17: opustuk.

134 22 24
                                    


+++


"Gönül işleri be Hyunjin. Gönül işleri."

Jisung'un lafıyla Minho ve tayfası kıpırdandı yerinde. Gönül işleri demişti Jisung. Anlayamadı bizim üçlü. Minho Jisung'u üzecek bir şey mi yapmıştı?

Seungmin kendine has yeteneğiyle kimseye çaktırmadan "Bir şey mi yaptın çocuğa niye üzgün bu bak gönül işi diyor hem?" demişti Minho'ya bakışlarıyla. Minho ise sadece "Bilmiyorum." diyebilmişti cevap olarak.

Arkadaşlarının sessiz diyaloğunu yakalayan Hyunjin ise onlar adına sormuştu sorusunu.

"Oo gönül işi demek. Kimmiş o şanslı kişi Jisung?"

Jisung ne diyeceğini bilemez şekilde elindeki şişeye bakıyordu. Ağzını arıyor olduklarının farkındaydı ve Minho'nun kendisinden hoşlandığından emin olana kadar herhangi bir şeyi açık etmek istemiyordu.

Bir anlığına Minho'nun kendisinden hoşlanmıyor olma ihtimali aklına geldi. Canı sıkıldı Jisung'un. Changbin'in dediği gibi acele mi ediyordu? Minho'dan bir adım beklerken aslında kendini mi kandırıyordu?

Ne vardı açık açık söyleseydi ne hissettiğini şu Minho.

Daha da asıldı suratı.

"Boşver Hyunjin."

Seungmin'in bakışları Hyunjin'i buldu. "Gerizekalı sence kimden hoşlandığını söyleyebilse bu durumda mı olurduk?" dedi bakışlarıyla.

Şansını bir defa daha denedi Hyunjin.

"Tamam canım söylemene gerek yok." dedi.
"..baya üzgünsün de bir şey mi oldu diye merak ettim sadece."

"Olmadı bir şey. Takılmayın siz bana." dedi Jisung. Çok istese de Minho'yla ilgili herhangi bir ima yapmamalıydı çünkü bir şeyler anlaşılacaksa bile ne yeri ne de zamanıydı bunun.

Yaklaşık bir saat önce yaptığı alelade ve gıyabında itirafın da ne yeri ne zamanıydı gerçi, ondandı ya zaten yakalanışı ve ağzının aranışı. Haberi yoktu Jisung'un, karşısındaki çocukların neler bildiği hakkında.

Konu teknik açıdan kapatılmış da olsa masadaki garip sessizlik hala yerli yerindeydi bu da meselenin çözülmemiş olduğunun en yüksek sesle habercisiydi. Minho da bu yüzden sevdiği çocuk gibi tek kelime etmiyordu.

Neyseki Seungmin bu garip ve hafif gerici sessizliği bozmuştu.

"Bu beypazarı mıdır nedir iyiymiş ya arada içmeli bundan."

Seungmin'in başarılı konu değiştirme girişimini Hyunjin desteklemişti.

"Sevdin mi cidden?"

Kafa salladı Seungmin, sodasından bir yudum daha alırken.

"Sen sevmedin mi?"

"Yani bomboş bir tadı var, ayrıca saçma bir acılığı da var. Sevemedim."

"Tadı için içiyorsan meyvelilerinden alacaksın." dedi Changbin.
".. sade sodanın vasfı kafa dağıtmak daha çok."

"Ya da çok yersen mideni falan rahatlatmak için." dedi Felix. Çıtı pıtı görünüşünün aksine hiç sızlanmadan severek içiyordu sodasını. Şaşırdı Hyunjin.

"Daha çok fonksiyonel yani?"

"Aynen."

"Anladım." dedi Hyunjin
".. meyveli deneyeyim bir dahakine o zaman."

içme şu zıkkımı  // hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin