Emin: Sen bunu ne olarak algıladın peki?
Aleyna: Bilmiyorum Emin üzülmeni istemem dedi.
Emin: Kesin aşık.
Aleyna: Haha çok komiksin.
Emin: Seninde istediğin bu zaten.
Aleyna: Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
Emin: Hadi ama Aley yıllardır duygularından kaçıyorsun zaten.
Aleyna: Ona aşık değilim.
Emin: Kesin öyledir.
Eminin haklılığı karşısında susmak zorunda kalmıştım henüz ergenlikte başlayan bir his yıllarca harmanlanmış daha büyük bir şeye dönüşmüştü. Yiğit Alp benim hayatımın her kıyısında anısı olan adam, ona kapılmamak elimde değildi.
İlk başlarda heves dediğim duygu bitmek yerine artmıştı hiçbir zaman dile getirmemiştim Emin nasıl anlamıştı bilmiyordum duygularımı o kadar iyi gizliyordum ki birinin anlaması mümkün dahi değildi.
Emin: Daldın yine.
Aleyna: Sadece düşünüyorum.
Emin: Poyraz geliyor.
Panikle arkamı döndüğümde bize doğru geldiğini gördüm traştan çıktığı belliydi.
Poyraz: Nabersiniz?
Emin: İyiyiz sen?
Poyraz: İyi uzun zamandır yan yana değildiniz küstünüz sanıyordum.
Aleyna: Daha neler çocuk muyuz biz?
Eminle aynı mahallede yaşıyorduk en yakın arkadaşlarımdan biriydi abimlere onu kabullendirene kadar canım çıkmıştı.
Poyraz: Emini bilmem de sen malum.
Göz devirdim.
Emin: Karışmayın civcivime.
Aleyna: İşte benim kankam.
Kanka kelimesini duyunca yüzünü buruşturdu.
Emin: Bu kelimeden hiç hoşlanmıyorum.
Emini takmayıp Poyraza döndüm.
Aleyna: Senin gündüz vakti ne işin var buralarda?
Poyraz: Buralar dediğinde mahalle girişinde ki park.
Tekrar Emine döndüm.
Aleyna: Sana başka bir yerde buluşalım demiştim bak mekanımızı ezikliyor.
Poyraz: Eziklemiyorum Aleyna hanım.
Emin: Harbiden abi ya işte olman gerekmez miydi?
Poyraz: İstifa ettim.
Aleyna: Ne?
Emin: Neden?
Poyraz çok iyi bir şirkette çalışıyordu çok kısa sürede başarılarıyla Ceo olmuştu.
Poyraz: Sıkıldım diyelim.
Aleyna: Sen ve sıkılmak? İş hastasısın sen oğlum.
Poyraz: Oğlum mu? Senin dilin iyice uzadı.
Aleyna: Alperenciğim sağolsun.
Emin: Sizin sohbetinize doyum olmaz ben kaçıyorum.
Poyraz: Görüşürüz.