MEDİCİNE

119 10 22
                                    

çok ani alakasız bi zamanda geldi farkındayım sorry ama bayramda gelse okumanız daha zor olurdu gibi geldi bekletemedim daha fazla🫣

inanan herkese şimdiden iyi bayramlar🩷🍬
~~~~~~~~~~~~~~~~~

Elliot Smith dinleyerek bir saattir özenle uğraştığım resmime baktım. Normalde çizimlerimi beğenmezdim, ama bu seferki kesinlikle ayrı bir güzel olmuştu. Bu çizdiğim kişinin dünyaca bilinen güzelliğinden kaynaklanıyor olabilirdi. Dalgalı saç tellerinden birini çizdiğim sırada neredeyse kalemi kaydırıp saçlarını gereğinden uzun yapmama neden olacak olan masaya oturan kişiye baktım. Benim yaşlarımda bir erkekti. Onunla aynı bölümde okuduğumuzu biliyordum ama daha önce benimle konuşmaya hiç çalışmamıştı. Keşke bu şimdi de bozulmasaydı.

"Çok güzel olmuş Louis, kimi çiziyorsun?"

Adımı bilmesini göz ardı ederek çizimimin anlaşılmaz
olup olmadığını kontrol etmek için resmime baktım
Basbaya 'o' olduğu belliydi.

"Harry Styles."

Kafasını eğip farklı bir açıyla bakmayı denedikten
sonra anlamış bir ifadeyle saçlarını karıştırdı.

"Şu gey olduğu iddia edilen, kız gibi uzun saçları olan adam mı?"

Biseksüel diye düzeltmek istesem de daha dünyaya
resmi olarak açıklamadığını hatırlayarak sustum.
Cidden tanımlayacak başka kelime mi bulamamıştı, kız gibi uzun saç mı?

"Saçlarını seviyorum aslında, ona yakışıyorlar."

Çocuğun kahverengi gözleri pot kırmışçasına kısılırken omuz silktim. Herkes sevmek zorunda değildi tabii ama aklı başında her insanın onu beğeneceğini düşünüyordum.

Tanrımsı varlık.

"Ah, öyle demek istememiştim, uzun saçlı erkekler mi
hoşuna gidiyor?"

'Pardon' dercesine ona bakarak kalemlerimi toplamaya başladım. Nasıl bir konuya girmek istiyordu? Başını 'boşver' dercesine iki yana sallayıp elini uzattı.

"Ah, baştan alıyorum, ben Logan."

O adımı zaten bildiği için kendimi tanıtma zahmetine girmezken isteksizce elini sıkıp neden aniden benimle
konuşmaya geldiğini sormak istiyordum. Kabalık edeceğimi umursamasadan elimi pantolonuma
sildim. Alınmış görünmüyordu.

Bir dakikalık sessizlikten faydalanıp Cedric'e eve gideceğimi yazdığım sırada ise dikkatli bakışlarını
üzerimden bir an bile ayırmadan beni süzdüğünü
hissedebiliyordum. Sözleştiğimiz üzere Cedric beni
arabasıyla eve bırakacaktı ama içimden bir ses, bir saat kadar daha burada oturursam Logan'in da ne olursa olsun benimle kalacağını söylüyordu. Yeni
biriyle tanışma zahmetine girmek yerine uzun ve rahatsız bir otobüs yolculuğunu gözüm kapalı tercih
ederdim elbette. Bu yüzden, yine kabalık sayılabileceğini bilsem de ona bir daha bakma gereği duymadan çantamı omzuma takıp hızlı adımlarla
kafeteryadan çıktım. Bu ani atağımı beklememiş olsa
bile adım seslerinden peşimden geldiğini duymak
rahatsız edici olduğu kadar korkutucuydu da.

"Otobüse mi bineceksin Louis?"

Kısa kesmek adına başımla onaylayıp adımlarımı hızlandırdım. Düşüncelerim gittikçe paranoyaklaşırken tacize veya saldırıya uğrarsam kimden yardım isteyebileceğimi ölçmek için bir yandan da caddeyi gözetliyordum. Peşimde olduğunu bilmek beni korunmasız hissettirirken durağa varana kadar konuşma başlatmaya çalışması da ayrı bir rahatsız ediciydi. Bineceğim otobüsü görmemle derin
bir nefes aldım. Samimiyetle gülümseyerek omzuma
dokundu.

Back to Life (apk)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin