2

22 1 0
                                    

🌻

Hüsrev ailesinin evinde tatlı bir telaş vardı bugün. Evin büyük kızı Esma bir kaç gün kalmak için gelecekti. Kimse birbirine söylemese de herkes onun minik kızı Elif de geleceği için daha bir heyecanla bekliyorlardı. Peyami adını aldığı dedesinin istediği gazeteyi getirdiğinde annesi yemekler için mutfakta oradan oraya koşuşturuyordu.

- Leyla, gel şu çorbayı karıştır da dibi tutmasın!

Evin kıymetli ve yasaklı bölgesi olan misafir odasından elindeki toz bezi ile çıkan evin küçük kızı isyan bayraklarını çekmişti bile.

- Farkında mısınız bilmiyorum ama ben de yeni geldim. Vizeler başlamadan da döneceğim.

Daha dönemin başlamasına çok vardı birazcık abartıyordu.

Leyla şehir dışında tıp fakültesi öğrencisiydi. Babasının tutunduğu tek dalıydı. Büyük kızı küçük yaşta aşık olup okumak yerine evlenmiş Peyami çalışmadığı için imtihana dahi girmemişti.

Peyami dede bıyık altından onun bu haline gülerken dirseği ile Peyami'yi dürttü.

- Bak bak, kıskandı.

Babaannesi vefat edeli çok olmuştu. Yıllardır en büyük oğlu Rüstem'in yanında kaldığı için en büyük eğlencesi de evdekilerle uğraşmaktı. Peyami gülümsedi ve dedesinin oyununu devam ettirdi keyifle.

- Kıskanmasın da ne yapsın zavallı. Zaten yılda bir iki kez zor geliyor, gelir gelmez de Elif hanım için hazırlık yapıyor.

- Leyla!

Leyla annesinin yanına ilerlemeden hemen önce elindeki toz bezini Peyami'ye fırlatmış kötü kötü bakmayı da unutmamıştı. Dede torun kıkır kıkır gülerken elindeki poşetler ile içeri giren Rüstem bey savundu küçük kızını.

- Uğraşmayın Leyla'm ile.

Annesinin adı olduğundan ona böyle seslenirdi her seferinde. Leyla beklediği desteği almanın getirdi güven ile seslendi mutfaktan.

- Konuş baba, konuş! Senden başka seven yok beni bu evde!

Peyami'nin ağzından kaçan kıkırtı ile Leyla homurdanırken babası poşetleri bırakıp kızının saçlarını okşadı.

- Bakma sen onlara, onlar seni kıskanıyorlar.

Peyami buna bozulurken dedesi gururla göğsünü gerdi.

- O beni kıskansın canım! Ben ki koskoca Peyami binbaşıyım!

Neslihan hanım poşetleri açtığında gülümsedi sessizce. Ardından o telaşın içinde dahi ihmal etmediği kayınbabasının çayını yanına bıraktı.

- Buyur baba.

Rüstem bey babasının yanına otururken tebessüm etti.

- Çocuk o baba..

- Çocukmuş, peh! Anan onun yaşındayken Gülfem dizinin dibinde sen de kucağındaydın.

24 yaşında da olsa evlattı işte, büyümüyordu ki kız çocukları babalarının gözünde. Esma'nın anne olması bile Rüstem'in saçlarını taradığı kızı olduğu gerçeğini değiştirmezdi.

Gözleri Peyami'ye iliştiğinde duraksadı.

- Peyami?

Peyami yakalanmanın getirdiği telaş ile doğruldu yerinde hafifçe.

- Efendim baba?

- Sen buradaysan pastanede kim var oğlum?

Peyami ayaklanıp ilerledi kapıya. Bir yandan da kendini savunuyordu.

GÜNEBAKANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin