4. bölüm

37 13 47
                                    

Uzun süre sonra tekrardan yeni bir bölümle sizlerleyiim, oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Uzun süre sonra tekrardan yeni bir bölümle sizlerleyiim, oy verip yorum yapmayı unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oysa ki, küçükken herşey daha güzel, daha saf ve temizdi...

🩵🩵🩵

Yazarın anlatımı ile:

"Babaaa" diye babasına seslenen minik Esila'nın ağlayış sesi bu sefer evi neşelendirmemişti. Babasının değimi ile evin neşesi idi küçük kız, ağlamasına asla dayanamazdı.

"Babaa" diye ağlamaya devam eden kızının sesini duyan Mustafa koşarak bahçeye çıktı.

Hemen kızının yanına gidip eğilerek bir dizini yere koyup Esila'yı dizine oturttu.

"Tamam, tamam neşe'm geçti buradayım babam ağlama ama dayanamıyorum ki ben senin en ufak üzüntüne bile."

Babasını görünce daha çok ağlamak tuttu küçük kızı, babasının yanında istediği gibi ağlardı. Babası ne dese de fayda etmedi.

"Ama güzel kızım ağlama, ölürüm sana. Küçük bir yara sadece babam ağlama."

Burnunu çekerek babasına biraz daha sokuldu Esila. "Baba bak ayağım uf olmuş." Dudağını büzerek konuşmasının karşısında babası dayanamadı.

Mustafa da kızını taklit ederek o da dudaklarını büzdü kızı gibi, biraz da olsa moralini düzeltmek için. Dayanamıyordu kızının en ufak acısına, ağlamasına.

"Kıyamam ben neşem'e neresi uf olmuş babam öpeyim geçsin hemen, hiç uf olmasın benim güzel kızım. Yanmasın canı yoksa babası dayanamaz ki, babasının da canı yanar."

Esila babasının dediğini yaparak kanayan bacağını gösterdi babasına. Mustafa hemen kızının yaralanan bacağını öptü. Kan akıyordu ama umursamadı akan kanı her zamanki gibi kızının yarasından öptü. Sonra kucağına alarak içeri geçti Esila ile.

Esila'yı koltuğa bıraktıktan sonra "Sen burada oturan birtanem, baba hemen pansuman için gerekli olan malzemeleri alıp gelsin tamam mı?" Diyerek kızının eline meyve suyu verdi.

"Timam babiş." Dedi Esila burnunu çekip babasına şirinlik yaparak.

Mustafa küçük kızına gülümseyip burnundan öperek lavaboya pansuman malzemelerini almaya gitti.

Babasının onunla böyle her seferinde ilgilenmesinden zevk alırdı küçük kız. Her kız gibi babasına aşık bir kızdı ve tabi babası da ondan geri kalmıyordu kızına aşık bir baba idi.

Bazen annesinden bile kıskanırdı babasını Esila. Baba kız ilişkileri dillere destandı. Esila bugün düştü babası koştu kızına kanayan yarasından öptü acısını geçirmek ister gibi ve bu hep böyleydi ne zaman kızının canı yansa yetişirdi Mustafa. Bazı babalar gibi kızına yara olmayı değil de, kızının yara bandı olmayı seçmişti Mustafa.

"Hoop baba geldi, gel bakalım kucağıma neşe'm otur rahat rahat." Kızını kucağına oturttuktan sonra pansuman malzemelerini alıp kızının bacağının yaralanan kısmına pansuman yapmaya başladı. Baş parmağı ile küçük yaranın etrafını okşuyordu kızının canını yakmamak adına.

Yara küçük olsa bile kızının canını yaktığı için canını sıkıyordu Mustafa'nın.

"Babam bacağına bir bez koyacam birazcık canın yanacak ama hemen geçecek tamam mı?"

Babası'nın sakin çıkan sesine karşılık uslu uslu başını salladı Esila.

Gazlı bezi yavaş yavaş kızının dizine değdirdiğinde aynı zamanda kızının alnına minik öpücükler konduruyordu canı yanmasın diye.

"Ah!"

"Tamam, tamam geçti güzelim bak bitti bile şşt."

Üstü resimlerle süslü olan yara bantlarından birisini de kızının dizine yapıştırarak işini bitirmişti.

"Aaa" diyerek bacağındaki yara bandına bakıp, burnunu çekerek kıkırdadı küçük kız. Acısını unutmuştu bile. Babası ne yapacağını iyi bilirdi hep.

"Baba baak yara bandım çok tatlıı." Diyip bağırarak gülen kızının neşeli sesine karşı koca bir kahkaha attı Mustafa.

"Oy oy benim kızımın yara bandı ne güzelmiş öyle ya. Yara bandınızı bana verir misiniz küçük hanım?"

Küçük kız yüzünü ekşiterek baktı babasına. "Baba yaa, benim yara bandım o. Hem kız için sana erkek için olanını alırız."

Küçük kızının neşeli haline dönmesine karşılık yine bir kahkaha attı Mustafa. "Eh iyi bari, bana erkek için olanını alırız güzel kızım, yeterki sen hep böyle neşeli ol. Gözünden bir damla yaş akmasın."

Babasına bakıp gülümsedi Esila esnemeye başlıyordu, uykusu gelmişti artık.

Esniyerek konuşmaya başladı. "Baba bana hep söylediğin şarkıyı söyler misin yine?"

Mustafa kızının tatlı sesine karşı yine dayanamamıştı, hiç bir zaman dayanamazdı ki zaten.

"Tabi söylerim babam, yeter ki sen iste."

Kızını dizine yatırarak kızının kendisinden duymayı en sevdiği şarkıyı mırıldanmaya başladı Mustafa.

Güzel kızım diğer yarım
Gel ansızın geçer sızım
Yürek sazım çalar durur
Dudaklarımda şarkısın

Bakışların ateş gibi
Alev alev yanar canım
Kaçışlarında kışları
Yaşar durur bu sol yanım...

O gün baba kız birlikte birbirine sarılarak koltukta uyuyakalmıştı.

Eveet yeni bölüm sizlerle, kısa bölüm oldu biliyorum ama bu bölüm böyle olmalı idi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eveet yeni bölüm sizlerle, kısa bölüm oldu biliyorum ama bu bölüm böyle olmalı idi.

Bölüm hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Mustafa'nın babalığına ne demeli peki? 🥹

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BELKİ ÜSTÜMÜZDEN BİR KUŞ GEÇERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin