12

64 12 23
                                        

Selaaaammm

Geciktim biraz biliyorum TAMAM.

Ama onemli degil yazdim sonuctaa🎀🎀🎀

Bu bolum artik biraz yakinlassinlar biraz opucuk muah falan anliyorsunuz beni degil mi??

Neyse neyse spoi olmasin bol bol yorum ve oy istiyorum olmazsa sınır koyarim yoksa😓(koymiycam)
BOLUME GECELIM

FIYUUUVVVVV

__________________

Jungkook'tan

Bana olan bakışlarla afallamış bir şekilde önüme dönmüştüm.

Jimin ise tam o sırada kaçmak için bu anı kollamış gibi elindeki vodka bardağını alıp hızlıca ortadan kayboldu. Ona bütün ince küfürlerimi gönderirken tekrar gözlerimi onlara kenetledim.

Tanrı aşkına, sülalesine kadar lanet okumuşum gibi bakıyordu ve bu bakışlardan hiç hoşlanmamıştım.
Taehyung'un ise bize bu şekilde davranması sinirlerimi hoplatmış, saçlarımı çekip bırakmıştım.

"Ah, siz kim oluyordunuz acaba?" diye sordu Jisung masum masum. Gerçekten çok tatlıydı ancak bunu düşünmenin zamanı değildi.

"Arkadaşım, Jisung. Taehyung, bu da Jisung. Kendisi benim eski arkadaşım olur. Tesadüfen karşılaştık ve hasret giderelim dedik." nedense gözlerinin gittikçe karardığını, hastalıklı aurasının yeniden vücuduna hücum ettiğini hissediyordum ancak bu nedeni bilinmez, bana oldukça haz vermişti.

Gözlerinden geçen parıltıyı hissettiğim an yapmam gerektiğini düşündüm. Arkasındaki adının Yuna olduğunu birkaç saat önce öğrendiğim kıza döndüm.

"Oh, selam. Seni fark etmemiştim. Arkadaş mısınız?" kibirli gülümsemem ile ikisine bakarken Taehyung'un omuzları gerildi, kafasını Jisung'tan bana doğru çevirdi ve 'ne alaka' dercesine bana baktı. Yuna ise benim bu tavrımdan hiç hoşlanmadığını belli edecek şekilde saçlarını savurdu ve ağzının içinde bebek gibi mızırdandı.

"Ben Shin Yuna. Taehyung'un çok yakını gelirim. Sizin gibi eskilere dayanır yakınlığımız." 'çok' kelimesini uzatarak konuşmasına bakılırsa bir üstünlük çabası gösteriyordu.

Ancak benim bunu yiyeceğimi falan düşünüyordu.

"Ah, ne kadar güzel! Taehyung'un yanında farklı insanlar görmek hoşuma gidiyor. Otursanıza, içkileri garson az sonra getirir." diye şakıyarak onları şaşırttım. Taehyung'a doğru dönüp samimiyetsiz bakışlarımı göndererek onu bozguna uğrattım. Yuna'ya karşı da aynı samimiyetsizlikle gülümsedim ve bu tavrımı yemesini izledim. Komikti, gerçekten.

Bizi saf saf izleyen Jisung'a döndüm ve onunla bir sohbete girdim. Uzun zaman sonra gördüğüm çok yakın arkadaşımı bu olaylar yüzünden yalnız başına bırakamazdım. Tabii ki de bir gözüm onlardaydı ve Taehyung'u izliyordum. Taehyung sürekli bacaklarını sallıyor, öldürücü ve keskin bakışlarını bana ve Jisung'a gönderiyor, arada kafasını stresle yukarı kaldırıp esmer, ağız sulandırıcı boynunu ortaya çıkarıyordu.

"Ee, siz Taehyung ile nasıl tanıştınız?"
Dedi Yuna alaycılıkla. Bana meydan okuyor gibiydi. Nedenini henüz anlayamamıştım ancak bana kin doluydu. Ona karşı herhangi bir yanlışım olmadığına eminim, daha önce onu görmemiştim bile!

"Biz mi? Ah, Taehyung'un kucağına düştüm, yanlışlıkla. Sonraysa peşimi bırakmadı, bilirsin, yapıştı." kahkaha ata ata, kıkırdayarak bunlardan bahsederken Yuna ise kaşlarını çatmıştı.

Dangerously/TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin