Suga evden çıktıktan sonra yu-jun jimini çağırdı. Jimin korkudan uyuyamamıştı ve babasının yanına gelmişti.
"Efendim baba"
"Gel buraya, kucağıma oğlum"
Jimin şaşırmıştı. Nasıl bi kişi 360 derece değişebilir diye düşünüyordu.
Jimin yu-junun yanına oturdu. Annesi ji-yoo da jiminin öbür yanına oturdu. İlk başta babası sonra annesi özür diledi.
"Özür dilerim oğlum, seni anlamaya çalışmadığım için özür dilerim"
"Özür dilerim bebeğim. Lütfen bizi affet"
Jimin neredeyse şaşkınlıktan kriz geçirecekti.
"N-ne oldu an-anlamadım"
"Oğlum korkma, biz seni seviyoruz ama sevgimizi gösteremedik sana. Annende bende çok üzgünüz. Bugün dün gelen hocanın evine gidebilirsin, bugün seni istedi. O seni alacakmış"
"S-sen ciddi misin baba "
"Tabi ciddiyim oğlum, hadi kalk okula hazırlan, okuldan geri kalmak istemezsin değil mi"
Jimin şok üstüne şok oluyordu.
"Tamam baba, ben gideyim hazırlanayım"
Jimin yavaşça odasına doğru ilerlerken düşüncelere dalmıştı ve ayağı takılıp yere düştü.
Normalde ailesi, az dikkatli olsana sakar mısın, sakat mısın. Seni doğuracağıms taş doğursaydım gibi sözlerle linçlerlerdi. Jimin de kendini bu sözlere tam hazırlamıştı ki annesi "oğlum iyi misin, bir yerin ağırdımı" dedi.
Jimin kendini artık kesinlikle rüyada sanıyordu. Kendine cimcik attı, ama annesi halen yanındaydı. Kendine tokat attı ve halen annesi yanındaydı hatta bu kez babasıda gelmişti. Babası jimine "oğlum biliyorum, şuana kadar sana çok kötü davrandık ama artık eski ailen yok. Sana daha nazik davranacaz. Kendini tokatlamayı bırak canım. " diyordu. Jimin mutluluktan ağlamıştı. Ve anne ve babasına sarıldı birden. Annesi jimini bi süre sonra bırakarak "hadi bebeğim okula geç kalacaksın, git hazırlan eğer bi yerin ağırmıyorsa. " dedi.
"Tamam anne, b-ben gidiyorum "
Jimin odasına geçip hazırlandı ve annesi ile babası birbirlerine üzgünce bakıyorlardı.
"Yu-jun"
"Efendim"
"Biz bu çocuğa hiç iyi bakmamışız. Sevgimi göstereyim dedim irkildi. Çok kötü davrandık. Nasıl affettirecez kendimizi"
"Bilmiyorum hayatım ama alışır umarım"
"Umarım"
Jimin odasından çıktı ve "ben gidiyorum, görüşürüz " dedi. Tam çıkacakken ji-yoo jimine "anneyi öpmeden mi gidiyorsun meleğim" dedi.
Jimin iyice şaşırdı çünkü annesini en son ilk okulda uyandırırken öpmüştü ve o gün de öptüğü için yine dayak yemişti.
"Yok anne ben öpmeden de giderim"
Dedi ve çıktı. Ji-yoo biraz üzülmüştü ama şimdiye kadar jimin ondan kat ve kat daha fazla üzülmüştü. Jimine hak vermişti.
Jimin tam okul için yürümeye başlamıştı ki yanında bi araç durdu. Jimin o aracın içinde ona zorbalık yapan öğrenciler diye düşündü ama aracın içinde Suga vardı. Kornaya basıp camı açtı ve içeri geçmesini istedi.
Jimin biraz utangaç davranarak arka kapıyı açacakken Suga o kapıyı kilitledi ve "lütfen gel ve şöför koltuğunun yanında otur " dedi.
Jimin biraz duraksadı ve dediğini yaptı. Dün için çok teşekkür edecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
put at risk/#yoonmin#
Fanfictionsihir güçleri olan suga, bir dünyalıya aşık olur ve onu, sihir güçlerinden vaz geçecek kadar çok sever. vampir dünyasından gelen jungkook ve taehyung çifti suganın uyguladığı düzeni bozmaya çalışırlar. Ruhlar evreninden gelen seokjin ve namjoon çi...