Hepimiz dağıldık. Kumsalda bir çok çiçek vardı. O an bir el ağzımı kapattığında hızla dirseği le arkadaki kişinin karın boşluğuna vurdum. Arkamı döndüğümdeyse acıyla kıvranan Rexi gördüm. Rex acıyla "naber kıvılcım." dedi. Kıvılcım, Rexin bana saçım nedeniyle taktığı lakaptı. Önüme dönüp yürümeye devam ederken rex huysuzca "Bi ozur fena olmazdı ya" dedi. Ona dönmeden "sesini kesse biraz" dedim. O sırada büyük bir çığlık koptu. Junhonun çığlığı. Hızla koşmaya başladım. Junhonun yanına gittiğimde yoko ona sarılmış ve sakinleştirmeye çalışıyordu. Terra ve auro da geldiğinde yoko un arkasındaki görsel içler acısıydı. Kain ve 2 oğlan kanlar içinde yatıyordu. Kainin karnı yarılmıştı ve kan fışkırıyordu. Diğer çocuklardan sarışın olanın kafası yarılmış kanama durmuştu ama ölmüştü. Diğer çocuğunsa kolu ve bacakları bedenden ayrılmıştı. Junho ağlamaya devamederken Terra da yere çöküp ağlamaya başladı. Ben ve aura ise cesetleri inceliyorduk. Yoko junho ya dönüp "kan seni tutuyor o zaman niye bakıyorsun" dedi. Junho ağlayarak "sanki isteyerek baktım." diye bağırdı. Yoko sessizce sırtını sıvalamaya devam etti. Rex "ölmüşler" dedi. Auro sinirle "yemin et. Hiç bilmiyorduk sağol Rex" dediğinde ikisinin arasına girip "ölmemiş öldürülmüşler" dedim. Auro sinirle güldü "herhalde" dedi. Sonra Rex e dönüp "bari yetkilileri çagırıp bir işe yara" dediğnde rex fırladı. On dakika sonra yetkililer gelip cesetleri götürdüler. Müdür Bay Clinea nın yanına gidip olanları anlattıktan sonra müdüre auro dan soru geldi "peki onlar şu özel kişilerdense" dedi. Müdür "öyle olsa iç güdüleri onları korurdu." dedi. Ardından bizi yataklara gönderdi. Uzun günün ardından uyudum..

     

                     BÖLÜM SONUU

OH SUKUR BİTTİ VE ZIBARCAM ŞÜKÜR VALLA SUKUR. BU ARADA DİĞER BOLUM YOKONUN ANLATIMIYLA VE SIRA ATKIM YAZICAK. BİDE DİĞER BÖLÜMDE HARİTA GELEBİLİR YANİ HİKAYENİN OLAY ÖRGÜSÜNDEKİ YERİN. OKUDUĞUN İÇİN SAGOL.

💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖

1000incikelime

Meteorun EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin