27. Bölüm

105 5 10
                                    

: There Is a Light That Never Goes Out - The Smiths

Tiyatronun ertesi günü

Günaydınlar ahali! En az dün kadar heyecanlı bir sabaha hoşgeldiniz. Dumbledore dün sonuçlar hakkında hiçbir şey söylemedi ama Fred ve George'un ajanlığı sayesinde bugün Büyük Salon'da açıklanacağını öğrendik.

Yataktan kalkıp Hermione'yi uyandırdım. İnsanlar beni kaldırırken binbir türlü zorluk çeker fakat ben insanları kaldırırken hemen kalkıyorlar. Sorun gerçekten bende...

Hızlıca hazırlanıp odadan çıktık. Büyük Salon'a gelene kadar birbirimize heyecanımızdan, kimin 1. olabileceği hakkındaki tahminlerimizden bahsettik. Aslında pek belli etmedim ama bence 1. ben ve Draco. Çünkü gözlemlerime göre en iyi biz oynadık ehehe.

Büyük Salon'un büyük kapısından içeri girdik. Zaten direkt bizim masada bizimkileri gördük. Yanlarına gidip oturduk.

Harry: Merlin! Daha önce hiç bu kadar heyecanlanmamıştım.

Arkadan Lavender Brown atladı hemen.

Lavender: Nereden biliyorsunuzki? Belki bugün açıklanmayacak? Bu kadar heyecanlanmanız anormal.

Hep birlikte birbirimize bakıp sırıttık. Fred ve George göz kırptı.

Ron: Tahmin.

Lavender meraklı gözlerle baktı ve geri önüne döndü.

Hermione: Kötü mü oynadım ben ya?

Alice: Merlin... Bu kaçıncı Herm?

Harry: Dünden beri 1000 kere bunu söyledin ve bizde sana 1000 kere "Hayır, çok güzel oynadın." Dedik. Hermione, lütfen kaygılanmayı bırak artık.

Ron: Hem kötü oynamış olan biri varsa o benimdir.

Hermione Ron'un koluna vurarak konuştu.

Hermione: Saçmalama. Sen çok güzel oynadın ama ben role pek giremedim.

Alice: Hayatımda bu kadar Juliet rolüne giren biri görmemiştim.

Hermione: Yalan söyleme.

Alice: Peki... Ben pes ediyorum çünkü ne söylersem söyleyeyim anlamıyorsun.

Dumbledore: Hogwarts'ta geçirdiğiniz en heyecanlı günlerden biri olduğunu düşünüyorsanız, yanılmıyorsunuz.

Dumbledore'un ilk defa dikkatleri çekmek için konuşmaya bu şekilde başlaması garipti.

Dumbledore: Bizde sizi çok bekletmeyeceğiz. Şimdi, öncelikle beni dinleyin lütfen. Bu süreçle ilgili birkaç şey açıklamak istiyorum: Çok çalıştınız, beni ve jurileri memnun etmek için, biliyorum. Zaten tiyatroyu oynayışınızdan belliydi. Hepinize bu kadar emek verdiğiniz için teşekkür ederim.

Arada Draco'ya baktım. O da heyecanlu bir şekilde dinliyordu Dumbledore'u. Benimde heyecanım gittikçe dahada artıyordu.

Dumbledore: Zaten neredeyse hiçbirinizin tiyatroyu oynayışında aşırı bir fark yoktu. Yinede bir 1. çift seçmek zorundaydık.

Sanırım sonuca yaklaşıyoruz...

Dumbeldore: Şimdi 1. yi söyleyeceğim. Öhm, pardon, birincilerimizi.

Bu da ne demek oluyor? "Birincilerimizi" ne demek? Yoksa...

Herkes şaşkınlıkla bakarken Dumbledore konuşmasına devam etti.

Dumbledore: Beklememiş olabilirsiniz ama, biz bir tane 1. seçemedik. Karar veremediğimiz için, 2 tane 1. çiftimiz var!

Ne...

𝐅𝐨𝐫 𝐚 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐆𝐢𝐫𝐥 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin