Bileklik

Gökyüzü

  Herkesin sandığının aksine reflekslerim iyi değildi. Ailem bu nedenle daha çok hıza ağırlık verseler de bir işime yaramamıştı. 3 yıl önceki doğum günüm de abim bunu geliştireceğine söz verse de geliştiremeden gitmişti.

Berkay sırtını yatağa verip tavana bakmaya başladığında ancak durumu fark edebilmiştim. Aniden yüzüne yumruğumu geçirince ben bile afallamıştım.

  Yataktan kalkarak odadan çıktım.  Evet tek kelime etmeden bunu yaptım.

                    3. Kişi anlatımıyla
            3 gün sonra

    Yine Özgür hoca tarafından bahçede toplanmıştı herkes. Genç oğlan etrafa bakınmaktan odaklanamayarak sayı kaybettiğini gözünden kaçırmayan Özgür hoca ne olduğuna anlam verebilmek için Genç oğlanın yanına giderek dövüştüğü oğlanın yerıne geçti.

   Berkay tekrar etrafa bakarak ağzının içinde birkaç şey yuvarlayarak hocaya döndü. Özgür hoca sakince pozisyon aldı. '' Bu gün Sare yok onun yerine benimle dövüşsen daha iyi olur ne dersin Berkay? ''

  Tekrar gözlerini etrafta gezdiren Berkay kafasını sallayarak pozisyon aldı. Odaklanmaya çalışsa da her yeni gelen kişiye bakıyordu. Açık alanda oldukları için etrafta dolaşan kişilere de dikkatle bakıyor olması onun için kesinlikle iyi değildi.

  Özgür Hoca Berkay'dan ilk atağı beklemesine rağmen gelmemesiyle sert bir atakta bulundu. Genç oğlanın burnuna gelecek olan yumruk son anda eğilmesiyle havada savruldu. Berkay Özgür Hocanın karnına tekmesini geçirmek için ayağımı kaldırdığında Özgür hoca genç oğlanın ayağımı tutarak yere düşmesine neden oldu.

  '' Bu gün çok dalgınsın Berkay kendine dikkat et. ''  Gökyüzüne doğru bakışlarını çeviren genç yaşadıklarını düşünmeye başladı. Nasıl bir anda Poyraz'la yolları kesişmiş bu işin içine girmişti anlamak için saatlerce gökyüzünü incelemişti.

  Berkay artık bu işi alışkanlık haline getirmişti. Ne zaman üzülse, düşünmeye ihtiyacı olsa, ne yapacağını bilemez hale gelse ilk gökyüzüne bakardı. Bunu ona annesi öğretmişti. İki kişi hariç kimse bunu bilmiyordu. O iki kişiden biri annesi diğeri ise Poyraz'dı. Poyraz dikkatli biriydi. O zamanlar negatif duyguları daha çok olduğu için sürekli gökyüzünü inceleyen genç gözünden kaçmamış ve bunu sormuştu.

Bildiği kadarıyla o zamandan sonra kendine bu konuda eşlik eden tek kişi olmuştu.

  Genç kız tekrar gözünün önüne geldi gökyüzüne baktığını hayal ettiği anda yüzü buruştu. Onun üzülmesini hiçbir zaman istemezdi. Bakıcaksa mutlu olduğu için bakmalıydı gökyüzüne.

  Genç oğlanı yattığı yerden birisi ayağıyla dürttü. "Ben yokken iyi yatıyorsun bakıyorum da."

   Sesin sahibinin lafıyla o tarafa döndü. Genç kızı baştan aşağı inceledi. Çok nadir gösterdiği gülümsemesiyle gülümsüyor eşofmanının cebinden çıkardığı elinin bileğindeki bilekliği gösteriyordu.

   ''Sen gelir miydin ya?'' kolumu ısırdıktan sonra tekrar koluma baktım. ''Saat eti çeyrek geçiyor canım benim. Saat ette ders bitiyor. Geç kaldın.'' Yorgunca gülümsedi. ''Tıpışla derse gircez''

kısa geldi ama bekletmek istemedim pardon bir sonraki bölüm biraz daha uzun ve yakın zamanda gelcek...