Jk"ya öpüştük ne demek hani bunun sevgilisi vardı nasıl öper seni?!"
Çocukların yanına gitmiş olanları anlatmıştım herkes gülerek bana bakiyorken birden Jungkook hyung'un bagirmasiyla dürüst olalım herkes şaşkına dönmüştü. Neden bu kadar yükseldiğini anlamıyordum.
"Hyung o beni opmedi ben onu öptüm..."
"Ne! Bu daha kötü sersem sevgilisi olduğunu biliyorsun hatta kızdan nefret ediyorsun bu yaptığın ne şimdi ha?!"
Jin"jungoo bağırma artık."
Jk"ya sen bir karışma hyung. Her seferinde aynısı seni her korumaya çalıştığımda hatalar yapıyor, emeğimi piç ediyorsun. Ne istiyorsun ha?!"
Tae"Jungkook sen ne dediğinin farkındamisin? Onu uzuyorsun hemde yapmadığı şeyler için gereksiz yere yükselip insanlara satasiyorsun namjoonda haklı olarak senin adına özür diliyor,ne yapmasını bekliyorsun o olmasa bu okulda barinamazdin."
Jungkook sinirle solumaya devam ederken gözlerini benden ayırmadığına yemin bile edebilirim neden böyle yapıyordu,sadece o zarar görmesin diye arkasından insanlardan özür diledim diye miydi bunlar gözümden akan yaşlara engel olamadım Jimin hyung yanıma geldiğinde kafamı göğsüne yasladı.
Jhope"bir süre yakınlarında dolanma Jungkook."
Jk"ah!"
Arkasını dönüp hızlı adımlarla okulun önüne doğru yürüdü. Hepsi başıma toplandığında Jin hyung konuştu.
"Joon sıkıntı etme ben onunla konuşur aranızı düzeltirim."
"İstemiyorum hyung hakkımda böyle düşünüyorsa benden uzak dursun."
Ayağa kalkıp okula doğru ilerlediğimde hepsi orda kalmıştı yalnız kalmak istediğimi biliyorlardı.
...
Sınıfa çıkıp çantamı topladım çantamı sırtıma takıp Jin hyung'un odasına doğru yürüdüm. İçeri girip ona baktığımda yanıma geldi ellerini yanaklarıma koyup okşadı.
"Joon seni anlıyorum ve yaptığın şeyi asla yargılanıyorum sakın, sakın böyle düşünme tamam mı? Aksine buna en çok ben sevindim."
Ufakça güldüğünde bende gülümseme me engel olamadım.
"Hadi şimdi git biraz kafanı topla merak etme yok yazilmiycaksın."
"Teşekkürler hyung."
Yanağımı okşayıp bana sarıldı. Bende ona sıkıca sarıldım. Okulun çalan ziliyle ayrıldık.
"Hadi bakalım görüşürüz.."
"Görüşürüz hyung."
Odadan çıkıp çıkışa kadar bir kaç arkadaşıma selam verip okuldan çıktım.
"JOON!"
Bay Yoon muydu o? Yavaşça arkamı döndüğümde koşarak peşimden geliyordu. Hızla yanıma vardığında konuştu.
"Nereye gidiyorsun sen?"
"Ya sanane neden merak ediyorsun ki git de o kız arkadaşına nasıl yalanlar söyleyeceğini düşün "onu benimle aldatmissinya" defolun gidin bay Yoon."
Hızla yürümeye başladığında arkamdan geliyordu.
"Dursana sen!"
Kolumdan tutup kendine çevirdi.
"Ne istiyorsun ne?"
Etrafına baktı.
"Burda konuşamayız yürü."
"Ya bıraksana!"
Kolumdan çeliştirmeye devam ederken en sonunda bırakmıştı ama bu seferde sıkıca elimi tutuyordu. Uzun bir süre yürüdükten sonra gerçektende kimsenin olmadığı inşaat tarzı bir yerdeydik.
"Burası neresi?"
"Boşver şimdi neresi,derdin ne senin?"
"Benim derdimmi?! Sadece benim derdim mi? Aksine benim hiçte sikimde değil!"
"Düzgün konuş."
"Yaa naparsın ya ha? Sen niye böylesin? Hep bir ego hep bir hava ya daha tanışalı kaç gün oldu hala üstten üstten bakıyorsun bana!"
Yavaşça yanına yaklaştım yüzlerimiz yaklaştığında yutkundum.
"Siktir git o kız arkadaşının yanına ve bir daha benimle konuşma bay yoon!"
Ellerini birden belimi sarıp kendine çektiğinde şaşkınca yüzüne bakakalmıştım
....
O güzel yüz ifadesiyle kollarımın arasındaydı şimdi. Tanrı şahidim olsun ki bu çocuktan ilk günden beri deli gibi hoşlanıyorum. Bu sabah yaşananlardan sonra kafamı toplayamamıstım bile deli gibi yejiyi kıskanıyordu. Her fırsatta onunla ilgili laf sokuyordu. Ne istiyordu? Kalçalarından tutup bacaklarını belime sarmasini sağladım. Bu sayede yüzlerimiz esitlenmisti. Gözlerim dolgun dudaklarına ilişti. Yavaşça dudaklarına yaklaşırken oda bana doğru geliyordu. Tam dudaklarımız birleştiği sırada birden kendini kucağımda attı.
"Ne yapıyorsun sen ha?!"
Tanrım bunları dinleyemem, kolundan tutup hızla kendime çektim konuşmasına izin vermeden dudaklarımızı birleştirdim. Dudaklarını öpmeye başladığımda ellerini omuzlarıma koydu ve parmak uçlarına yükseldi. Bu haline gülümsedim gulumsememi umursamadan dudaklarımı öpmeye ve yalamaya devam etti.
"Hyung...."
Ellerimi kalçalarına koydugumda yumuşak olmayacak şekilde sıktım. Bu hareketimle sertçe inledi. Dudaklarımızı ayırdığımda dağılmış saçlarına ve şişmiş dudaklarına baktım bu çocuk harika görünüyordu Ellerim hala belinde duruyordu onunkilerde omuzumda.
"Gidelim burdan."
"Tamam,tamam gidelim."
Birlikte geldiğimiz yolu yavaşça geri yürürken sanki dakikalar önce öpüsmemisiz gibi rahatça sohbet ediyorduk gecenki olay hakkında konuşmuştuk. Eve gitmek istediğinde yolumuzu evlerine çevirdik. Büyük bir malikanenin önünde durduğumuzda şaşkınlıkla ona baktım.
"Burdami oturuyorsunuz?"
"Evet? Neden?"
"Hiç..."
"Şey... Görüşürüz o zaman hyung."
"Görüşürüz güzel öğrencim."
Parmak uçlarına çıkarak yanağıma bir öpücük bıraktı koşarak evine girdiğinde gülmeden edemedim okula dönsem ve en kısa sürede yeji ile konuşsam çok iyi olacaktı..
____________________&________________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
