JEALOUS

128 7 14
                                    


bu kadar geç kaldığı için çok çok özür dilerim asklarım ama şöyle bi durum var hem hikaye gitti hem de kopyalayınca yazı tipi değişiyo ve düzeltemiyorum o yüzden artık tam olarak kelime kelime yazıyorum bölümleri ve assırı uzun sürüyo bi yandan da üzücü yerleri hızlı hızlı atabilmek için şimdi bekletiyorum o şekilde haber vermek istedim bu arada bu bölüm bütün hikayeden en sevdiğim ikinci bölüm o kadarr iyi yani neyse çok uzattım iyi okumalarr😽🧚🏻‍♀️🧚🏻‍♀️(w)

**************
Aradan geçen üç gün boyunca kayda değer hiçbir şey
olmamıştı. Geceleri yanımda uyuyor, sabahları bana
kahvaltı hazırlıyor ve bütün ısrarlarıma rağmen yine
de beni üniversiteye bırakıyordu. Bu süreç boyunca aramızda geçen diyolog sayısı ise bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı. Sorularına o kadar kısa ve kesin cevaplar veriyordum ki başka bir şey sormasına gerek kalmıyordu bile. Neyseki birinci günün akşamının ardından beni sıkıştırmayı bırakmış, olanları düşünmem için zaman tanımıştı.
Ben de bana verdiği bu hakkı en üst sınıra kadar kullanmayı planlıyordum.

Su şişemi, kalemlerimi ve not kağıtlarını çantama tıkıştırıp saygısızlık edeceğimi umursamadan dersten
çıktım. Profesörlerin çoğu zamansız çıkmalarıma
alışmıştı. Alışmayanlara da rektörden özel iznim
olduğunu söyleyerek geçiştiriyordum zaten. Hızlı
adımlarla kampüsün dışına yürürken Harry'nin beni almasına daha iki buçuk saat olduğunu hatırlayıp
imkanlarım dahilinde ne yapabileceğimi düşünmeye
başladım. Daireme gitmeme kesinlikle izin vermiyordu. Orada bulunmamın bir şeyleri tetikleyeceğine dair tuhaf endişeleri vardı. Ama ben endişelerini gereksiz buluyordum ve onda kalmaya
devam edeceksem birkaç parça kıyafete ihtiyacım
vardı. Bu yüzden bulduğum ilk taksiye binip evimin yolunu tarif etmekten çekinmedim.

Kapıdan içeri adım attığım andan itibaren burnuma keskin bir kimyasal kokusu doldu. Boğulacakmışım gibi hissettiriyordu ve benim gibi güçsüz ciğerlere
sahip biri için fazla ağırdı. Çantamı koltuğa bırakıp biraz oksijen almak umuduyla pencereleri açtım.
Yüzüme çarpan soğuk hava beni bir tık daha iyi
hissettirse de kokunun iğrençliğini azaltmıyordu.
Biraz olsun alışabilince göğsümü tutarak yatak
odama ilerledim. Etraf beklediğimin aksine oldukça
düzenli görünüyordu. Bulmayı umduğum açık kalmış
çekmeceler, tozla kaplı perdeler ve geçenki dağılmış
yatak yoktu. Elime ilk geçen birkaç sweati, eçofmanımı ve gerekli olabilecek ders kitaplarımı çantama koyup ilaçlarımı almak için banyoya girdim.
Harry'nin buraya geldiği belliydi, zaten kendisi de gizleme gereği duymadan bunu itiraf etmişti. Ama
sadece kiyafetlerimi ve ders kitaplarımı alacağını,
hiçbir şeye dokunmayacağı hakkında da söz vermişti.
Karşımda duran boşaltılmış banyo dolapları ise
'hiçbir şeye dokunmadığını' açıkça gösteriyordu.
Zararsız ağrı kesicilerim bile yerinde yoktu.

İstediğimi bulamayacağımı anlayınca burada daha
fazla durmamın gereksiz olduğuna karar verip hiç gelmemişim gibi dokunduğum her şeyi yerine geri koydum. Sandığımın aksine buraya gelerek o kadar da zaman harcamamıştım. Hâlâ Harry'nin beni kampüsten almasına bir buçuk saat vardı. Kapıyı kitleyip yedinci katta olmamı umursamadan acelem
yokmuşçasına merdivenlerden indim. Yedi kat
inerken karar verdiğim üzere Harry'i üniversiteye gelmekle boşuna uğraştırmayıp direkt evine
gidecektim. Sorguya çekilebilme ihtimalimi
düşünmeyi ise sonraya bıraktım. Sonuçta ben yetişkin bir insandım ve istersem derslerimi asabilirdim.

Onun gibi ünlülerin ve zenginlerin oturduğu semte
üniversiteli bir çocuğun otobüsle gitmesi
papparazilerin dikkatini çekeceğinden kapüşonumu
başıma geçirip bir günde ikinci defa taksi durağına ilerledim. Boş olmasına rağmen öylece önümden
geçen dört taksinin ardından nihayet bir tanesi önümde durdu. Ön kapıyı açıp biraz eğilerek
gideceğim yerin ne kadar tutacağını sordum. Oldukça
uçuk ve gereksiz bir fiyat söylese de başka seçeneğim yokmuş gibi görünüyordu. Arka koltuğa yerleşerek
yeterli param olduğunu bilsem de cüzdanımı çıkartıp kontrol ettim. Bir an önce tekrar iş aramaya başlamam lazımdı. Müsait olduğu zaman bana uygun bir iş var mı diye etrafına sorması için Cedric'e kısa bir mesaj attım. Önceki işlerimin çoğunu o bulmuştu ve yardımı olmadan hiçbir şey yapamayacak kadar beceriksizdim.

Back to Life (apk)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin