bu bölümü biraz uzun yapicam sıkılmayin diye koydum ve diger bölümlerde de şarkı olsun mu hemen sorayım.
Aoto
Gece üstümde hissettiğim ağırlık ile yavaşça gözlerimi araladım.
Bu sahne tanidik olabeler)
Ne! Kota az daha üstüme çıksaydın. Alla alla
"Of, Kota kalk üstümden pestilim çıktı burda" sesimden anlıyosa şuan gerçekten de uyumak istiyodum ve gittikçe sinirim bozuluyodu.
"Hmmm"
Evet Kota nın sesi de uykusunun bölündüğüne sinirli gibi (konusmadiki amk)
Kota uyurken resmen üstüme çıkmiw ve tüm ağırlığını üstüme bırakmış e ben napiuim simdi onun yarisi bile degilim.
Ellerimle onu sarstım
"Of Kota kalk" Kota yavaşça uzerimden kalkarken gözlerini ovuşturdu. Şu an etrafa attığı masum ve aptal bakislar o kadar tatliydikii. Offf elimde olsa yerim yani.
Yanıma uzandı ve uykulu sesi ile konuşmaya başladı " Uykumun icine ettin Aoto" gülerek karşılık verdim
"Sen beni uyuttun sanki" yerimde doğrulup çadırdan çıktım ,biraz temiz hava alsam iyi gelir sonuçta. Çadırdan biraz uzaklastim ve çimlere oturup serin havayı hissetmeye baktim. Yüzümde bisey hissetmem ile ellerimi hızla yüzüme götürdüm. Elime gelen şeyse , kağıt ne alaka simdi. Kendi kendime söylenerek kağıdı açıp ay ışığında ne olduğuna bakmaya çalıştım.
(Hava karanlik ama Aoto şahin gözleri ile okudu 💪💪)
Kağıttakileri okuyunca aklıma gelej şey ile hızla çadıra doğru gittim.
"Kota, bak bi" ses yok
"Kota, yaa" Alla Alla ,ses yok. Garip
Kota cevap vermeyince ona dogru baktım. Uyumuş olamazsin Kota.
Heh şükür uyumamis.
"Şuna bak, dışarda bi afiş buldum"
Üstünde Aranan Seri Katil yazan bi afişten ne bekliyom bilmiyom ama Kotayı korkutmak hoşuma gidiyo. Kotanın gözlerinde gözle görülür bi korku yakaladim kısa bi anlığına ,ama hemen sonra geri gitti ve dudakları yukari dogru kıvrıldi. Mal mal bisiye sırıtıyodu ama ne olduğunu anlamadım.
"Ne sırıtıyon. Aklına ne geldi kim bilir"
Yüzünü yana dogru çevirdi ve bana baktı sonra tekrar konusmaya başladı.
"Aoto aklımda küçük bi şaka fikri var, bana yardim edermisin" ben yattığım yerde doğrulup ona bakmaya devam ederken ondan beklenmicek kibarlıkta ekledi.
"Lütfen lütfen lütfen, lütfeeennnn"
Oy seni yerim ya sen lütfen dermiydin. Heyecanlanma Aoto , heyecanlanırsan hemen kabul edebilirsin. Bunu yapmadan onu az süründürmen gerek sonuçta.
Derin bi iç cektikten sonrw tekrardan ona doğru döndüm.
"Pekii, neymis bu küçük şakan"
Cevabım üzerine sırıtarak anlatmaya başladı.Erika
Gözlerimi çadırın dışındaki gölgeye dikmis öylece oturuyodum çadırın içinde. Bu şeyin ne olduğunu bilmiyorum ama yaklaşık yarım saattir çadırın yakınlarında dolanıyodu. Ben öylece gölgeyi izlerken gölge eğildi ve- çadıra mı giriyo o! Birkaç saniye sonra gölge tekrardan görüş alanıma girdi. Ama o kim?
Hızla doğruldum ve elimi çadırın fermuarına götürdüm. Tam o sırada bisey dikkatimi çekti
Ellerim mi titriyo benim? Korkuyomuyum?
Yook, ben korkmam. Bundan mı korkucam.
Hıh.
Hızla fermuarı açıp kafamı çadırın dışına çıkardım. Ama bununla birlikte karşı çadırdan aynı benim gibi kafasını çıkarmış ve gölgemsi yaratığı izleyen Ryuujinin de bana bakması bir oldu. Ama bu çok kısa sürdü çünkü ikimizde aynı anda başımızı gölgeye çevirdik.
Ne! Aoto ,dur bi dakika.
Gölgemsi sey Aoto yu kucağina almis
(Daha cok sürüklüyo gibi ama)
Ne yani simdi Aotoyu kacuriyo mu bu pic.
(artik gölge dememe gerek yok heralde insan olduğunu anladuk)
Kim olduğu belirsiz insan ağaçların arasına girer girmez çadırdan çıktım ,ve tabiki Ryuuji de çıkmıştı. Sonuçta böyle biseye göz yumamazdik.Ryuuji ve Erika uzun bi süre Aoto yu kaçıran kisiyi takip eder ama farkedilirler ve kaçarlar. Karanlık olduğu icin nereye gittiklerini göremezler ve kamp alanını bulamazlar. Gece önünden geçtikleri bi mağarada kalmaya karar verirler kalanı onlardan okuyun💋
Erika
Yattığım yerdeki çakıl taşları yüzünden acı içinde kalktım ve bu dakika da bilmem kaçıncı kez söylendim.
"Sırtım delik deşik oldu ,off bu yer hiç rahat değil"
Sesim beklediğimden de sinirliydi ama Ryuuji ve benim aksime sakince konusmaya basladi.
"Yerler her ne kadar rahat olmasa da geceyi burda gecirmemiz gerekiyo ,Erika bu gecelik dayanamaz mısın"
Derin bi iç çektim ve tekrardan yere uzandım. Tam o sırada rüzgar esmeye başladı , rüzgarın serinletici etkisi vücudumu titretirken kollarımı birbirine doladım ve ısınmaya çalıştım. Gözlerim yavaşça kapanırken burnuma gelen FERAHLATICI ERKEK PARFÜMÜ kokusu benj daha da mayistirirken ısınmamı sağlayan sıcacık kollar hissettim belimde.
Gerisi yok çünkü gecenin geru kalanını hatırlamıyorum bile deliksiz bir uyku çekmişim. Bu soğuğa rağmen!tabi ultra rahat yerlerimizi de unutmayalım.•••Sabah•••
Küçük bi hatırlatma Shou Ouzou ile Tagi de Ryuuji ile kalıyordu.Tagi
Ellerimle daha açmadığım gözlerimi ovuşturup Ryuuji yi uyandırmak icin elimle yan tarafı yokladım. Ama hissedemedigim bisey ile gözlerimi açıp sağıma baktım. Ryuuji yoktu , büyük ihtimalle kalkmıştı çünkü Ryuuji her sabah erken kalkıyoduÇadırımdan çıkıp diğerlerinin yanına gittim ama garip biseyelr vardı. Hepsi cok telaşlı görünüyodu. Yaklaştıkça konuştuklarını daha iyi duyabilmeye başladım.
"Ne demek uyandığımda yanımda yoktu!"
"Üçüde bi anda ortadan kayboldu napicaz"
Yanlarına yaklaştım, olayı anlamak için ne olduğunu sormaya karar verdim.
"Şey hepiniz çok endişelisiniz ama, bisey mi oldu" sorumun üstüne Reika hızla cevap verdi. " Aoto, Erika ve Ryuuji yok. Ne olduğunu bilmiyoruz ama üçüde yok"
Reika nın sesinden bile ne kadar perişan olduğunu anlayabiliyodum. Duyduklarımı idrak etmeye çalıştım ama anlayamıyorum ne demek yoklar.Haber vermeden gitmezler"Nasıl yani hiç birinize bisey demeden mi gitmisler" benim sesim de en az Reikanin ki kadar endişeli çıkıyordu.
Ouzou sinirle konuştu.
" Off bilmiyoruz uyandık ve baktık yoklar zaten şu siktigimin ormanında nereye gidicekler hic bi bok bildiğimiz yok""Konuşarak zaman kaybedicegimize arayalım"
Kota nın sözü üzerine hepimiz başımızı salladık ve ağaçların arasına girip dolaşmaya başladık.
Reika
Kota endişeli bir şekilde bir o yana bir bu yana giderken bizse sadece onu takip ediyorduk. Sürekli onlara sesleniyorduk ve onlardan bir ses almayı umarak yürüyorduk. Bir mağaranın önünden geçerken tekrardan onlara seslendik ve sonunda bi ses geldi. En başta sesin ilkay'a ait olduğunu anlayamamıştım sadece mağaranın içinde yankılanan kendi sesim olduğunu düşünmüştüm ama şimdi duyduğumuz ses kesinlikle benim sesim değildi onlar buradaydı.
"Heyy!"
Mağaranın içlerinden gelen ses de hepimiz içeri girdik.
"Tanrıya şükür, Erika buradasınız"
Hızla gidip Erika ya sarıldım. Sanki onu yıllardır görmüyor gibi sarıldım.
Sarılırken arkadan Shou nun sesi geldi.
"RYUUJİ!! SONUNDA SİZİ BULDUK AMA AOTO NERDE?"
"Aah!Kulağım ,Shou mağaradayız sesin çok yankı yapıyo lütfen bağırma"
Shou nun yaklaşık 2.000 metrekarelik alanda yankılanan sesinden sonra Ouzou'nun sitemi duyuldu.
"Çocuklar!!"
Bende bağırınca mağaranın içinde hepimizi sağır edecek bi yankı oluşunca koşarak dışarı çıktık. Soluklandiktan sonra hızla Erikaya döndüm.
"Herşeyi bosveriyorum ama. AMA SİZ NEDEN BURADASINIZ? NEDEN YANIMIZDA DEĞİLDİNİZ? GECE BURDA MI KALDINIZ?
AOTO NERDEE!!?"
Söylediklerimi bitirip derin bi nefes aldım ve sorar gözlerle ona baktım. Anlamamış gibi bana bakıyodu. Yavaşça gülümsedi ama
hiç bis3y anlamadığını anlamama yetti bile bu.
"Anlamadın mı?!" Kızar gibi konuştum kaşlarımı çatmıştım ama kızmıyodum. Sadece onlar için endişelenmistim. Yavaşça konuştu.
"Seyy, sadece hangi sorudan baslicagimi bilemedim"
Tam da beklediğim cevap.
"Sadece, sadece herseyi en başından anlat"
Erika derin bi nefes alıp konusmaya başladı.
"Bakın şimdi, gece duyduğum bi ses üzerine kalktım ve çadırın dışında bi gölde gördüm..Erika herşeyi anlatır felan
Reika
"SEN CİDDİ MİSİN!?!"
Erikanin anlattıklarından sonra hepimiz şok olmuştuk. Shou nun bağırışı ile kendime geldim ve bende sorular sormaya başladım.
"Ne demek Aoto kaçırıldı. Kim kaçırıcak onu ,hem dağın başında kim 9labilir ki?" Sesimden ne kadar endişeli olduğum net bi sekilde anlaşılıyordu ama bunu sesime yansıtmamak imkansız gibiydi benim için.
Öte yandan diğerleri de benim kadar endişeliyei.
"En son onu nerde gördünüz ,yani Aoto yu kaciran kişiyi. Oralara bakarsak bi ipucu bulabiliriz belki"Ryuuji
Tagi ve diğerlerine o kişiyi en son nerde gördüğümüzü tarif ettikten sonra birliktw oraya doğru gittik. Her ne kadar arasak da boşuna. Saat geç oluyodu ve hava kararıyordu. Herkesi zar zor ikna ettikten sonra kamp alanına dönmek icin yola çıktık.
Kamp alanına vardigimiz gibi çadırıma girip yattım. Gece yerde uyumak zorunda kalmistik ve hiç de rahat değildi. Tabi Erika cok rahat görünüyodu kollarımda uyurken. Neysee,neyse artik uyusak iyi olucak çünkü yarın çok zor olucak gibi bi his var içimde.
Uykunun sıcak kolları beni kendi dünyama çekerken hatırladığım tek şey çadırın dışından gelen seslerdu.•••••••••••••
Yıllar yıllar sonra yeni bölüm. Normalde bu bölüm daha uzundu yaklaşık 3000 kelime felan ama iki bölüme böldüm. Bide ikinci bölümün yarısından fazlası yazılı olduğu için yarın akşam geliyo aşklar.
Umarım beni ozlemissijizdir düzenli bölüm atmaya devam edicem
(Ryuuji yi yokluk cekmesin diye Erika ile yaptim tatlilar bence)