sihir güçleri olan suga, bir dünyalıya aşık olur ve onu, sihir güçlerinden vaz geçecek kadar çok sever.
vampir dünyasından gelen jungkook ve taehyung çifti suganın uyguladığı düzeni bozmaya çalışırlar. Ruhlar evreninden gelen seokjin ve namjoon çi...
Babasınım bunu demesiyle beyninden vurulmuşa dönmüştü jimin.
"B-baba ben daha lise okuyorum! " jiminin sesi titriyordu. Bu duyduğu şey normal bişi değildi.
Eğer kendi evine geliyosa, gelen kişinin erkek olduğunu anlardı zaten. Anladıda. Bi erkekle evlendirilecekti.
"Oğlum hadi hadi, senin bu olayı sindirmeni bekleyemem. Gelecekler şimdi. " demişti babası ve kapı çalmıştı.
Babası hızla hazırlanıp, kravatını düzeltmeye annesi de elbisesini düzeltmeye başlamış, kısa sürede kapıyı açmak üzere kapıya ilerlemişlerdi. Annesi jimine "sana çok güzel bi takım aldık. Git onları giy ve mutfakta tüpte olan sönmüş kahveyi yanımıza getir " demişti.
Jimin itiraz edecekken babası tek bakışı ile susturmuştu.
Jimin boynu bükük odasına gitmiş ve ilk yataktakilerle bakışmıştı. Bi süre sonra ağlamaya başlamış ve ağlamayı kısa kesip giyinmişti. Sugayı çağırıp bu durumdan kurtarmasını aklından geçirmişti fakat ona yük olduğunu düşünüyordu. Onu çağırmak istemiyordu, rahatsızlık vermemek için. Onunda görevleri var, tek işi ben değilim diye düşünmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şöyle düşünün***
Mutfağa gidip hali hazırda olan kahveyi bardaklara zor doldurmuş tepsi ile elleri titrek şekilde odaya girmişti.
" oğlum da geldi" demişti babası.
Onu istemeye gelen lise1 de ki tacizcisiydi. Ailesine bişi diyememişti. Onu anlayan dinleyen kulak asan yoktu.
Jimin ilişki istemiyordu o zamanlarda , halen de istemiyordu fakat Minho buna zorlamıştı. Tehditte etmişti. O gün gece jimin eve geç geldiğinden, her yeri de mor olduğundan babası bağırıp çağırmıştı. Geç kaldığı için kızmıştı. Bedeninde ki izleri de görünce kavga ettiğini düşünüp bide dövmüştü. Dinlenilmeden dövülüyordu. Minho onu zorladığı o gün zor yürümüştü. Minho çok zorlamıştı jimini.
Minhoyu ona sırıtırken bulmuştu. Jimin minhoyu gördüğünde titremesi artmıştı. Kahveler taşmaya başlamıştı. İlk minhonun babasına sonra annesine sonrada minhoya verip anne ve babasına da vermişti.
Kendisi tepsiyi tutup duvara yaslanmıştı.
Babası "oğlum gelsene otur yanımızda " demişti. Hiç bi misafirde yanlarında durma hakkı yoktu jiminin fakat bu kez onun için gelmişlerdi. Hatta bi erkek.
Jimin ailesinin ortasına oturmuştu, minhonun ailesinin ortasına oturduğu gibi. Minho sırıtarak jimine bakmaya devam ederken jimin gözlerini kaçırıyordu.
Minhonun şimdi bi sevdiği vardı fakat jiminin vücudunu istiyordu.
"Gelme sebebimiz belli yujun bey, oğlunuzu oğlumuza almaya geldik. Kaçta anlaşalım" demişti minhonun babası.
